İngiltere seçiminin bir kaybedeni de Netanyahu: İşçi Partisi yakalama kararı itirazını çekti
İsrail'in bir günde 600'e yakın Lübnanlının ölümüne neden olduğu hava saldırısında bir sonraki adım kara operasyonu mu olacak? Yanıtın belirsizliği dünyayı iyice paniğe sürüklüyor; Hizbullah İsrail'e karşı nasıl bir rakip olacak?
İsrail ve Lübnan Hizbullahı arasındaki karşılıklı hava saldırıları 2006 yılından bu yana Lübnan’ın en kanlı tabloya bürünmesine neden oldu. Lübnan’da tek bir günde 600’e yakın kişi öldü. Can verenlerin 50’si çocuktu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “Hizbullah ile çatışmaların yaşandığı bölgelerde yaşayan sivil halkın evlerini terk etmesini” istedi. İsrail’in dehşet rekoru kırdığı bu katliam geçen hafta İsrail’in Hizbullah’a ait çağrı cihazlarını ve telsizleri patlatmasının ardından geldi. Hizbullah’ın gösterdiği o zafiyet İsrail’in istihbarat toplama ve teknolojilerini kullanma konusundaki üstünlüğünü gözler önüne serdi.
Pazartesi günü İsrail tarafı “kara operasyonuna hazır olduğunu” söyledi. Peki Hizbullah gerçekten de İsrail’in göstermeye çalıştığı kadar “kolay lokma” mı? 2006’daki son savaştan bu yana Hizbullah’ın güç yapısı değişti. 11 aydır İsrail’in kuzeyini sık aralıklarla hedef alan Hizbullah olası bir İsrail saldırısında roket, insansız hava aracı ve tanksavar füze cephaneliğini hazır bekletiyor. En tehlikeli silahlarından biri de 18 yıl öncesine göre çok daha yüksek bir hassasiyete sahip İran yapımı güdümlü tanksavar füzesi Elmas.
İsrail çıkmaza giren Gazze savaşında olduğu gibi bu savaşta da Hizbullah’ın avucunun içi gibi bildiği bir sahada, Lübnan’ın güneyinde savaşmak zorunda kalacak. Bazı analistler durumun ABD’nin 1980’lerde Vietnam’a geri dönmesi gibi olacağını söylüyor.
İsrail’in daha iki gün önce 564 kişinin ölümüne, 1600’den fazla kişinin yaralanmasına neden olduğu saldırısının temelinde evlerine dönemeyen kuzeyli İsrailliler var. Hizbullah İsrail’in Gazze’ye savaş ilan etmesinden bir gün sonra kuzeyde İsrailli askerlerle ateş teatisine başladı. Bunun sonucunda İsrail’de 60 bine yakın kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Aynı durum Lübnan için de geçerliydi, orada da bir o kadar kişi evinden ayrıldı.
Bu süreçte Hizbullah savaş hazırlıklarını hızlandırdı, Lübnan’ın güneyindeki tünel ağını genişletti, savaşçılarının ve silahlarının konumunu değiştirdi, silah takviyesini artırdı. Bunu da İran’ın roket güdümlü el bombalarının yanı sıra güdümlü ve güdümsüz uzun menzilli füze tedarikini artırmasından anlıyoruz. Wall Street Journal’a (WSJ) konuşan eski bir Hizbullah yetkilisi savaş hazırlıklarıyla ilgili olarak “Güney şu an arı kovanı gibi. İranlıların sahip olduğu her şeye biz de sahibiz” diyor.
Askeri uzmanlar Hizbullah’ın on binlerce savaşçı ve geniş füze cephaneliğiyle dünyanın en büyük silahlı devlet dışı paramiliter güç olduğunu söylüyor. 2006’da Hizbullah’ın sahip olduğu roket ve füzelerin sayısının 12 bin olduğu tahmin ediliyordu. Oysa şimdi bu mevcut 150 bine yaklaşmış durumda. Hamas ve Hizbullah arasındaki farkı sahip oldukları silahların ölçeğinden anlayabiliriz:
HAMAS’ın
📌3900’den fazla kısa menzilli roketi,
📌1200’den fazla orta menzilli roketi,
📌400’den fazla orta-uzun menzilli roketi,
📌10 uzun menzilli roketi var.
Hamas ayrıca yaklaşık altı bin roket ve füzeye sahip.
HİZBULLAH’IN
📌40 bin ila 80 bin arasında kısa menzilli güdümsüz roketi,
📌60 bin ila 80 bin arasında uzun menzilli güdümsüz roketi,
📌20 bin ila 40 bin arasında kısa menzilli güdümsüz balistik füzesi,
📌150 ila 400 arasında kısa menzilli güdümlü balistik füzesi,
📌10 ila 50 arasında orta menzilli güdümsüz balistik füzesi var.
Hizbullah’ın sahip olduğu roket ve füzelerin sayısı 120 bin ila 200 bin arasında.
Hizbullah’ın tüm bu silahları 2006’daki savaştan sonra başlayan biriktirdi. Ayrıca savaşçıları da Rus ve İran güçleriyle Suriye’de konvansiyonel savaş tekniklerini öğrenerek tecrübe edindi. Sonuç?
Hizbullah’ın modern insansız hava araçları geçen aylarda İsrail’in askeri teçhizatını başarıyla vurdu. Bu teçhizat arasında Sky Dew radar gözetleme balonu ve dron savunma sistemi Drone Dome vardı. Bunun üstüne Hizbullah pazar günü İsrail’in en büyük üçüncü kenti Hayfa yakınlarında İsrail’e ait savunma şirketi RAFAEL’i hedef aldığını duyurmuştu. İsrail bunu teyit etmedi, ancak Hizbullah’ın daha derinlere saldırdığını kabul etti.
WSJ’nin haberine göre geçen kasım Rus paralı asker grubu Wagner Hizbullah’a gelişmiş SA-22 uçaksavar sistemi vermeyi planlıyordu. Sistemin Hizbullah’ın eline geçip geçmediği belli değil. Askeri analistler Hizbullah’ın Rusya’nın Ukrayna’da kullandığına benzer taktikleri kullanabileceğini düşünüyor. Bu da Hizbullah’ın füzelerle ve dronlarla askeri üsleri, limanları ve İsrail’in elektrik şebekesini hedef alabileceği anlamına geliyor. İsrail ordusundan emekli Tuğgeneral Assaf Orion tam teşekküllü bir savaşın “çocuk oyuncağı olmayacağını” söyleyerek “Burnumuzun kanamamasına imkan yok” dedi.
Hizbullah’ın konvansiyonel bir savaşta İsrail’i yenilgiye uğratması pek olası değil. İsrail Gazze savaşının başından beri Hizbullah’ın lider kadrosuna dikkate değer bir zarar verdi.
Ayrıca çağrı cihazı ve telsiz patlamaları da 37 kişinin ölümüne ve üç binden fazla kişinin yaralanmasına neden oldu. Bunlar arasında siviller olduğu gibi Hizbullah savaşçıları da var. İsrail ordusu ayrıca F-35 savaş uçakları ve çok katmanlı hava savunma sistemleri gibi çok daha gelişmiş silahlara sahip. İsrail’in hava üstünlüğü 2006’daki gibi Lübnan’ın yerle bir olmasına yol açabilir.
Yine de İsrail’in strateji bakımından dezavantajlı yanları var. Analistler Hizbullah’ın zaten savaşı kazanmaya oynamayacağını düşünüyor. Amaç İsrail’in Gazze’deki saldırılarını hafifletecek şekilde İsrail’i iki cepheye bölmek ve İsrail ordusunu yıpratmak.
Bu arada Hizbullah da asimetrik silahlar konusunda hafife alınmaması gereken bir grup. Hizbullah asimetrik savaşta başarılı. Gerilla taktiklerine sık sık başvuran grup özellikle Güney Lübnan’daki dağlık ve ormanlık alanlarda pusu ve baskınlar atabilir. 2006’daki savaşta tanksavar füzelerinin becerisini kanıtlamıştı. 18 yıl önceki savaşta Hizbullah savaşçıları genelde İsrailli askerlerini beş ila altı kilometre uzaktan vurabilen tanksavar füzeleriyle uzaktan hedef almıştı.
Hizbullah savaşçıları Suriye’de 2011’de başlayan iç savaşta isyancılara karşı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın yanında katıldıkları savaş sırasında İran’dan askeri eğitim aldı. Hizbullah Suriye’deki varlığı sayesinde silah tedarikini de daha rahat yapar oldu. Bu sayede İran’dan Lübnan’a doğrudan kara yolu açılabildi. İsrail bugüne kadar hava saldırılarıyla İran ve Hizbullah’ın ikmal hatlarını kesmeye çalışsa da bunda tam olarak başarılı olamadı.