Swisquote’tan müşterilerine çağrı: Türk Lirası pozisyonlarınızı kapatın
Özel sektör borcundaki azalmaya bağlı olarak ocak ayında kısa vadeli dış borçlarda az da olsa bir düşüş olmakla birlikte 2022 sonuna göre önemli bir artış var. Özellikle kamunun kısa vadeli dış borcunda 13 aylık dönemdeki artış çok yüksek.
Ülkemizin döviz dengesindeki önemli sorunlarından biri de dış borçlanmaların ağırlıklı olarak kısa vadeli borçlanmalardan oluşması. Kısa vadeli dış borçların gelişimine ilişkin olarak Merkez Bankası Ocak 2024 Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri Gelişmeleri’ni yayımladı. Buna göre ocak sonu itibariyle kısa vadeli dış borç stoku 2023 yıl sonuna göre %0,2 oranında azalışla 174,9 milyar doları oldu. 2022 yılsonuna göre baktığımızda ise %17,7 oranında bir artış var.
Açıklanan rakamların detaylarına bakıldığında ocak ayında 2023 yıl sonuna göre bankaların kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku % 2,2 oranında artarak 69,9 milyar dolar olurken diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku % 2,7 oranında azalarak 58,8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Yurtdışı borçlanmaların ne şekilde yapıldığı incelendiğinde bankaların yurtdışından kullandığı kısa vadeli krediler 2023 yıl sonuna göre % 5 oranında artarak 13,2 milyar dolar seviyesinde oldu. 2022 yıl sonuna göre bankaların kullandığı krediler ise % 23,3 arttı. Banka hariç yurtdışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı % 2,3 oranında azalarak 19,5 milyar dolar, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı da % 1,4 oranında azalışla 20,4 milyar dolar oldu.
Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları 2023 yıl sonuna göre %3,4 oranında azalarak 51,7 milyar dolar seviyesinde.
Borçlu bazında incelendiğinde tamamı kamu bankaları borçlanmasından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2023 yılsonuna göre % 3,4 oranında artarak 35,7 milyar dolar olurken özel sektörün kısa vadeli dış borcu % 1,4 oranında azalarak 93,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, kamu sektörü % 20,3, Merkez Bankası % 26,4, özel sektör ise %53,3 oranında paya sahip. 2022 yıl sonuna baktığımızda bu oranlar kamu sektöründe % 19,4, Merkez Bankası’nda % 22,1 ve özel sektörde % 58,5. Dolayısıyla kamunun ve Merkez Bankası’nın kısa vadeli dış borçlanmada payı artarken özel sektörün payı düştü.
2023 yılsonunda 1,7 milyar dolar olan kısa vadeli tahvil ihraçları ocak sonu itibarıyla 2,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2022 yılsonunda tahvil ihracının 676 milyon dolar olduğu düşünüldüğünde ciddi bir artış var.
Ocak sonu itibariyle kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu % 50,5’i dolar, % 22,5’i euro, % 10,8’i TL ve % 16,2’si diğer döviz cinslerinden.
Bankacılık sektörü özelinde konuya baktığımızda daha önce belirttiğimiz gibi kamu bankalarının kısa vadeli dış borç stoku 2023 yılsonu rakamı olan 34,5 milyar dolara göre % 3,4 oranında artarak 35,7 milyar dolar oldu. 2022 yılsonuna göre değerlendirdiğimizde artış oranı % 23,5. Özel bankaların kısa vadeli dış borç stoku ise ocak ayı sonunda 34,2 milyar dolar. 2023 yılsonunda bu rakam 33,9 milyar dolar olup % 0,9 oranında arttı. 2022 yılsonuna göre artış oranı ise % 2,4.
Yukarıda yaptığımız açıklamaları değerlendirecek olursak her ne kadar özel sektör borcundaki azalmaya bağlı olarak ocak ayında kısa vadeli dış borçlarda az da olsa bir düşüş görülmekle birlikte 2022 sonuna göre değerlendirdiğimizde önemli bir artış var. Özellikle Merkez Bankası’nı da kamu olarak değerlendirirsek kamunun kısa vadeli dış borcunda 13 aylık dönemdeki artışın çok daha fazla olduğu görülüyor.
İkinci olarak özel bankalarda fazla bir kısa vadeli dış borç artışı görülmezken kamu bankalarında 2022 yılsonuna göre % 23,5 oranındaki artış dikkat çekici. Halen devam eden bu artış bankaların kendilerinin mi yoksa devletin mi döviz ihtiyacını karşılamaya yönelik? Belli değil.