Şimşek Çelebi: Borç arayışında dört ayda 52 bin kilometre yol kat etti
Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez Dünya Bankası'ndan (DB) sağlanacak 18 milyar dolarlık finansmanın ayrıntılarını açıkladı. Eğilmez, DB'nin yatırım projelerine kredi verdiğini belirterek 'Parayı istediğimiz yere harcayabiliriz çıkarımı yanlış' dedi.
Hazine eski Müsteşarı ve Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mahfi Eğilmez, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in duyurduğu Dünya Bankası’ndan sağlanacak 18 milyar dolarlık ek destek için merak edilenleri yanıtladı. Eğilmez X hesabından yaptığı paylaşımda Dünya Bankası (DB) ile Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) sağlanan desteklerin arasındaki farkları ve konuya dair detayları aktardı. Eğilmez’in paylaşımı şöyle:
* DB’den alınacağı açıklanan ek 18 milyar dolarlık ek destek için pek çok soru geliyor. Soruların çoğu insanların son dönemde projelere karşı duyduğu kuşkuları yansıtırken bazıları da IMF destekleriyle olan farkları üzerine yoğunlaşıyor. Kısaca açıklamaya çalışayım.
* DB yatırım projelerine kredi verir. IMF ise genel borç verir. Yani DB mesela bir liman yapılacaksa bunu finanse eder. Bunu yaparken de kendi ihale yöntemlerinin uygulanmasını ve belirli bir yerli malı oranı dışında dünyadan alış veriş yapılmasını şart koşar. IMF ise ödemeler dengesi finansmanı için borç verdiğinden koyduğu koşulların (mesela bütçe açığının belirli bir orana düşürülmesi gibi) yerine getirilip getirilmediğine bakar.
* DB kredilerinin kullanma yeri ilgili projedir, IMF borcunu istediğiniz yerde kullanabilirsiniz. Dolayısıyla DB’den para geliyor, bunu istediğimiz yere harcayabiliriz gibi bir çıkarım doğru değildir.
* DB yapılan harcamaların projeyle ilgili olup olmadığını ve kendi şartnamelerine uygun olup olmadığını denetler ve kredi dilimini ondan sonra serbest bırakır. IMF ise sadece koyduğu koşulların (performans kriterleri) yerine getirilip getirilmediğine bakar ondan sonra borcun ilgili dilimini serbest bırakır.
* Her iki kurumun da sağladığı desteğin maliyeti (faizi) piyasaya göre düşüktür. IMF borçlarında miktar arttıkça maliyet de artar. Buna karşılık, bir ülke zaten o artan miktarlarda borcu piyasadan ya alamaz ya da astronomik faizler ödemek zorunda kalır.
* DB, kredilerinin geri ödenme süresi uzun (ortalama 10 – 15 yıl), IMF’ninki orta vadelidir (borcun son kullanılış tarihinden itibaren ortalama 3-5 yıl.)
* Türkiye’nin halen DB ile birlikte DB desteğiyle yürüttüğü projelerin listesini merak edenler bu linke girip bakabilir.
* DB proje kredileri ile ilgili yazdığım nota bir ekleme yapayım: DB yalnızca kamu kesimi projelerine kredi verir, özel kesim projelerine kredi vermez. Özel kesim projelerine krediyi DB şemsiyesi altında görev yapan Uluslararası Finans Kurumu (IFC) verir.
Dünya Bankası Grubu (WBG) İcra Direktörleri Kurulu Türkiye için hazırlanan “Ülke İşbirliği Çerçevesi (CPF)” üç kilit kalkınma stratejisine (üretkenlik artışı, istihdam ve daha iyi kamu hizmet sunumu ve doğal afetlere karşı dirençlilik) odaklanacak. WBG’den yapılan yazılı açıklamaya göre söz konusu İşbirliği Çerçevesi 2024-2028 mali yıllarını kapsıyor. Ülkenin yüksek gelir statüsüne geçiş sürecini desteklemeyi amaçlayan CPF şirketlerin daha yüksek katma değerli ve yüksek teknolojili faaliyetlere geçme yeteneklerini desteklemek için özel sektörün geliştirilmesini öngörüyor.
İşbirliği Çerçevesi, Türkiye ile WBG kuruluşları (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve Çok Taraflı Yatırım Garanti Ajansı (MIGA)) arasındaki güçlü ve giderek büyüyen işbirliğini yansıtıyor. WBG kuruluşun üçüncü en büyük ülke programı olan 17 milyar dolar tutarındaki mevcut ülke portföyüne ilave olarak çerçeve döneminde 18 milyar dolarlık kaynak sağlamayı hedefliyor.
İşbirliği Çerçevesi kapsamında iklim değişikliğine karşı dirençliliği ve gıda güvencesini güçlendirmek için iklime uyumlu tarımın teşvik edilmesinden Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki depremlerden etkilenen bölgelerde ekonomik toparlanmanın desteklenmesine kadar çeşitli hedeflerle yüksek ve sürdürülebilir üretkenlik artışına odaklanılacak.
İşbirliği Çerçevesi’nde gelir ve diğer eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına, kadınlar, gençler ve kırılgan gruplar için işlerin iyileştirilmesi amacıyla kapsayıcı hizmetlere, istihdam ve doğal afetlere karşı dayanıklılığın güçlendirilmesine öncelik verilecek.
Ülke İşbirliği Çerçevesi üretkenliğin artırılması ve kamu hizmet sunumunun iyileştirilmesi için hayati bir önem taşıyan dijitalleşmeyi hızlandırma ihtiyacına da işaret ediyor. WBG dijital iş ekosisteminin iyileştirilmesi, depreme ve iklime dirençli kentsel planlamanın desteklenmesi, hibrit eğitim fırsatlarının yaygınlaştırılması dahil olmak üzere dijital teknoloji kullanımını hızlandırmak için birçok alanda çalışma yapacak.
İşbirliği Çerçevesi Türkiye’nin 12’nci Kalkınma Planı’nı esas alıyor. WBG çerçevenin hazırlanması sürecinde aralarında hükümet, özel sektör, sivil toplum, düşünce kuruluşları, akademi ve diğer kalkınma ortaklarının da bulunduğu kilit paydaş gruplarla istişareler gerçekleştirdi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez “Türkiye son 20 yıllık dönemde çok büyük bir ilerleme kaydederek halkının yaşam standartlarını önemli ölçüde iyileştirdi, modern bir altyapı geliştirdi ve ekonomisini küresel ekonomiye ve küresel değer zincirlerine entegre etti” değerlendirmesinde bulundu. IFC Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer de Türkiye’nin dinamik özel sektörü ve girişimcilik ruhunun, son yıllarda kaydedilen etkileyici büyümede kilit rol oynadığına işaret etti.
MIGA Ekonomi ve Sürdürülebilirlik Direktör Vekili Moritz Nikolaus Nebe de ajansın Türkiye’nin dinamik özel sektörünü ve hükümetin sürdürülebilir altyapı girişimlerini desteklemede güvenilir bir ortak olduğuna dikkati çekti.