Yeni Malatyaspor’un başkanı Adil Gevrek’e yumurtalı saldırı
Artan yem fiyatları ve işçilik maliyetlerine düşen üretimi, artan nüfusumuzu, sığınmacıları ve gelen turistleri de eklediğimiz zaman ete, süte , tavuğa ve yumurtaya zam gelmesinin kaçınılmaz olacağı görülecektir.
Son bir aydır ülke gündeminin en önemli konularından biri olan asgari ücret 2024 yılı için 17 bin 2 lira olarak belirlendi. Asgari ücretin artmasının çalışanların satın alma gücünü artıracağını düşünebilirsiniz. Ancak gerçekte öyle olmayacağını hepimiz biliyoruz. İnsanımızın temel protein ihtiyacını karşıladığı et, süt, yumurta ve tavuk eti gibi ürünlere, artan yem fiyatları ve işçilik maliyetleri nedeniyle zam gelecek.
Bugün bir yumurtanın fiyatı ortalama 4 lira, bir litre uzun ömürlü sütün fiyatı ise 30 lira, bir kilo tavuğun fiyatı 75 lira, bir kilo kırmızın etin fiyatı 400 liradır. Bu fiyatlar, bölgelere göre değiştiği için ortalama olarak alıyoruz.
Ülkemizde bir kişinin yıllık ortalama 20 kilo tavuk eti, 20 kilo kırmızı et, 160 adet yumurta ve 40 litre süt tükettiği kabul ediliyor.
Hane halkını dört kişilik bir çekirdek aile olarak kabul ettiğimizde bu ailenin yıllık 80 kilo tavuk eti, 80 kilo kırmızı et, 640 adet yumurta ve 160 litre süt tüketimi olacaktır. Bu tüketimi bugünkü fiyatlarla hesapladığımızda tavuk için yıllık 6 bin lira, kırmızı et için 32 bin lira, yumurta için 2 bin 560 lira ve süt için 4 bin 800 lira ile toplamda 45 bin 360 lira harcaması olacak.
Şimdi asgari ücrete gelen zam ve artan maliyetlerin yansımasını en iyi niyetle yüzde 50 kabul edersek yılbaşından sonra bu ailenin bu üç temel gıdaya bir yılda harcayacağı para 90 bin 720 liraya çıkacak. Önümüzdeki yıl asgari ücret geliri olan bu aile sadece asgari oranda ihtiyaçlarını karşılamak için maaşının 5,3 katını bu üç temel gıdaya harcayacak.
Şimdi siz ailesini asgari ücretle geçindiren biri olarak bu harcamayı yapabilir misiniz?
Gelecek yıl için yüzde 50 fiyat artışı çok oldu diyenler olabilir. Onlara şunu hatırlatmak isterim. Ülkemiz maalesef gıda enflasyonunda Avrupa ve OECD ülkeleri arasında ilk ve dünyada da 4. sırada. Üstelik en son açıklanan enflasyon rakamlarında yıllık gıda enflasyonun yüzde 67 olduğunu hatırlatırım. Kaldı ki tüm bu hesaplamalar ortalama hesaplama üzerinden yapıldı.
Şimdiye kadar işin tüketim boyutuna baktık. Önümüzdeki yıllarda et, süt, yumurta ve tavuk üretiminde artış olacak mı?
Bütçe görüşmelerinde kırmız et tüketiminin kişi başına 20 kilo civarında olacağı açıklandı. Bu yılın ilk 10 ayında kesilen tavuk sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,8; tavuk eti yüzde 4,4 azalırken yumurta üretimi yüzde 4,0 arttı. Aynı dönemlerde içme sütü miktarı yüzde 0,5 azaldı. Artış olan tek ürün yumurta oldu. Üretim artışının olmadığı ve fiyatların her geçen gün arttığı bir durumda bu dört temel ürünün (fiyatının) artmayacağını kimse söyleyemez.
Etçil tavuk sayısı 2021 yılında 270 milyon 393 bin 122 iken 2022 yılında 19 milyon 103 bin 323 adet azalarak 251 milyon 289 bin 799’a düştü. Yumurta tavuğu sayısı ise 2021 yılında 121 milyon 775 iken 11 milyon 194 bin 448 adet azalarak 109 milyon 806 bin 327’ye düştü. Kaldı ki 2005 yılında 257 milyon 221 bin 440 adet etçil, 2018 yılında 124 milyon 54 bin 810 adet yumurta tavuğumuz vardı.
Zaten Et ve Süt Kurumu da içerde üretimin yetersiz olduğu ve tüketime yetmediği için ithal ettiği ortalama 700 kiloluk canlı sığırların kilosunu 130 TL+ KDV’den satacağını duyurdu. 2020 yılında 17 milyon 962 bin 899 olan büyükbaş hayvan sayısı, 2021 yılında 17 milyon 850 bin 543’e, geçen yıl ise 16 milyon 851 bin 956 başa düştü. Küçükbaş hayvan sayısı 2021 yılında 57 milyon 519 bin 204 iken geçen yıl 56 milyon 265 bin 750’ye geriledi.
Görüldüğü üzere üretimde artış olmadığı gibi artan nüfusumuzu, sığınmacıları ve gelen turistleri de hesaba kattığımızda fiyat artışının kaçınılmaz olacağı görülecektir. Sözün özü gelecek yıl tüketici açısından zor bir yıl olacak.