Ortadoğu’daki gerilimle altın yükseliyor, borsa düşüşte
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 19 Aralık 2021'de "Naslar neyi gerektiriyorsa onu yapıyoruz" sözleriyle faiz artışına kesin tavrını göstermesinin ardından köprünün altından çok su aktı. Yeni ekonomi yönetiminin faizi 4 ayda 21,5 puan artışla yüzde 30'a çıkarmasıyla dünya faiz liginde dördüncülüğe çıktık.
19 Aralık 2021… Bu günlerin zeminini hazırlayan 21 Aralık kur şokunun hemen öncesi. İlim Yayma Ödülleri töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuşması şu ifadelerle tarihe damgasını vurdu:
“Neymiş efendim? Faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak nasslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin faiz rakamlarıyla enflasyon rakamları arasındaki fark 10 katı bulmuşken, bizim yaptığımız sınırlı faiz indirimleri bu tablonun gerekçesi olamaz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuşmayı yaptığı tarihte politika faizi yüzde 14’tü. Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” teziyle sık sık ortaya koyduğu yüksek faizle kavgası, ekonomi yönetiminde de iniş-çıkışlı bir seyre neden oldu. 8 Kasım 2020’de Murat Uysal’ın yerine göreve getirilen Naci Ağbal, kasım ve aralık aylarında 675 baz puan faiz artırımı gerçekleştirmişti. 2021 Ocak ve Şubat aylarında faiz artırımına gitmeyen Ağbal yönetimindeki Merkez Bankası mart ayında 200 baz puanlık bir faiz artırımı kararı daha alarak, faizi yüzde 17’den yüzde 19’a çıkarmıştı. Bu artırımların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından görevinden alınan Ağbal’ın yerine atanan Şahap Kavcıoğlu yüzde 19 olan politika faizini bir süre aynen bırakmış ama sonra Eylül ayı toplantısı ile ilk faiz indirimini 100 baz puan olarak yapmış, piyasalar büyük bir dalgalanma yaşamıştı. O tarihte dolar kuru 8 TL bandını aştı. Merkez Bankası ekim ayı toplantısı ile 200 baz puan faiz indirimi yaparken karardan sonra dolar kurunda 10 TL bandı yıkıldı. Böylece Kavcıoğlu yönetimindeki Merkez Bankası, politika faizini Eylül 2021-Şubat 2023 döneminde yüzde 19’dan yüzde 8,5’e indirdi ancak tüm bunlar enflasyonu düşüreceğine daha da yükseltti. Böylece Erdoğan’ın yıllardır her fırsatta dile getirdiği “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” tezi de adeta kendi kendisini yok etti.
Aradan yaklaşık 21 ay geçti. Hafize Gaye Erkan yönetimindeki Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, perşembe günü gerçekleştirdiği dördüncü toplantısında politika faizini 500 baz puan artışla yüzde 30’a çıkardı. Böylece tüm gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının yaptığı gibi uygulanmaya başlayan sıkı para politikasıyla haziran ayından bu yana politika faizi toplam 21,5 puan artarak, 2003 Eylül ayından bu yana en yüksek nominal seviyesine yükselmiş oldu. Bu kararın tek başına enflasyon üzerinde etkisi olup olmayacağını önümüzdeki dönem gösterecek. Zaten Merkez Bankası Başkanı Erkan’ın, 27 Temmuz’da sunumunu yaptığı 2023’ün üçüncü enflasyon raporunda 2023 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e, 2024 yıl sonu tahmini ise yüzde 8,8’den yüzde 33’e yükseltildi. 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 15’e gerileyeceği tahmin edilen rapora göre, 2026’dan önce tek haneye ulaşılması mümkün görünmüyor.
Ağustos ayında yüzde 58,94 artan yıllık tüketici fiyatları endeksiyle Venezuela, Lübnan, Suriye, Arjantin, Zimbabve, Sudan’ın ardından enflasyonda dünya yedinciliğini koruyan Türkiye, son faiz artışıyla birlikte faiz liginde de dördüncü sıraya yerleşti. Zimbabve yüzde 150 faizle liderliğini sürdürürken, onu Arjantin yüzde 118’le izliyor. Venezuela yüzde 55,78 ile üçüncü sıradaki yerini korurken, dördüncülüğü yüzde 30’la Gana ve Türkiye paylaşıyor. Beşinci sırada ise yüzde 27,3’le Sudan var.
Bu arada hükümete yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesinin, Merkez Bankası’nın aldığı rekor faiz artışına 19 Mart 2021’de gösterdiği tepkinin tam aksi yönde refleks göstermesi dikkat çekti. Eski Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın politika faizini yüzde 17’den yüzde 19’a çıkarmasına “Bu operasyonu kim adına çektiniz” başlığıyla manşetten tepki gösteren gazete, perşembe günü yüzde 30’a yükselen faiz haberini sağ alt köşede yer verdiği tek sütundan duyurdu. Gazetenin bu kararında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın her fırsatta yeni ekonomi yönetiminin kararlarını desteklediği yönündeki mesajlarının etkili olduğu sanılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Eylül’deki Orta Vadeli Plan tanıtımı toplantısında yaptığı konuşmada ilk kez sıkı para politikasından bahsetmiş, “Sıkı para politikasının da desteğiyle enflasyonu yeniden tek haneye düşürecek, cari işlemler dengesini iyileştireceğiz” mesajıyla ekonomi yönetimine aldığı kararlarda verdiği desteği göstermişti.
Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na katılmak üzere New York’a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan İş Konseyi’nce (TAİK) düzenlenen yemekte yaptığı son konuşmada da “Ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Para, maliye ve gelirler politikalarının tüm araçlarını uygulayarak, enflasyonu artıran yapısal unsurların ortadan kaldırılmasını hedefliyoruz” demişti.