Gayrimenkulde fiyat artışı ve oturum hakkı Türkleri yurtdışına yöneltti
Libya'dan yola çıkan, İtalya'yı hedeflediği öne sürülen ve yaklaşık 750 göçmen taşıyan balıkçı teknesinin alabora olup batmasının sebepleri araştırılıyor. AB'nin göçmen politikası hedefe konurken, teknenin alabora olmasından Yunan Sahil Güvenliği sorumlu tutuluyor. 500 kişiyse hâlâ kayıp.
Yunanistan’dın Mora Yarımadası açıklarında alabora olan balıkçı teknesi nedeniyle tüm dünyada yaşanan şok, şimdi yerini asıl suçluyu aramaya bıraktı. 79 kişinin yaşamını yitirdiği faciada 104 kişi kurtarılarak Kalamata Limanı’na getirilmişti. Teknedeki 500’den fazla kişiye henüz ulaşılamadı.
Yaklaşık 100 kadarı çocuk olan ve 750 kişi taşıdığı düşünülen teknenin neden alabora olduğuna dair ihtimaller araştırılıyor.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, yaptığı açıklamada, 78 kişinin yaşamını yitirdiğini, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 500 kişinin kayıp olduğunu duyurdu. Türk, yaptığı yazılı açıklamada, Mora Yarımadası açıklarında ‘korkunç bir trajedinin’ yaşandığını dile getirirken, “Hayatta kalanlar ve felaketzedelerin aileleriyle dayanışmak önemli” dedi. Türk, denizde kurtarılan tüm kişilerin, güvenli bir şekilde ve zamanında karaya çıkarılması için düzenlemelerin yapılmasını istedi. Türk, göçle ilgili politika ve uygulamaların, bağımsız izlenmesi ve denetimiyle ilgili önerisini de yineledi.
Öncelikle Avrupa Birliği’nin sınır koruma ajansı Frontex’in Direktörü Hans Leijtens’in açıklaması kritik önem taşıyor. Alman Süddeutsche Zeitung’a konuşan Leijtens, salı günü bir tekneyi fark edip bildirdiklerini anlattı: “İçinde muhtemelen insan kaçakçıları tarafından sıkıca bir araya getirilmiş 600 kişinin Yunanistan’a doğru gittiği balıkçı teknesini tespit ettik. Görevimiz olduğu üzere tekneyi yerel makamlara bildirdik. Teknenin çarşamba günü batmış olması ve trajik bir kazanın daha yaşanmış olması son derece üzücü.”
Leijtens göç baskısının azalmasının görünürde olmadığını belirterek, “Çok sayıda göçün yaşanacağı daha uzun bir döneme hazırlıklı olmalıyız. Bu nedenle insanların yasa dışı yollara sapmasını engellemeye çalışmalı ama aynı zamanda yasal göçü de kolaylaştırmalıyız. Ayrıca etkili ve insani geri dönüşlere ihtiyacımız var” dedi.
Yunan makamlara bildirilen balıkçı teknesinin neden alabora olduğuna dair ihtimalleri tartışanlar arasında eski Avrupa Parlamentosu Vekili Kriton Arsenis var. Arsenis, faciadan kurtulan ve Kalamata Limanı’na getirilenlerle görüştükten sonra çarpıcı ifadeler kullandı. Eski AP vekiline göre Yunan sahil güvenliği tekneyi çekmeye çalıştı ve bunu yaparken teknenin alabora olmasına yol açtı.
Arsenis, bunları hayatta kalanlarla konuştuktan sonra tanıklardan öğrendiğini belirtiyor. Ancak bu detay Yunan sahil güvenliklerin olaya ilişkin raporunda yer almıyor. Bu da aktivistler tarafından sorgulanıyor. Dile getirilen konu Yunan sahil güvenliğin, balıkçı teknesini aslında İtalyan sularına doğru çektikleri ya da geri ittikleri. Bu nedenle de rapora yazmadıkları öne sürülüyor.
Video with English sub pic.twitter.com/MX27Ubuoue
— Aegean Boat Report (@ABoatReport) June 15, 2023
Kurtulanlar arasında 47 Suriye, 43 Mısır, 12 Pakistan ve 2 Filistin vatandaşı bulunan tekneye dair açıklama yapan Birleşmiş Milletler de bunun sadece bir Yunanistan sorunu olmadığını belirtiyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Açık konuşalım. Bu bir Yunan sorunu değil. Bu bir Avrupa sorunu. Bence Avrupa’nın bu tür durumların bir daha yaşanmaması için dayanışma içinde etkili bir göç politikası belirlemesinin zamanı geldi” dedi.
Yunanistan’daki facia ülkede de büyük protestoları ateşledi. Göçmenlerin ölümüne sesini yükselten göstericiler Yunanistan ve Avrupa’yı, Akdeniz’i ölüler denizine çevirmekle suçladı. Atina’da polis göstericilere müdahalede bulunurken 1 kişi gözaltına alındı.
Geçmişte insan kaçakçılarının kişi başı 2000 dolar aldıklarını, bunun şimdilerde 500 dolara kadar düştüğünü savunan Frontex’in Direktörü Hans Leijtens, bu konuda siyasetin de desteğinin önemini vurgulayarak, “Sadece teknelerin gelmesini beklememeli. Gitmeleri konusunda daha fazlasını yapmalıyız. İnsanların kendi ülkelerinde iyi bir yaşam sürmelerine yardımcı olmalı ve yaşam koşullarına daha fazla yatırım yapmalıyız” dedi.