Mahfi Eğilmez uyardı: Tedirginlik döviz talebini artırır
Bloomberg Ekonomisti Selva Baziki'nin yaptığı hesaplamaya göre Merkez Bankası'nın aylık müdahaleleri 11,7 milyar dolardan 7,5 milyar dolara düştü. Baziki azalışı, alınan önlemlerle KKM'den uzaklaşılmasına bağladı.
Yeni ekonomi yönetiminin aldığı önlemlerle kur korumalı mevduatın (KKM) cazibesi azalınca Merkez Bankası’nın (TCMB) döviz piyasasına müdahalesi de gevşedi. Yine de TCMB’nin döviz piyasasına “arka kapıdan” müdahalelerinin Ocak 2022-Kasım 2023 döneminde 256 milyar dolara ulaştığı hesaplandı.
Bloomberg haber ajansının Türkiye ve İsveç ekonomisti Selva Baziki, X hesabından Merkez Bankası’nın 2019 Ocak- 2023 Kasım ayı rezerv satışları grafiğini paylaştı. Aylık müdahalelerin son 3 ayda 11.7 milyar dolardan ortalama 7.5 milyar dolara düştüğüne dikkat çeken Baziki, bunun son dönemde uygulanan para politikasının KKM’den uzaklaşmasıyla ilgili olduğunu ifade etti.
Baziki, azalan döviz müdahalelerinin TCMB’nin net rezervlerinde kademeli olarak iyileşmeye yol açabileceğini kaydetti. TCMB’nin toplam rezervleri, 8 Aralık haftasında bir önceki haftaya göre 1 milyar 225 milyon dolar artışla 141 milyar 374 milyon dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. TCMB’nin swap hariç net rezervi ise eksi 46.7 milyar dolardan eksi 42.1 milyar dolara yükseldi.
We estimate the CBRT’s stealth currency market interventions at $256 billion Jan 2022-Nov 2023.
Monthly interventions slipped to average $7.5 bn in the last 3 months from $11.7 bn previously. We see this related to the recent policy push away from FX-protected deposits.
1/2 pic.twitter.com/v2R5VrA2EP
— Selva Baziki (@SelvaBaziki) December 14, 2023
Bu arada KKM hacmindeki azalma TCMB tarafından geçen ay yeniden başlatılan “Merkezin Güncesi” adlı blogda yayımlanan “Türk Lirası mevduatı teşvik etmeye yönelik düzenlemelerin faizlere etkisi” başlıklı analizde de irdelendi. Analizde, yeni politika çerçevesinde KKM ve gerçek kişilere ait dövizden dönüşümlü mevduat hesaplarının (DDM) kademeli olarak TL mevduata dönüştürülmesinin, yabancı para (YP) cinsinden mevduata geçişlerin asgari düzeyde tutulmasının ve bankaların TL mevduat payının yükseltilmesinin hedeflendiği belirtildi.
18 Ağustos’ta 3 trilyon 408 milyar TL’ye yükselen toplam KKM ve DDM bakiyesinin, düzenleme sonrasında 1 Aralık’a kadar olan sürede 694 milyar TL azalarak 2 trilyon 714 milyar TL seviyesine gerilediği ve KKM ve DDM’nin toplam mevduattaki payının yüzde 26,2’den yüzde 19,2’ye düştüğü bilgisi verildi.
Analizde, söz konusu dönemde TL mevduat faizlerinin yüzde 24,9’dan yüzde 44’e yükseldiği belirtilirken, yüksek KKM payı nedeniyle daha çok TL’ye dönüşmesi gereken mevduatı olan bankanın düzenlemeden daha çok etkilenmesinin ve TL mevduat faizini daha çok artırmasının beklendiği aktarıldı.
Düzenlemeden çok etkilenen bankaların az etkilenen bankalara göre, düzenleme sonrasında gerçek kişi TL mevduatlarında ortalama 2,5 puan daha yüksek faiz uyguladığının görüldüğü belirtildi. Düzenlemeden çok etkilenen bankaların daha yüksek mevduat faizi ödemesinin bu bankaların müşterilerinin TL mevduata dönüşlerini desteklediği ve sektör genelinde mevduat faizlerini ortalama 3,4 puan yükselttiği kaydedildi.
Kur korumalı hesapların azaltılmasına yönelik düzenlemelerin fiyatlamalara etkisinin banka düzeyinde farklılaştığı belirtilen analizde, “Düzenlemeden çok etkilenen bankaların daha yüksek mevduat faizi ödemesi, bu bankaların müşterilerinin TL mevduata dönüşlerini destekliyor. Analiz sonuçları, 20 Ağustos tarihindeki düzenlemenin kur korumalı hesapların TL mevduata dönüştürülmesini teşvik ederek makro finansal istikrarı, parasal aktarım mekanizmasını ve haziran ayında başlanan parasal sıkılaşma sürecini desteklediğini gösteriyor.” ifadelerine yer verildi.
“Kur korumalı ve geleneksel mevduatlara yatırımcı perspektifinden bir bakış” başlıklı blogda ise Türk Lirası mevduatı teşvik edici adımların KKM yatırımcılara geleneksel TL mevduatın yanında Türk Lirası’nda gerçekleşen değer kayıplarını telafi eden bir opsiyon sağladığı kaydedildi.
TL mevduatın göreli cazibesinin artırılmasıyla KKM bakiyelerinin azalmaya başladığı aktarılan yazıda, yatırımların TL mevduatta değerlendirilmesinin KKM’ye göre avantajlarından bahsedildi.
Opsiyonun fiyatını azaltıcı ya da faiz farklarını artırıcı gelişmelerin TL mevduatın göreli cazibesini artırdığı kaydedilirken, opsiyonun fiyatının KKM faiziyle belirlenen uzlaşı değerinden ve döviz kuru beklentileriyle şekillenen kur oynaklığından etkilendiği bildirildi.
Analizde, atılan kararlı politika adımlarının döviz kuru oynaklığını ve buna bağlı olarak opsiyonun fiyatını düşürdüğü görüşüne yer verilirken, parasal sıkılaşmanın TL mevduatın cazibesini artırdığı belirtildi.
TL mevduat payının artırılmasına yönelik 20 Ağustos sonrasında atılan makroihtiyati adımların bir yandan bankalara faiz farkını belirlemede esneklik sağlarken diğer yandan bankaları TL mevduat faizini artırmaya teşvik ettiği kaydedilen yazıda, şu ifadelere yer verildi:
“Böylece faiz farkının TL mevduat lehine açılması sağlanarak TL mevduatlara kademeli geçiş destekleniyor. Özetle, yatırımcının mevduat tercihlerinde KKM ve TL mevduatların göreli getirileri belirleyici oluyor. TCMB tarafından atılan politika adımlarıyla TL mevduatın göreli getirisinin artması KKM yenileme oranlarının gerilemesinde etkili oluyor ve vade bitiminde KKM bakiyelerinde azalma gözlemleniyor. Göreli getiri farkının bakiye değişimleri ile birlikte hareket etmesi getirilerin yatırımcı perspektifinden önemini ortaya koyuyor.”