İstanbul’un ağustos ayı zam şampiyonu taksi ücreti oldu
Yılın üçüncü enflasyon raporunu sunan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan enflasyon hedeflerini değiştirmediklerini belirterek '2024 sonunda yüzde 38, 2025 yüzde 14, 2026 yüzde 9 seviyesinde korundu' dedi.
Merkez Bankası (TCMB) enflasyon tahminlerinde değişikliğe gitmedi. Yılın üçüncü enflasyon raporunu sunan Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan enflasyon tahminlerinde değişikliğe gitmediklerini belirterek, “2024 sonunda yüzde 38, 2025 yüzde 14, 2026 yüzde 9 seviyesinde korundu. 2024 sonu gıda fiyatları yüzde 35,5’le sabit tuttuk. 2025 sonu gıda fiyatları tahmini yüzde 15’le sabit tutuldu” dedi. Enflasyonun yılın geri kalanında da istikrarlı olarak gerileyeceğini öngördüklerini vurgulayan Karahan, “Enflasyonun orta vadede yüzde 5 hedefine yakınsayarak istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz. Para politikasında sıkı duruşu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz. Mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1,5’in bir miktar altına gerileyeceğini öngörüyoruz. Enflasyonun ana eğiliminde gerileme 2025 yılında da devam edecek. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar devam ettireceğiz” diye konuştu.
Karahan dezenflasyon sürecinin öngörülen şekilde başladığını belirterek, “Makro göstergeler bu süreçle uyumlu ilerliyor. Yurt içi talep ikinci çeyrekten bu yana azalıyor” dedi. Karahan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
-Dezenflasyon süreci öngördüğümüz şekilde başladı. Makro göstergeler bu süreçle uyumlu ilerliyor. Sıkı para politikası duruşu sonucunda kredi büyümesinde yavaşlama belirginleşti. Yurt içi talep ikinci çeyrekten bu yana azalmakta. Talepteki dengelenme güçlenerek devam edecek. Cari işlemler açığında düşüş sürüyor. Para politikasında kararlı duruşu sürdürerek dezenflasyonu sağlayacak şekilde hareket edeceğiz.
-Küresel büyümede 2024’te sınırlı, 2025’te ise daha belirgin bir artış öngörülüyor. Merkez bankalarının indirim süreçlerinde temkinli olmaları beklenmektedir. Ilımlı büyüme ve enflasyon görünümü önümüzdeki dönemde parasal sıkılığın azalacağına işaret ediyor.
-İlk çeyrekte büyümede daha dengeli bir talep görünüm izledi. Üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler iç talepte normalleşmenin devamına işaret ediyor. Kartlı harcamalar yüksek olmakla birlikte son dönemde görece yatay seyretti. Kart harcamaları, beyaz eşya ve otomobil satıları iç talepteki yavaşlamayı teyit ediyor. Kuyumculuk, elektronik ve araç kiralama gibi ihtiyari harcamalar son dönemde azaldı. Arz koşulları talepteki görünümle uyumlu. Yurt içi talebin ikinci çeyrekte yavaşladığını değerlendiriyoruz. Sıkı para politikası sonucu iç talepteki dengelenme devam edecek. Çıktı açığı dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olacaktır.
-İkinci çeyrekte cari açığın milli gelire oranının yüzde 2,5’in altına gerilediğini tahmin ediyoruz. Temmuz ayında cari açığın 20 milyar dolar civarına inmesini bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde sıkı parasal duruşumuzla uyumlu olarak cari dengede olumlu seyrin süreceğini öngörüyoruz.
-Yıllık enflasyon tepe nokta olan mayıs sonrası iki ay düşüş sergiledi. Enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlamanın sürdüğünü görüyoruz. Enflasyonun ana eğilimindeki zayıflama öngörülerimizle uyumlu seyretti. Temmuzda ana eğilim sınırlı bir artış gösterdi. Yavaşlamanın sürdüğünün altını çizmek gerekiyor. Enflasyon temmuzda geçici olarak arttı. Dezenflasyon sürecinde hizmetlerde yavaşlama gecikmeli olarak ortaya çıkıyor. Öncü göstergeler kira enflasyonunda önümüzdeki aylarda düşüşe işaret ediyor. Dayanıklı mallarda fiyat artışları sınırlı gerçekleşti, hatta bazılarında fiyat düşüşü izlemeye başladık.
Enflasyon beklentileri yüksek seyretmekle birlikte geriliyor. Manşet enflasyondaki düşüşle tüm sektörlerin beklentilerinin gerileyeceğini öngörüyoruz.
-Sıkı parasal duruş korunuyor. Makroihtiyati politikaları uygulamaya devam ediyoruz. Mayıs ayında TL zorunlu karşılık oranlarını artırarak likidite fazlasını sterilize ettik. Kredi piyasasında ticari kredi azami erken ödeme ücretlerini güncelledik. Likidite fazlasını sterilize ediyoruz. Önümüzdeki dönemde diğer para piyasalarında işlem yapmaya başlayarak likidite fazlasını strerilize etmeye devam edeceğiz.
-Finansal koşullarda sıkılık devam etmektedir. Para politikası duruşumuz mevduat faizlerinin TL’ye geçişi sürdürecek seviyede kalmasını sağlayacak. Tüketici kredilerinde büyüme ikinci çeyrekten itibaren zayıfladı. Ticari kredi büyümesi yavaşladı. Reel kredi maliyetleri artıyor ve firmaların kredi iştahı azalıyor. Firmalar daha az miktarda kredi kullanıyor. Sıkı duruşumuz TL varlıklara ilgili artırdı. Mart ayında mevduatın payı yüzde 50’yi aştı. TL mevduat payı yıl sonu hedefimizi aştı. TL mevduat payında artış devam edecek.
-Risk primi ılımlı seyrini sürdürüyor. Portföy girişleri ağırlıklı olarak DİBS piyasasında yoğunlaştı. Parasal sıkılaştırma süreci rezervlere olumlu yansıyor. Brüt rezerv düzeyimiz 150 milyar doları üzerine çıkıt. Swap hariç rezervler 28,6 milyar dolara yükseldi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Karahan, enflasyonla ilgili olarak “Her zaman her şeyi yapmaya hazırız. Çeşitli defalar söyledik, aksiyonla da gösterdiğimizi düşünüyorum. Enflasyon hedefi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız” dedi. Aşağı yönlü risklerin bir miktar mevcut olduğunu belirten Karahan, veri akışı beklentilerle uyumlu gerçekleştiği için tahminleri değiştirmeye gerek görmediklerini söyledi.
Karahan, enflasyonun tek haneye olduğu dönemde bile hanehalkı beklentilerinin o seviyenin üzerinde olduğunu belirterek, “Enflasyonun düşmesiyle beklentilerde toparlanma olacağını görüyoruz. Güvenin artmasıyla birlikte beklentiler daha olumlu seyredecek, dezenflasyon sürecine katkı vermeye başlayacak” diye konuştu.
Enflasyon tahminlerini oluştururken belirli varsayımlar yaptıklarını kaydeden Karahan “Bizim beklediğimizin çok üstünde bir gerçekleşlme olur, o zaman tahminleri değiştirmemiz gerekir. Bizim için sürpriz olan bir durum yok. Üç ay öncesine göre veri akışı da olumlu geldi. Talep de sağlıklı şekilde soğuyor. Bu görünüm altında 38 hedefini olduğu gibi korumaya karar verdik” dedi.
TCMB Başkan Yardımcısı Hatice Karahan kiralarla ilgili soruyu, “Öncü göstergeler bize kira fiyatlarında düşüş sinyalleri olduğunu gösteriyor, düşüş biraz gecikmeli olabiliyor” şeklinde yanıtladı.
Fatih Karahan talep görünümüne bakıldığında beklenen gelişmelerle uyumlu olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
“Arzuladığımız dengelenme gerçekleşiyor. Ülke olarak büyüme sorunumuz yok. Büyümenin kompozisyonunun iyileşmesi gerekiyor ki uzun vadeli olsun. Buna ulaşmak fiyat istikrarıyla mümkün. Bütün adımları bu doğrultuda atıyoruz. Dezenflasyon sürecinde büyüme kısa vadede bir miktar yavaşlayabilir.”
Karahan, TÜİK ve TCMB arasında bir komite oluşturduklarını ve sürecin başladığını söyledi.
Enerji fiyatlarına ilişkin soruyu yanıtlayan Karahan şunları söyledi:
“Enerjiye dair harcamaların hanehalkı bütçesindeki payı düştü. Etkisi daha sınırlı olacak. Sürprize uğratan bir gelişme olmadı. Bunun geçici olduğunu değerlendiriyoruz.”
Kur korumalı mevduat (KKM) bakiyesinin 140 milyar dolardan 60 milyar doların altına gerilediğini vurgulayan Karahan, yıl sonuna kadar iyilemeye devam edeceğini düşündüklerini söyledi.
Karahan, 500 ve 1000 TL’lik banknot basılıp basılmayacağıyla ilgili soruya “Geçmiş dönemde açıklamalarım oldu, şu anda bunun üzerine söyleyeceğim yeni bir şey yok” yanıtını verdi.
Karahan, olası faiz indirimiyle ilgili olarak sorulan soruya da şöyle yanıt verdi:
“Faiz indirim döngüsüne girildiği zaman da sıkı duruş korunabilir ama enflasyon bizim orta vadeli hedefimize yaklaşana kadar sıkı duruşu korumamız gerekiyor. Yıllık enflasyona değil aylık enflasyona vurgu yapıyoruz. Burada da ana eğilime bakıyoruz. Son aylara bakınca aylık enflasyonda düşüş olduğu net, kalıcı olduğu noktasında yeteri kadar emin değiliz. Diğer husus da beklentiler konusu. Piyasa katılımcıları daha olumlu, hanehalkı beklentileri de azalma eğiliminde. Enflasyondaki düşüşe buradan da katkı alacağımıza emin olmak istiyoruz. Önümüzdeki dönemde sıkı duruşla birlikte daha olumlu bir seyir olacak. Uzun süre sıkı duruşu korumamız gerekecek. Bu, faiz hiç inmeyecek anlamına gelmez. Faiz indiriminde de sıkı duruş korunabilir.”
Karahan, asgari ücrete zam yapılmamasına yönelik soruyla ilgili olarak “Enflasyonun kalıcı tek haneye düşmesi büyümenin refahının topluma daha sağlıklı yayılmasını sağlayacak. Enflasyonun düşmesi en çok düşük gelirliyi etkileyecek. Bu grubun refah artışı olabilmesi için öncelikle fiyat istikrarının sağlanması gerekiyor” dedi.
Enflasyon ölçümüyle ilgili tartışmaları değerlendiren Karahan, “TÜİK’in inandırıcılığı önemli. Metodolojiye uygun veri açıklanıyor. Bizim ay içinde fiyat gelişmelerini anlamak için belli çalışmalarımız var. Fiyat topluyoruz, bir tahminde bulunuyoruz. Son dönemde TÜİK gerçekleşmesiyle bizim aramızda çok fark görmüyoruz. Bazı aylarda yukarı yönlü sürprizler olduğunu söyleyebilirim. İTO ile karşılaştırılıyor ancak orada metodoloji farkı var” diye konuştu.
Bloomberg Economics’ten Selva Baziki’nin “Önümüzdeki dönemde politika faizindeki gidişata yönelik bize çok net bir politika yönlendirmesi yaptınız; aylık enflasyon trendindeki iyileşme olarak. Ancak burada TÜİK’in resmi rakamını değil de sizin kendi hesapladığınız mevsimsellikten arındırılmış rakamı hedef olarak alıyorsunuz. Şeffaflık, beklenti yönetimi ve öngörülebilirlik adına bu mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyonun hesaplanma yöntemi ve serisini paylaşmayı düşünüyor musunuz” sorusu üzerine Karahan, yeni gelişmeyi duyurdu.
Karahan, bunun önemli olduğunu, hedeflediklerini söylediği enflasyon rakamını TCMB’nin kendisinin açıklamasının, arındırmayı kendisinin yapmasının ideal olmadığını, bu doğrultuda TÜİK ve TCMB arasında bir komite oluşturduklarını, TÜİK uzmanları ile TCMB ekibinin birlikte teknik çalışma yürüttüğünü söyledi. Karahan, mümkün olan en kısa sürede mesafe almayı umduklarını dile getirdi.