Dolarda hareket sürüyor: 27,43 TL’yi gördü
2023 Merkez Bankası'nın son 10 yılda zarar ettiği tek yıl oldu. Zararda 2023 Temmuz ayında Merkez Bankası'na devredilen KKM yükü ile bankanın negatif döviz rezervi etkili oldu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın fırtınalı geçen 2023’te rekor zarar ettiği ortaya çıktı. Bankanın dün açıkladığı 2023 yılı bilançosunda realize edilen zararın 818,2 milyar TL olduğu belirtildi. Henüz realize edilmemiş “diğer” kalemler toplamı da 817,8 milyar TL olarak sabitlendi. Bu iki kalem taşınan açık döviz pozisyonları ve KKM kur farkı ödemelerinden kaynaklandı. Daha önceki yıllarda bilançosunu çoğunlukla Olağan Genel Kurul’un yapılacağı gün açıklayan Merkez Bankası’nın bu kez dev zarar ettiğine ilişkin haberler nedeniyle tarihi öne çektiği görülüyor.
Verilere göre 2023 Merkez Bankası’nın 2013-2023 döneminde zarar ettiği tek yıl oldu. 2013’te 5 milyar TL kâr eden Merkez Bankası daha sonraki yıllarda da bunu devam ettirmişti. 2014’ü 8,6 milyar TL; 2015’i 13,8 milyar TL; 2016’yı 9,5 milyar TL; 2017’yi 18,3 milyar TL; 2018’i 56,2 milyar TL; 2019’u 44,7 milyar TL; 2020’u 34,5 milyar TL; 2021’i 57,5 milyar TL kârla kapatan Merkez Bankası 2022’de 72,0 milyar TL
kâr etmişti.
Merkez Bankası’nın zararı Analitik Bilanço’nun varlık tarafından birtakım başka kalemlerle birlikte “Diğer Kalemler” başlığı altında yer alıyor. Ancak “Diğer Kalemler” başlığı altında yer alan verilerin en büyük bölümünü zarar oluşturuyor. Bilançonun hatalı politikalar yüzünden 2023 yılı başından itibaren bozulmaya başladığı ve özellikle KKM yükünün bankaya devredildiği temmuz ayından sonra bozulmanın hızlandığı görülüyor. Uzun yıllar Hazine’ye ciddi tutarda kaynak aktaran Merkez Bankası’nın bu kez yanlış politikalar nedeniyle çok büyük zarar ettiği görülüyor.
Bankacılara göre tüm dünyadaki merkez bankaları gibi TCMB de kâr etmek için çalışmıyor. Ancak bankanın her şirket gibi bir takım maliyetleri oluyor. Merkez Bankası özelinde bunları Açık Piyasa işlemleri (APİ) ya da rezerv kaynaklı maliyetler olarak sıralamak mümkün. İşin bir de gelir tarafı var. Merkez bankalarının en önemli gelir kaynağının senyoraj (hükümranlık geliri) geliri olduğunu ifade eden bankacılar şunları söyledi:
“Senyoraj basit tanımıyla paranın piyasaya sürülme (kağıt, mürekkep, matbaa gideri) maliyetiyle üstündeki nominal değer arasındaki fark anlamına geliyor. Ancak emisyonun çok fazla olması durumunda enflasyon yüksek olur ve senyorajın reel değeri düşer.
Merkez bankalarının bir diğer gelir kaynağı da dövizdir. Bankalar döviz rezervleri yüksek ise kur farkı nedeniyle kazanç elde eder. Ancak TCMB gibi negatif rezervi varsa yani borçlu ise kur farkından dolayı zarar eder. Türkiye’de merkez bankamızın durumu da budur.”
Genel Kurul’da zararın nasıl yönetileceği konusunda ortaklara bilgi verilecek. Zararın bilançoda taşınarak yönetilmesi ve birkaç yıl boyunca elde edilecek kârlardan karşılanması mümkün. Ancak bu durumda Merkez Bankası eskiden olduğu gibi Hazine’ye kâr aktaramayacak.
Merkez Bankası eski Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara sosyal medya paylaşımında zararın tahmin ettiğinden daha düşük gerçekleştiğini belirterek şu görüşleri ifade etti:
Merkez Bankası zararını 900 milyara yakın tahmin etmiştim ama 818 olmuş.
Dünyanın en pahalı iktisadi deneyinin faturasının ilk taksidi. https://t.co/s7tTnmm0eG
— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) April 15, 2024