Yunanistan’da barajı geçemeyen parti lideri: Yunanistan’ın Erdoğanlaşması tamamlandı

Yunanistan’ın erken parlamento seçimleri pazar günü yüzde 48,76 katılım oranıyla gerçekleşti. Seçime katılanların oylarına göre mevcut Başbakan Kiryakos Miçotakis, oyların yüzde 41’ini alırken, en yakın rakibi Aleksis Çipras liderliğindeki Syriza ise yüzde 20’de kaldı. Bu anket şirketleri için de sürpriz oldu. Miçotakis’in seçimi kazanması zaten beklenen bir şey olsa da anketlerde Miçotakis, Çipras’ın en fazla 6,5 puan önündeydi. Gerçek seçimler ise aslında 20 puan önünde olduğunu gözler önüne serdi.

Miçotakis hükümeti kurma hakkına sahip olsa da parti olarak mecliste çoğunluğu sağlayamadı. Çoğunluğu sağlayabilmesi için en az 151 vekil çıkarabilmesi gerekiyordu. Ancak Yeniden Demokrasi Partisi (YDP) 145 puanda takılı kaldı. Bu noktada Miçotakis’i iki tercih bekliyor. Ya oyların yüzde 12’sini alan sosyalist parti Pasok ile işbirliği yapmak ya da bir kez daha seçime gitmek. Pasok meselesi biraz ikircikli. Öncelikle ideolojik olarak birbirlerine ters iki partiden bahsediyoruz. İkinci olarak da geçen yıl patlak veren dinleme skandalında Pasok’un lideri Nikos Androulakis’in de dinlendiği ortaya çıkmıştı. Androulakis, Miçotakis’i de olaydan haberdar olmakla suçlamıştı.

Öte yandan seçim sonrası açıklamalarda bulunan Miçotakis de ‘ülkenin istikrarı’nı gerekçe göstererek ikinci kez seçime gidileceğinin işaretlerini verdi.

Seçimde 4 Türk vekil de çıktı

Seçimlerdeki dikkat çeken bir diğer konu ise Batı Trakya Türklerinden dördünün Yunanistan parlamentosuna vekil çıkması oldu. Bu vekillerden ikisi Syriza’dan, diğer ikisi de Pasok’tan çıktı.

Rodop’ta Syriza’dan Özgür Ferhat, Pasok’tan İlhan Ahmet, İskeçe’de Syriza’dan Hüseyin Zeybek ve Pasok’tan Burhan Baran milletvekili seçildi. Hatta asıl mesleği diş hekimliği olan Özgür Ferhat, 12 bin 146 gibi rekor bir oyla parlamentoya girdi. Ferhat sonuçların açıklanmasının ardından kendisini seçenlere teşekkür ederek, azınlığı en iyi şekilde temsil edeceği konusunda söz verdi.

Öte yandan ülke genelinde bulunan 59 seçim bölgesinden 58’inde YDP önde bitirirken sadece Rodop bölgesinde Syriza birinci parti oldu.

‘Yunanistan’ın Erdoğanlaşması tamamlandı’

Seçime eski Maliye Bakanı Yanis Varufakis’in partisi MeRA25 de katıldı. Ancak parti, seçmenlerin yalnızca yüzde 48,76’sının katıldığı seçimlerde sekizinci sırada yer alarak yüzde 3 barajının altında kaldı. Varufakis’in sonuçlara ilk tepkisi, “Yunanistan’ın Erdoğanlaştırılması ve Orbanlaştırılması tamamlandı” oldu.

Miçotakis’e atıfta bulunan Varufakis, “Miçotakis açık ara farkla kazandı. Bunun esas sorumlusu müttefik olma önerimizi kabul etmeyerek nispi temsili mefta eden Syriza’dır. Sonuç olarak ortaya bu tsunami, muhafazakar cephe çıktı. Syriza insanlara bazı şeyler, yapılması gereken şeyler vaat etti ancak bunların yapılması için Syriza’nın şeytanlaştırdığı yönetimden kopuşu gerektiriyordu” dedi.

“Şimdi sizi dün Yunanistan’da sandıklardan çıkan büyük resimle ilgili iki düşünceyle baş başa bırakıyorum. Bu resim ülkeyi kasıp kavuran aşırı sağcı tsunamiyi yansıtıyor” diyen Varufakis sözlerinin devamında Yunanistan ile Türkiye’yi şöyle karşılaştırdı:

“Birincisi, dün Yunanistan’da yaşananlar ile geçen hafta Türkiye’de yaşananlar arasında benzerlik var. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan, hızla yoksulluğa batan halkına, uygun olmadığı apaçık ortada olan ekonomi politikalarına ve binlerce insanın hayatına mal olan depremin ardından yaşanan koordinasyon fiyaskosuna öncülük etmişti. Ancak aşırı milliyetçilik, muhafazakarlık, iş dünyası yanlısı bir gündem, patronaj ağı ve yüksek miktarda otoriterlikle harmanlanmış bir yöntemi akıllıca kullanan Erdoğan, seçim ve söylemsel hegemonyasını yeniden üretmeyi başardı.

Aynısı Miçotakis için de söyleyebilir. Medyan reel gelirlerin sürekli azalmasına başkanlık etti, korkunç bir pandemi yaşadı, ormanlarımızın çoğu onun gözetiminde yandı, siyasi rakiplerini ve hatta kendi bakanlarını dinlerken suçüstü yakalandı. 57 genç insan önüne geçilebilecek bir demiryolu kazasında öldüğünde çirkin bir şekilde davrandı. Yine de tpkı Erdoğan gibi aşırı milliyetçilik, muhafazakarlık, iş dünyası yanlısı bir tutum, patronaj ağı ve yüksek dozda otoriterlikten oluşan kombinasyonu akıllıca kullanan Miçotakis, seçim ve söylemsel hegomanyasını yeniden üretmeyi başardı.”

Miçotakis hükümetinde neler yaşandı?

Covid-19 salgının patlak verdiği dönemde ülkede 6 milyondan fazla virüse yakalanırken, 36 binden fazlası hayatını kaybetmişti.

Yunan gazeteci Thanasis Kukakis’in 2021’de cep telefonunda 10 hafta boyunca ‘Predator’ denilen bir casus yazılımla takip edildiğini fark ederek yetkili kurumlara şikayette bulundu. Olayın büyüyerek basına yansımasıyla Documento gazetesi; siyaset, medya ve iş dünyasından önemli isimlerin ‘dinlendiğini’ savundu. Dinlenilenler arasında muhalif siyasetçiler olduğu gibi Dışişleri Bakanı Nikos Dendias gibi iktidarın kalbindeki isimlerin de olması dikkat çekmişti. Miçotakis’in özel kalem müdürü olan yeğeni olayla ilgili olarak görevinden istifa ederken, muhalif liderler Miçotakis’in olaydan haberdar olmakla sorumlu tutmuştu.

En yakın tarihli ve protestolara yol açan olay ise 1 Mart’taki tren faciası oldu. Trenlerin birbirini fark ederek sinyal yollamalarını sağlayacak teknolojiye sahip olmamaları nedeniyle çoğu genç 57 kişi hayatını kaybetmişti. Ülkenin yeni teknoloji trenler değil de antika ulaşım araçları kullanması, hükümetin güvenilirliğini sorgulamaya yol açmıştı. Olaya ilişkin İçişleri Bakanı istifa ederken, Miçotakis özür dilemişti. Faciadan sonra halk sokaklara dökülürken ölülerinin hesabını sormuştu.

Yunanistan’da sandıktan açık ara Miçotakis çıktı ama tek başına iktidar değil