Türkiye kara para aklama nedeniyle 2021 yılında girdiği listeden çıkmak için çalışma başlattı. Çalışma kapsamında Adalet Bakanlığı 1 Eylül itibariyle 81 ilde Cumhuriyet Başsavcılıkları bünyesinde 'aklama' büroları kurdu. Hedef 2024'de listeden çıkmak.
Finansal Eylem Görev Gücü tarafından, 2021 yılında kara para aklamayla ilgili yeterli güvenceye sahip olmayan ülkelerin dahil edildiği gri küresel listeye alınan Türkiye, bu listeden çıkmak için harekete geçti. Gri listede olduğu için Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye yönelik yatırım ve finans kuruluşlarının ilgisinin azaldığı ifade edilirken, 2024 yılı içinde listeden çıkmayı hedefleyen Türkiye, bu amaçla Adalet Bakanlığı bünyesinde 1 Eylül itibariyle 81 ilde Cumhuriyet Başsavcılıkları bünyesinde ‘aklama’ büroları kurdu. Gri listeden çıkışla ülkeye şeffaf, kaliteli sermaye akışının sağlanması amaçlanıyor.
Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberine göre kısa adı FATF olan ve G-7 ülkelerinin öncülüğünde, kara para aklama, terörizmin finansmanı ve diğer mali suçlarla mücadele amacıyla 1989 yılında kurulan, 39 üye ülkeye sahip Finansal Eylem Görev Gücü, Türkiye’yi 21 Kasım 2021’de gri listeye almıştı. IŞİD ve PKK terör örgütleri başta olmak üzere Türkiye’nin terör örgütleri listesinde yer alan silahlı yapılanmaların kara para akladığı, özellikle de uyuşturucu trafiğinden elde edilen kara paranın emlak ve gayrimenkul sektöründe aklandığı iddiaları üzerine Adalet Bakanlığı’ndan, Türkiye’nin gri listeden çıkabilmesi için yeni bir hamle geldi.
Bu bürolarda ilin nüfus durumu ve suç oranlarındaki yoğunluğa bağlı olarak 2 ila 5’er savcının görev alacağı ve sadece örgütlü suçlar kapsamında kara para aklama ve terörizmin finansmanın önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet suçlarını soruşturacakları bildirildi.
Aklama bürolarının Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesindeki Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ile koordinasyon halinde çalışacağı, buradan gelecek raporlar doğrultusunda soruşturma dosyalarına yön verileceği bildirildi.
Diyarbakır, Van ve Hakkâri illeri, uyuşturucu trafiğinden elde edilen kara para aklama konusunda önemli bir konumda yer alıyor. Diyarbakır’ın Lice ilçesinde her yıl tonlarca uyuşturucu ele geçirilirken, yakalanan zanlılar hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak ve terörizmin finansmanı hakkındaki kanuna muhalefet etmek suçlarından dava açılıyordu. Terör ihtisas mahkemelerinde yargılanan sanıklar terör örgütü üyesi olmak veya terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek suçlarından cezalandırılırken, yeterli delil tespit edilemediği için terörizmin finansmanı suçundan bu davaların hatırı sayılır bir oranı beraatla sonuçlanıyordu.
Yeni kurulan aklama bürolarıyla özellikle uyuşturucudan elde edilen kara paranın hangi sektörlerde aklandığı gibi iddialar soruşturulacak. Geriye dönük suçları da mercek altına alacak olan aklama büroları yıllık soruşturma istatistiklerini de Adalet Bakanlığı ile iş cetveli olarak paylaşacak. Türkiye’nin kara para aklamayla ilgili yeterli soruşturma yapmadığı iddialarına karşı etkin soruşturmayla 2024 yılında gri listeden çıkması hedefleniyor.
12 çeşit aklama yönteminin en yaygın olanı ise Türkiye’de terör örgütü IŞİD’in paravan şirketler üzerinden kurduğu Hawala adı verilen sistem. Bu yöntemle terör örgütü milyonlarca doları Türkiye üzerinden Ürdün, Lübnan gibi ülkeler başta olmak üzere çatışmalı bölgelerin yoğun olduğu Irak ve Suriye’ye aktarıyordu. Bölücü terör örgütü PKK’da her yıl uyuşturucu trafiğinden yaklaşık 20 milyon dolar gelir sağlıyordu. Aklama büroları, soruşturma ve ihbara konu olan fonların fiziken yurt dışına kaçırılması, hiçbir faaliyeti olmayan kağıt üzerindeki hayali şirketler, otomotiv sektörü, döviz büroları, kumarhane, eğlence merkezleri, gazinolar, sadece nakit sıcak para döngüsünün yaygın olduğu hayali şirketler, hayali ihracat yöntemiyle sahte faturacılık, internet bankacılığı ve kripto para sektörü gibi kuruluşları yakından takip edecek. Gelir-gider arasında gözle görülür uçurum rakamları mercek altına alacak. Özellikle uyuşturucudan elde edilen gelirin taşınmaz (konut, yazlık, arazi), mali değeri milyonlarla ifade edilebilen lüks araçlar, kaynağı belirsiz döviz giriş-çıkışları, hisse senedi, tahvil, bono, mücevher, antika, sanat eserleri, otel ve restoran işletmeciliğine bağlı elde edilen turizm gelirlerini inceleyecek.
Türkiye ile birlikte gri listede bulunan ülkeler Arnavutluk, Barbados, Birleşik Arap Emirlikleri, Burkina Faso, Cayman Adaları, Cebelitarık, Fas, Filipinler, Güney Sudan, Haiti, Jamaika, Kamboçya, Kongo Cumhuriyeti, Mali, Mozambik, Panama, Senegal, Suriye, Tanzanya, Uganda, Ürdün ve Yemen olduğu dikkat çekiyor.