Hıfzı Topuz, 100 yıllık Cumhuriyet’i yaşadı ve yazdı
Patronlar kulübü TÜSİAD, Cumhuriyetimizin 100. yılı anısına yönetim kurulu başkanları ile Yüksek İstişare Konseyi Başkanlık Divanı başkanları ve üyelerinin görüşlerini içeren özel bir yayın hazırladı. Kaleme alınan 24 yazıda Cumhuriyet'in değerlerine sahip çıkılması gerekliliği vurgulandı.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Cumhuriyet’imizin 100. yılı anısına özel bir yayın hazırladı. TÜSİAD’ın 5 Ekim’deki kutlama etkinliğinde tanıtılan yayın, TÜSİAD’ın sayıları 24’ü bulan yönetim kurulu başkanları ile Yüksek İstişare Konseyi Başkanlık Divanı başkanları ve üyelerinin Cumhuriyet’in 100. yılına ilişkin görüşlerini içeriyor.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Orhan Turan yazısında 100. yılını kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş tarihinin, çağın nabzı yakalandığında halkın gelişme yeteneğinin nasıl milli iradeye dönüştüğünün mükemmel örneği olduğunu belirterek “Cumhuriyet kazanımları milletçe benimsendi; derinlere kök saldı ve geri döndürülemez bir nitelik kazandı. Bunu Atatürk’ün hedefe odaklanmışlık ve cesaret ile gerçekçilik ve ihtiyatlılık arasında kurduğu muazzam dengeye borçluyuz. Bu sayede toplumun istek ve beklentileri konsolide oldu ve değişim iradesi ortaya çıktı. Atatürk’ün dehası ve Kuvayı Milliye ruhu peyderpey hayata geçirilen uygulamalarla imkansız görünen sıçramaları kaçınılmaz ve doğal dönüşümler haline getirdi. Bu yüzden Atatürk sadece bir milli kahraman değil; bugün de hâlâ bizlere ilham vermeyi sürdürüyor” dedi. Turan şöyle devam etti:
“Biliyoruz ki özgürlük ve ilerleme mücadelesi hiç bitmez. Cumhuriyet’in devrimci ruhuna bugün de sahip çıkmalıyız. İlerleme hedefi doğrultusunda mücadeleden hiç vazgeçmemeliyiz. O günün koşullarında büyük reformlar yaptık. Geride bıraktığımız ilk yüzyılda eksik kalanları tamamlamalı, aksayanları tamir etmeliyiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken küresel ekonomi politikten kaynaklanan çoklu sınamalarla da yüz yüzeyiz. Karşı karşıya olduğumuz kapsamlı dönüşüm ihtiyacı karşısında toplumu oluşturan her kesimin ve her kurumun katkısına ihtiyaç var. Yeni bir sıçrama yapmak için hiçbir kesimi dışarıda bırakmadan, hepimiz eşit yurttaşlık temelinde bir araya gelmeliyiz. Demokrasi, ifade özgürlüğü, laiklik ve hukukun üstünlüğü bize bu temeli sağlayacak. Toplum olarak farklılıklarımızı zenginliğe dönüştürerek dönüşüm doğrultusunda irademizi ortaya koyabilmeliyiz. Yüzyıl önce nasıl yapmışsak şimdi yine yapabiliriz. Cumhuriyet bize bu bilinci, bu güveni sağlıyor.”
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan da Türk devletinin Cumhuriyet sayesinde küllerinden yeniden doğduğunu ve milletler topluluğunun saygın bir üyesi haline geldiğini vurgulayarak “2023 yılına geldiğimizde dünya 1923 yılındaki dünya kadar olmasa da bir kez daha büyük gerilimlere sahne oluyor. Bugün de aynen 100 yıl önce olduğu gibi değişimin yönünü doğru okumak gerekiyor” diye yazdı.
Küresel jeopolitikte gerilimler, yeni bir teknolojik devrim, eşitsizlik ve göçlerle tırmanan toplumsal gerilimler ile ekolojik kriz ve iklim
değişikliğinin çok kuvvetli değişim rüzgarları estirdiğine dikkat çeken Özilhan “Bu değişimler karşısındaki en önemli dayanağımız bir yüzyıl önce büyük fedakarlıklarla elde etmiş olduğumuz Cumhuriyet değerleri” dedi. Özilhan şöyle devam etti:
“Karşı karşıya olduğumuz çetrefil sorunları Cumhuriyet değerlerinin sağlam zeminine basarak, egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi milletin
iradesiyle, halkın fiili olarak seferber olmasıyla çözebiliriz ancak. İlk yüzyılımızın tecrübelerinden gerekli dersleri çıkartmalı,
eksikliklerimizin ve çözülememiş sorunlarımızın farkında olmalı ve bunları düzeltmeyi ve iyileştirmeyi hedeflemeliyiz. Demokrasimizi geliştirerek, kadının toplumsal konumunu tahkim ederek, bilim ve teknoloji kapasitemizi yükselterek, farklılıkları ahenkli
biçimde bir araya getirip daha sağlam bir toplum yaratarak, daha iyiye ulaşmak için birlik ve beraberlik ruhunu sahiplenerek Cumhuriyetimizi ikinci yüzyılında çok daha ileri taşımalıyız. Cumhuriyetimizin kurucularına büyük bir şükran borcumuz var. Yüz yıl önce atılmış olan sağlam temeller üzerinde daha iyi bir gelecek inşa etmek bu borcu ödemenin tek yolu. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını böyle bir anlayışla, büyük bir coşkuyla kutluyoruz.”