Merkez Bankası seçim öncesi sattığı 25 milyar doların tamamını yerine koydu
Merkez Bankası, TL’den KKM’ye dönen hesapların üç ay içerisinde yarı yarıya azaltılmasını istedi. Dönüşüm oranını tutturamayan bankalar ek tahvil almak zorunda kalacaklar. Peki bu kararla aslında ne amaçlanıyor ve olası sonuçları ne olacak?
Merkez Bankası sürpriz bir kararla Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarının TL hesaplarına dönüşümü için harekete geçti. Bu karar perşembe günü Merkez Bankası’nın politika faizini 2,5 puan ya da altında artıracağını gösterdi. TL mevduat ve kredi faizlerinin 10 puan kadar artması beklenirken, amaç belli ki politika faizini böyle dengelemek.
Merkez Bankası, TL’den KKM’ye dönen hesapların üç ay içerisinde yarı yarıya azaltılmasını istedi. Dönüşüm oranını tutturamayan bankalar ek tahvil almak zorunda kalacaklar. Yanı sıra döviz hesaplarının karşılık oranları da önemli ölçüde artırılarak, KKM’den dövize dönüşün önü kapatılmaya çalışılacak.
Bu kararla birlikte çok düşük kaldığı için eleştirilen TL mevduat faizlerinin önemli ölçüde artması bekleniyor. Bununla birlikte politika faizine bağlı, şu anda 1,8 kat olarak uygulanan, kredi faiz üst sınırının da yükseltilmesi bekleniyor. Politika faizinin en fazla yüzde 20’yı çıkarılması beklenirken, 1.8 katlık kredi faiz üst sınırının da katsayı artırılarak yükseltilmesi bekleniyor.
Bankacılarla konuştuğumuzda kararın doğru yolda atılmış bir adım olduğunu ama mevduat ve kredi faizlerinin nereye kadar yükseleceğini şimdiden bilemediklerini söylediler. Merkez Bankası’nın kafasında bir kredi faiz oranı bulunduğunu sandıklarını, buna bağlı mevduat faizlerinin belli olacağını söylediler. Yani 1.8 katlık sınırın ne olacağının da belli olması beklenecek.
Bu arada bankaların ve tasarruf sahiplerinin bu karara nasıl tepki verecekleri de önemli. TL’den dönüşen mevduatla sınırlı olan bu kararın “daha önce zaten TL eğilimi olan tasarrufçuyu yeniden TL’ye döndürme amacı taşıdığı” tahmin ediliyor. Yani KKM’nin eritilmesine dönük bir başlangıç olsa da bu kararın ilk aşamada KKM’deki artışı durdurup, zaman içinde azaltılmasına dönük etki yaratacağı belirtiliyor. KKM hikayesi daha uzun süre devam edecek gibi.
Normal olarak bu tür kararların Merkez Bankası’nın para politikası toplantısı sonrasında açıklandığını hatırlatan iktisatçılar, bu kararın kurul toplantısından önce açıklanmasını “belli ki yine en çok 2.5 puanlık artış olacak” diye yorumladılar. Piyasalarda 5 puanlık faiz artış ihtiyacının çok konuşulduğunu, düşük faiz artışıyla birlikte döviz talebinin daha da artmasından çekinildiği sanılıyor. Bu kaygının da etkisiyle Merkez Bankası’nın kurul toplantısından önce KKM kararını açıkladığı tahmin ediliyor.
Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan’ın “mevduat faizlerini düşürdük” diye övünçle konuştuğunu hatırlatan bir iktisatçı, “Yeni yönetim kura ve yeni yönetime bağlı rezervler arttı diye düşündü ve yanıldı. Rezervdeki artış seçim öncesi çekilen dövizin sisteme geri dönmesiydi. Politika faizini gerektiği kadar artırmayan yönetime güven olmaz, döviz talebi de önlenemez. Hiç olmadı TL mevduat faizini artırmadan dövize talebin önlenemeyeceğini gördüler” dedi.
İktisatçılar yine politika faizi yerine yan yollarla faiz artırımı yöntemine dönüldüğünü belirtiyorlar. Eski merkez bankacı Ali Çufadar, sosyal medya mesajında, bu kararla birlikte üç amacı yerine getirmek istediklerini söyledi. Swapların açık piyasa işlemine dönüşümüyle TL likiditenin sıkılması, buradan doğacak boşluk için bankaların yurt dışından borçlanmalarını teşvik etmek istediklerini söyledi. Bu kararla yabancı para mevduatın cazibesini azaltmaya çalıştıklarını, aynı zamanda bu geçiş sürecinde Merkez Bankası’nın döviz likiditesini yüksek tutma imkanını kavuşabileceğini söyledi.
Pazartesi sabah piyasaların açılmasından sonra Merkez Bankası’nın yeni kararlarının etkisini görmeye başlayacağız. Ancak sistemin oturmasının, yani mevduat ve kredi faiz oranlarının çıkacağı seviyelerin oturması için bir haftalık sürenin geçmesi gerekebileceği konuşuluyor.
Bankaların şu anda ortalaması yüzde 25 olan mevduat faiz oranlarını en az yüzde 35, hatta daha üzerine çıkarabileceği, aksi takdirde KKM’den normal TL hesaplara girişin sınırlı kalacağı belirtiliyor. Bununla birlikte bankalar KKM faiz oranlarını da düşürürlerse, tasarruf sahibinin kızıp döviz almayı tercih edebileceği konuşuluyor. Bankaların maliyeti yükselen döviz hesaplarına faiz vermeyeceği bir dönem yaşanabileceğini kaydeden iktisatçılar, bunun da vatandaşın dövizi alıp, seçim öncesinde olduğu gibi, yeniden yastık altına kaçışına neden olabileceğini hatırlatıyorlar.
O nedenle TL mevduat faizlerinin önemli ölçüde artabileceği tahmin ediliyor. Merkez Bankası’nın parasal sıkılaştırmanın sadece kredileri kısarak olmayacağını gördüğü ve dövize talebi önlemeye çalışacağı belirtilirken, burada da kredi faiz oranları için otoritenin niyetinin belli olması beklenecek. Yani kredi faiz oranları çok artmayacaksa, bankalar mevduat faizini daha düşük tutacak.
Önümüzdeki hafta bir kargaşa yaşanabileceği, bu arada dövize talebin artıp rezerv erimesinin hızlanma ihtimalinin hala var olduğunu belirten iktisatçılar var. Politika faizi artışı en fazla 2,5 punda kalırsa, KKM kararıyla piyasalar biraz rahatlasa bile, yine dövize talebin yeniden hızlanması riski kaybolmuş değil. Yani asıl araç olan politika faizini enflasyona bağlı artırmadan piyasalarda istikrarı sağlamak pek mümkün gözükmüyor.
28 Kasım 2024 - Merkez Bankası artık riskler yerine başarıları öne çıkarıyor
27 Kasım 2024 - Özel sektör hesabı yüzde 48’le yaparken enflasyon yüzde 21’e düşmez
26 Kasım 2024 - Enflasyonla mücadelede ‘kararlılık’ vurgusu yavaş yavaş unutuluyor
25 Kasım 2024 - Yüksek nakit açığı ve Merkez’in zararı enflasyon hesabını bozuyor