Sanayi üretiminde sevinç kısa sürdü
Sanayi üretiminin bir önceki aya göre yüzde 0.9 oranında gerilediği nisanda Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre sabit fiyatlarla perakende satış hacmi aynı oranda yükseldi.
Sanayi üretiminin bir önceki aya göre yüzde 0.9 oranında gerilediği nisanda perakende cephesinden şaşırtıcı şekilde iyi haberler geliyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre sabit fiyatlarla perakende satış hacmi nisanda bir önceki aya göre sınırlı da olsa artarak yüzde 0,9 yükseldi. Sabit fiyatlarla perakende satış hacmi 2023 yılı Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27,5 arttı.
Nisanda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 0,4, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 1,9 arttı, otomotiv yakıtı satışları ise yüzde 1,5 azaldı.
Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 21,2, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 34,9, otomotiv yakıtı satışları ise yüzde 12,5 arttı.
Üretim düşerken perakende satışlar nasıl artıyor?
Sanayi üretiminin artmadığı hatta düştüğü bir dönemde sabit fiyatlarla perakende satış hacminin artışı üzerinde durulması gereken bir konu. TÜİK’e göre 2022 yılı ocak ayı sonunda 141.2 olan mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış toplam sanayi indeks rakamı aralık sonunda 143.8 iken 2023 yılı nisan sonunda ancak 144.7’ye çıkabilmiş. Daha yakın bir geçmişe döndüğümüzde şubatta sanayi üretimi depremlerin de etkisiyle yüzde 5.9 düşmüş. Mart ayında ise depremin etkisinden kısa sayılabilecek bir sürede çıkıp yüzde 5.5 büyümüş. Ardından nisan ayında az da olsa yüzde 0.9 düşmüş. Yani 2022 yılının başından bu yana Türkiye’de sanayi üretiminde önemli büyümenin varlığından söz etmek mümkün değil.
Ancak üretim cephesinde durgunluk sabit fiyatlarla da olsa perakende satış hacmini etkilemiyor. Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Merkez Bankası eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara bu dengesiz büyümeye dikkat çekerek sosyal medyada paylaştığı tweet’inde şu grafiğe yer verdi:
Bana dengesiz büyümenin resmini yap deseniz ilk göstereceğim grafik bu olur. pic.twitter.com/i0pB7CzLh1
— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) June 13, 2023
Bu dengesiz büyümeyi sağlayan ise önceki gün açıklanan ödemeler dengesi verilerinde görüldüğü gibi Türkiye’nin hızla artan ithalat bağımlılığı. Seçim öncesi ortalığı güllük gülistanlık göstermek için uygulanan politikalar ve TL’nin değer kaybını önlemek için yapılan icatlar ithalatı patlattı. İş Yatırım’ın ödemeler dengesiyle ilgili bilgi notunda dile getirdiği gibi ‘Seçimlerden sonra TL’nin değer yitireceğine yönelik yaygın inanç da ithal talebini öne alınca’ Türkiye büyüdü, perakende satışlar arttı ancak ödemeler dengesi açığı son 11 yılın zirvesine çıkarken döviz rezervlerimizin de dibi göründü. Ekonomist ve eski gazeteci Doç. Dr. Orhan Karaca sosyal medyada paylaştığı tweet mesajında yılın ilk çeyreğinde ekonominin rezervlerin eritilmesi pahasına ithalatla büyüdüğüne dikkat çekti. Ancak nisan ayındaki durum da önemli bir değişiklik olmadığını gösteriyor. Prof. Dr. Hakan Kara’nın tweet’ini de alıntılayan Karaca, şu paylaşımı yaptı:
Bu resmin ortaya çıkmasının 2 muhtemel nedeni var:
i) Enflasyon düşük ölçüldüğü için perakende satışlardaki reel artış olduğundan yüksek ölçülüyor.
ii) Rezervlerin yakılması pahasına ithalatın sürdürülmesi sayesinde tüketim uçuyor.
Hangi etken daha baskın onu bilemiyorum. https://t.co/8LoxTvPxh7
— Orhan Karaca (@Dr_OrhanKaraca) June 13, 2023