Mahfi Eğilmez: Paradan para kaybetme dönemi başladı
Merkez Bankası’nın KKM hesaplarında asgari faiz şartını kaldırma kararının, tümüyle bankalara yarayacak bir karar olduğu görülüyor. Bu nedenle bankaların talep ettiğini tahmin ediyoruz.
Merkez Bankası’nın KKM hesaplarında asgari faiz şartını kaldırma kararının bankaların talebi üzerine alındığını tahmin ediyoruz. Bankalar bu yolla bir miktar kur riskini üzerlerine alıyorlar ama hem KKM hem de KKM’den dönen TL hesaplarında mevduat maliyetlerini düşürmeyi planlıyorlar.
KKM hesaplarında Merkez Bankası, bankalara asgari bir faiz uygulama şartı getirmişti. Politika faizi olarak belirlenen bu asgari faiz, son dönemde, otomatik olarak 30’a kadar yükseldi. Buna karşılık Merkez Bankası aynı zamanda KKM’den TL hesaplarına dönüş için bankalara hedef koydu ve hedefi yerine getirmeyenlere ceza uygulaması getirdi.
Bankaların Merkez Bankası’nın hedefini yerine getirmek için, KKM’den TL hesaplarına giderek yükselen oranlarda faiz uygulamak zorunda kaldıkları görüldü. Politika faizi arttıkça hem KKM’deki asgari faiz oranı hem de bunun üzerine TL’yi cazip kılmak için verdikleri faiz oranları hızla yükseldi.
Dün Merkez Bankası’nın açıkladığı kararın, tümüyle bankalara yarayacak bir karar olduğu görülüyor. Bu nedenle bankaların talep ettiğini tahmin ediyoruz. Örneğin KKM’den TL’ye dönüş için yüzde 40 ve üzerine faiz veren bankalar bile TL’ye dönüş şartlarını yerine getirmekte zorlanıyorlardı. Şimdi geçen hafta KKM hesaplarına yüzde 30 uygularken, örneğin bundan sonra yüzde 20 faiz verecekler. Şimdi KKM hesabı olan tasarruf sahibine yüzde 40 önerdikleri zaman, müşterilerine TL hesabı için daha kolay ikna edecekler. Böylece Merkez Bankası’nın koyduğu TL’ye dönme şartlarını daha rahat yerine getirecekler.
Kısacası; daha düşük faiz vererek KKM’den TL’ye dönüşü gerçekleştirecekler. Yanı sıra KKM hesaplarına ödedikleri faizi de düşürecekleri için buradaki mevduat maliyetlerini de düşürmüş olacaklar.
Peki burada bankalar riskli bir uygulamayı istemiş olmuyorlar mı? Evet ama kritik nokta kurlardaki artış beklentisi. Bankaların faiz oranlarındaki artış devam ettiği için kurlarda fazla artış olmayacağı hesabı yaptıkları anlaşılıyor. Bu nedenle KKM’de faiz oranlarını düşürecekler ama verecekleri faiz oranları biraz da 3 ay içinde bekledikleri kur artışını da göstermiş olacak.
Merkez Bankası mevcut uygulamada politika faizinin üzerinde kur artışı olduğu takdirde bu aradaki farkı karşılıyor. Şimdi politika faizi 30 ama 2 ay içerisinde yüzde 35’lere çıkacağı tahmin ediliyor. 30 üzerinden hesap yapıp, bankanın KKM faizini yüzde 20’ye düşürdüğünü varsayarsak; kurlardaki artış yüzde 25 olursa, banka 20’nin üzerindeki 5 puan kur farkını kendi cebinden ödeyecek. Kur artışı bu dönemde yüzde 35 olursa, o zaman 10 puanı banka ödeyecek, 30’un üzerinde kalan 5 puanlık kısmı yine Merkez Bankası üstlenecek. Yani bankaların üstlendiği kur riski politika faiz ile KKM faizi arasındaki fark olacak.
Ancak bu sürede kur artışı yüzde 20’nin altında kalırsa o zaman bankaların üstlendiği bir yük olmayacak, bu sayede yüzde 30 yerine yüzde 20 faiz ödeyerek KKM hesaplarının kendisine maliyetini düşürmüş olacak. Merkez Bankası’nın ise KKM de asgari faizi düşürerek artı bir yük altına girmediğini de söyleyelim.
Bu karar etkili olur mu derseniz; bankacılar etkili olacağını düşünüyor. Tabi ki bankaların KKM hesapları ve yeni TL hesapları için önerecekleri yeni faiz oranları ne kadar etkili olacağının bir göstergesi olacak. Yüzde 20 veya altında bir KKM faizi önerecek olurlarsa, bunun yerine yüzde 40’la mevduat sahibinin normal TL hesaplarına dönmeyi tercih edebileceği söylenebilir.
Ancak bu noktada tasarruf sahibinin kurlarla ilgili beklentisi ve bankaların KKM ve TL’ye dönme faizlerini nasıl belirleyecekleri önemli olacaktır. Bankalar yüzde 20 yerine yüzde 10 gibi çok düşük oranlar önerirlerse, TL hesaplarına ödeyecekleri faizi de düşürürlerse, bazıları TL’ye dönse bile bir kısım tasarruf sahibi bunun yerine döviz hesabı açma tercihinde bulunabilir.
Kurların mevcut seyri bu konuda bankalara yardımcı olacak gibi görünüyor. Seçimden sonraki sıçrama sonrası sabit tutulan kur fiyatları, son haftada yeniden küçük artışlara yerini bıraktı. Piyasalardaki genel beklenti aylık kur artışının yüzde 2.5 civarında olacağı yönünde. Bu beklenti hakim kalırsa bankalar KKM faizlerini maliyetlerini daha da azaltmak için 15 hatta 10’a kadar indirebilirler. Tabi ki burada her bankanın KKM’den TL’ye dönüş şartıyla ilgili özel durumları da önemli rol oynayacaktır.
Unutulmaması gereken bir başka unsur, enflasyon yüksek gittiği için TL’nin bu süre içerisinde değerlenme ihtimali. Seçime kadar kur artışlarını aylık yüzde 2,5’la götürseler, seçim sonrasına değerlenmiş bir kurla gireceğimiz unutulmamalı. Bu beklenti ise şimdi TL hesaplarına dönüş olsa bile, seçim öncesinde yeniden dövize talep oluşturabilir. Bankalar KKM faiz oranlarını düşürürken, bunu hesaba katacaklar mı, yani kur riskinin artacağı döneme nasıl bir KKM hacmiyle girmeyi tercih edecekler, bilmiyoruz. Belki KKM için uygulayacakları faiz oranları, ileriye dönük bankaların hesaplarının da bir işareti olabilir.