Türkiye ilk çeyrekte yine tüketim ve inşaatla büyüdü
İş dünyasının önde gelen isimleri TBMM'nin 103. kuruluş yıldönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı mesajlarında, refah ve parlak bir topluma sahip olmanın sırrının "yüksek teknoloji içeren ürünlerin üretimi" ve sanayi üretiminde dünyayla rekabet edebilmek olduğunu vurguladılar.
Türk iş dünyasının temsilcileri yayımladıkları mesajlarla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 103’üncü kuruluş yıldönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. İş insanları mesajlarında çocukların parlak bir geleceğe sahip olması için kararlılıkla çalışma sözü vererek, “Özellikle katma değeri yüksek, yüksek teknoloji içerikli ürünleri yapabilme konusunda yol almamız gereken uzun yollar var. Biz bunu ileri götürebilecek ve yapabilecek güçteyiz” mesajını verdiler.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ekonomi gazetesi okurları için kaleme aldığı yazıda “Ulusun egemenliği, bizi yarınlara götürecek en dinamik güçtür” mesajını verdi. Hisarcıklıoğlu, yazısında şu mesajları verdi:
“23 Nisan 1920 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması, aziz milletimizin yeni yüzyılla doğru adım atarken çizdiği istikametin ne olduğunu tüm dünyaya açık açık deklare edilmesidir. Milletin egemenliği, tüm unsurların üzerindedir. Bu ülkeyi yönetecek olan yine kendi seçtiği temsilciler aracılığıyla bu milletin kendisidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın hemen ardından bu ilke ve hedefleri net bir şekilde ortaya koymuştur. Dünya artık hızla 21’inci yüzyılının çeyrek dilimini tamamlaya doğru gidiyor. Yaşadığımız gelişmeler bize şunu gösterdi ki, yeryüzündeki değişim ve dönüşüm kaçınılmaz. Hiçbir şey aynı ve statik olarak durmuyor. Fakültede öğrendiklerinizi belki bir 10 yıl sonra yenilemek zorunda kalıyorsunuz. Bilimsel gelişmeler o kadar hızlı gelişiyor. Bugün yapay zekanın neler getirebileceği, neleri değiştirebileceği tartışılıyor. Bu gerçeklerin uzağında başka gündemlerle vakit geçirmek, ülkemize bu medeniyet yarışından uzak dur demektir. Asla bu tuzakların içene düşmemeliyiz. Yüzyıllar önce örneğin matbaanın gelişini türlü bağnaz bahanelerle geciktirmek, bizlere sanayi devrimi yolculuğunda ne büyük şeyler kaybettirmiştir. Bunun farkına vardığımızda ise rakiplerimiz bizim çok çok önümüze geçmişti. Biz aynı şeyleri tekrar yaşamak istemiyoruz. Biz arkadan rakiplerine yetişmeye çalışan bir ülke değil, ön alan, hepsinin önünde koşan bir ülke olmak istiyoruz. Millet egemenliğine ve demokrasiye dayanan Cumhuriyet sisteminin de bu başarıyı gerçekleştirebilmemiz için en uygun yönetim sistemi olduğu tartışılmazdır. Bu vizyonu 103 yıl önce bize kazandıran Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına bugün hayranlığımız her geçen gün artıyor. Türkiye bugün dünyanın önemli sanayi güçlerinden birisidir. Ürettiğimiz ürünler AB ülkeleri veya diğer gelişmiş ülkeler arasında büyük rağbet görüyorsa bu katma değeri yüksek, kaliteli ürünler üretebilme gücümüzün olduğunun da ispatıdır. Yeterli mi? Asla değil. Özellikle katma değeri yüksek, yüksek teknoloji içerikli ürünleri yapabilme konusunda yol almamız gereken uzun yollar var. Biz bunu ileri götürebilecek ve yapabilecek güçteyiz. Önemli olan bunun farkında olarak, istikameti doğru çizebilmektir. Genç beyinlerimize güveniyoruz. Onlar da tarihimizi okudukça, yakın tarihimizdeki devasa Atatürk devrimlerini anladıkça kendilerinde ülkemizi en büyük ekonomiler sınıfına sokma yolunda, kendilerinde daha büyük bir güç bulacaklardır. Türk iş dünyası olarak, 23 Nisan’ı ülkemizin gelişimi ve tarihimiz noktasında çok değerli ve anlamlı tarih olarak görüyoruz. Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarına minnettarız. Demokrasinin ve halk egemenliğinin yolunu açan Ankara’daki ilk meclisimizi her zaman şükranla anacağız. Bugün de milletçe demokrasi ve çok partili sistemi tamamen benimsediğimizi ve önemini anladığımızı görmekten gururluyuz. Halkın refahını, halk egemenliğine dayalı bir yönetim getirebilir. Bu yönetimin bize getirdikleri refah ve gelişmeyi de hep beraber yaşadık ve yaşıyoruz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm ülkemize ve özellikle de Gazi Atatürk tarafından ithaf edildiği gibi çocuklarımıza kutlu ve mutlu olsun.”
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nden (TÜSİAD) yapılan açıklamada, iş dünyasının çocukların eğitimi, sağlığı ve mutluluğunu esas alan gelişmiş, saygın, adil ve çevreci bir geleceğin inşası için var gücüyle çalışmaya devam edeceği vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik ve müreffeh gelecek ülküsünün yapı taşını oluşturan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş yıldönümünü kutluyor, geleceğimizin inşasında çocukların mutluluğunu temel alarak bu önemli günü onlara armağan eden Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Cumhuriyetimizin kurucu kuşaklarını saygı ve minnetle anıyoruz. Çocuklara armağan edilmiş olan bugün demokratik, laik, sosyal hukuk devleti anlayışında hayat bulan değerleri yaşatma ve yeni nesillere aktarma sorumluluğumuzu da hatırlatıyor. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında kalkınma hikayemizin; eğitimli, sağlıklı, değer yaratan, fırsat eşitliğiyle hayallerini gerçekleştirme imkanına erişen, mutlu ve özgür nesiller üzerine kurulacağına inanıyoruz. Bu doğrultuda çocuk yoksulluğu, çocuk işçiliği, çocuk yaşta evlilik gibi toplumsal yaralar ve bunlara sebep olan koşullarla kararlılıkla mücadele edilmesi; depremin olumsuz etkilerinin bertaraf edilmesinde çocukların yüksek yararını temel alan politika ve adımların en kapsayıcı şekilde hayata geçirilmesi de kritik önem taşıyor. İş dünyası olarak çocukların eğitimi, sağlığı ve mutluluğunu esas alan gelişmiş, saygın, adil ve çevreci bir geleceğin inşası için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.”
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan da, Ekonomi gazetesi için yazdığı yazıda refah toplumu olmayı başarmış ülkelere örnek olarak Güney Kore’yi göstererek, “Sadece birine, Güney Kore örneğine bakmak bile çok öğretici. 1960’lı yılların başında kişi başına milli geliri 60 dolar düzeyinde olan Güney Kore, bugün teknolojik alt yapısıyla, Samsung, Hyundai, LG ve daha birçok sektördeki global markalarıyla ve kişi başına 32.000 dolara çıkarmış olduğu milli geriyle dünyanın refah toplumları arasındaki yerini çoktan aldı. Güney Kore, bunu son 40 yılda eğitimden üretime kadar her alanda gerçekleştirdiği büyük dönüşüm ile gerçekleştirdi” ifadelerine yer verdi.
“Biz de Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının başında bunu mutlaka başarmalıyız. Refah toplumu olma yolunda ilerleyen ekonomimizin lokomotifine planlamayı koyarak, onu kararlı bir restorasyondan geçirmeliyiz” diyen Bahçıvan, ipucunu şöyle verdi:
“Peki nasıl bir restorasyondan söz ediyoruz? Yüksek teknolojiye dayalı, nitelikli, kaliteli ve dünya ile rekabet edebilen bir sanayi üretim anlayışını ekonominin en temel hedefi haline getiren ve bunun için gerekli tüm önlemleri barındıran bir transformasyondan söz ediyoruz… Bu perspektifi ve vizyonu ekonominin lokomotifi yapabilmenin en temel yolu hiç kuşkusuz bilimin yol göstericiliğinde gerçekleşecek olan eğitimdir. Teknolojik gelişmelerin hızla değiştirdiği iş gücünün yetiştirilmesi için eğitim planlaması, geleceğin ihtiyaçlarına uygun olarak kapsayıcı bir şekilde yapmalıyız. Okul öncesinden yüksek öğrenime kadar olacak şekilde belirlenmiş eğitim hedefleri, sürdürülebilirlik kavramını da içerecek şekilde oluşturmalıyız.”
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, 23 Nisan’ın milletin istiklal mücadelesiyle ulusun bağımsızlık ve egemenliğinin tüm dünyaya ilan edildiği tarih olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Uğruna büyük mücadeleler verilen ve tarihe altın harflerle kazınan bu anlamlı gün, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklarımıza armağan edilmiştir. Ülkemizin kalkınması ve her geçen gün daha da gelişmesi için geleceğimizin teminatı, ülkemizin aydınlık yüzü olan çocuklarımızı geleceğe bugünden hazırlamak son derece önemlidir. Türk milletinin istikbali, çocuklarımızı bir cevher gibi en iyi şekilde işlememiz ve geliştirmemiz ile daha da parlak olacaktır. Bu kapsamda bizler, çalışma hayatının temsilcileri olarak çocuklarımıza her gün daha da ileriye giden bir ülke bırakmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, meclisin demokratik yönetimin en önemli kurumlarından biri hatta en önemlisi olduğunu ifade ederek, “Türkiye’nin varoluş mücadelesinin Büyük Millet Meclisi tarafından yürütülmesinin, milletimizin demokratik olgunluğu açısından çok önemli bir gösterge olduğuna inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Kopuz, ülkelerin refahı ve ulusların mutluluğu ile demokrasinin doğrudan bağlantılı olduğuna inandığını belirterek, “Bugün dünya üzerindeki ülkelere baktığımızda demokratik kurumları yerleşmiş, serbest piyasa uygulamalarını hukuki altyapıyla güçlendirmiş olanların diğerlerinden çok önde olduğunu görüyoruz.
Bizim hem Türk hem İslam tarihimiz de istişare ve meclislerin bulunduğu bir geleneğe sahiptir. Bu nedenle demokratik yapılanmamızın temelinin sağlam olduğuna inanıyorum. Belki Türk demokrasisi tarihi boyunca zor sınavlara girdi ama hepsinden başarıyla geçmesini bildi” açıklamasını yaptı.
Demokrasi mücadelesinde, 27 Mayıs 1960’tan 15 Temmuz 2016’ya kadar çok acılar çekildiğini, çok canlar verildiğini kaydeden Kopuz, “Allah’a şükür bugün darbecilerin yargılandığı, cezalandırıldığı bir ülke olmayı başardık. İnşallah önümüzdeki günlerde yaşayacağımız seçim de demokrasimizi güçlendirecek yeni bir aşama olacak.
Bu duygularla, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 103. yılını ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutluyor, başta Büyük Millet Meclisinin ilk Başkanı Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, TBMM’nin ahirete irtihal etmiş tüm üyelerini rahmet ve minnetle anıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, 23 Nisan 1920’de kurulan TBMM’nin, Türk milletinin Cumhuriyet’e giden çağdaş uygarlık yolculuğundaki en önemli kilometre taşı olduğunu ifade etti.
TBMM’nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” ilkesiyle Türk milletinin bağımsızlığını tüm dünyaya ilan etmek amacıyla kurulduğunu, 23 Nisan tarihinin de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ilan edildiğini hatırlatan Palandöken, şunları kaydetti:
“Masumiyetin ve umudun simgesi olan çocuklarımız, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve dolayısıyla geleceğimizin teminatıdır. Çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sunabilmek ve vatana, millete hayırlı evlatlar yetiştirmek hepimizin görevidir. Bu duygu ve düşüncelerle esnaf ve sanatkarlar camiası adına, sevgili çocuklarımızın bayramını kutluyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum.”