İsrail ve Hamas arasında ABD, Katar ve Mısır'ın arabuluculuğundaki esir takası görüşmelerinde taraflar olumlu sinyal verse de kesin karar hâlâ çıkmadı. İddiaya göre Hamas'ın Gazze'deki liderleriyle Katar'daki yöneticiler arasında fikir ayrılığı var.
Gazze’deki savaş devam ederken gözler daha çok esir takasının tartışıldığı diplomasi masasında. “Ha anlaştılar ha anlaşacaklar” derken haftalardır masadan sonuç çıkmadı. Katar tarafı Hamas ve İsrail’in teklife sıcak baktığını sürekli dile getirse de iki taraf da süreci uzatmaya devam edecek gibi görünüyor. İsrail tarafı savaşı bitirme taraftarı olmadığını gösterirken Hamas tarafında da siyasi ve askeri kanadın esir takasına yaklaşımlarının farklı olduğu iddia ediliyor.
Savaşın ilk günlerinde Hamas’ın Gazze’deki en üst düzey yetkilisi Yahya Sinvar ve El Kassam Tugayları çatışmalara devam çizgisindeyken Hamas’ın Katar’daki siyasi büro lideri İsmail Haniye hasarın büyüklüğüne odaklanmış durumdaydı. Ancak Wall Street Journal’ın iddiasına göre savaşın dördüncü ayında roller tersine döndü. Sinvar ve Hamas savaşçıları geçici ateşkes anlaşmasını imzalamayı isterken Haniye’nin ofisi kazanımlarını artırmak ve İsrail’in bölgeden tamamen çekilmesi için bastırıyor.
Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman El Sani ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken dün gece Hamas’ın Gazze’de kalan rehinelerin serbest bırakılması ve çatışmaların kalıcı olarak durdurulması yönündeki öneriye yanıt verdiğini duyurdular.
Blinken’ın beşinci Ortadoğu turu kapsamında Doha’da görüşen ikili ortak basın toplantısı da düzenledi. Katar Başbakanı Muhammed “Hamas’tan rehinelerle ilgili anlaşmanın genel çerçevesine dair yanıt aldığımızı medyaya bildirmek isterim. Hamas’ın birtakım farklı fikirleri var ama genel olarak olumluydu. Ancak durumun hassasiyetini göz önünde bulundurup detay veremeyeceğiz. İyimseriz ve Hamas’ın cevabını İsrail tarafına ilettik” dedi.
ABD’nin Hamas’tan gelen yanıtı “yeni” gözden geçirdiğini söyleyen Blinken “Yarın İsrailli yetkililerle görüşeceğim” dedi. Hamas’a sunulan teklifin “ciddi” olduğunu ve “önceki anlaşmanın tekrarı değil daha da genişletilmiş versiyonu” olduğunu tekrarlayan Blinken “Hâlâ yapılması gereken çok iş var ama anlaşmanın mümkün ve hatta gerekli olduğuna inancımız sürüyor. Bunu başarmak için durmak bilmeden çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Bu teklif geçen ayın sonunda Paris’te Hamas’ın katılmadığı ve ABD, Mısır, Katar ve İsrailli müzakerecilerin görüş alışverişinde bulunduğu toplantıda kabul edildi. Anlaşmanın ilk aşamasında altı haftalık süreçte sivil rehinelerin serbest bırakılması, serbest bırakılan her İsrailli rehine için üç Filistinli mahkumun serbest bırakılması kararlaştırılmıştı. Rehin tutulan İsrailli askerler için bu oranda değişiklik yapılması bekleniyor. WSJ’nin haberine göreyse Hamas’ın siyasi kanadı 36 İsrailli sivile karşılık yaklaşık üç bin mahkum talep ediyor.
Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü’nde uluslararası güvenlik çalışmaları alanında yardımcı araştırmacı olan Dr. Hellyer “Doha’daki yönetim 7 Ekim saldırılarının planlanmasına dahil edilmediği için hakimiyetini yeniden sağlamaya ve Hamas’ın gerçek sorumlularının kendileri olduğunu kanıtlamaya çalışıyor olabilir. Fikirlerinin birbirinden çok uzak olmaması ve görüşmelerin başka nedenlerle raydan çıkmış olması da olası elbette” diyor. Hellyer Hamas’ın üst düzey liderleri arasında tartışma olduğu yönündeki iddiaların İsrail’in tam da isteyeceği şey olduğunu belirterek “İsrail hükümeti dönüp de şunu söyleyebilir: Diğer tarafta siyasi irade yok, o yüzden savaşa devam edebiliriz” diyor.
Öyle ya da böyle zaman ilerliyor ve İsrail’in Gazze’deki saldırıları devam ediyor. İsrail ordusu savaşın başından bu yana Gazze’de tutulan 136 rehineden en az 31’inin öldüğünü duyurdu. NYT’de yer alan habere göre 20 rehinenin de Gazze’de ölmüş olabileceği belirtiliyor. Rehine ailelerinin sabredecek ve hükümetin bahanelerini dinleyecek gücü kalmış mıdır tartışılır.