Kurumsal dünyadan yeni dünyaya geçiş atlasım
Y kuşağı artık çocuk yerine evcil hayvan yetiştirmeyi tercih ediyor. ABD'deki evcil hayvan sahiplerinin neredeyse üçte biri Y kuşağından oluşurken ebeveynlik oranı ise hızla düşüyor. Evcil hayvan harcamaları 2013'ten 2021'e kadar yüzde 67 arttı.
Yena Kim, Shiba Inu cinsi köpeği Bodhi’yi “ruh köpeği” olarak tanımlıyor. Bir köpek almayı planlamamıştı ama 15 yıl önce onu ilk kez kucağına aldığında özel olduğunu anladı. Şimdi 37 yaşında olan Kim, “Tanışmamızın kaderimizde olduğuna gerçekten inanıyorum” diyor. “Onun benim ilham perim ve ilham kaynağım olması gerekiyordu.”
On yıl önce Kim, minik köpeği Bodhi ile daha fazla zaman geçirebilmek için işten ayrılmaya karar verdiğinde Ralph Lauren’de hayalindeki iş olarak adlandırdığı işi yapıyordu. “İşe gitmek için evden çıktığımda onun üzgün yüzünü görmek beni kahrediyordu” diyor ve ekliyor: “Bu yüzden tüm günümü onunla geçirebileceğim yeni bir iş tasarladım.”
İşte Menswear Dog böyle doğdu. Bu marka, minik Shiba Uni cinsi köpek Bodhi’nin sahibesi Yena Kim’in yaptığı erkek giyim kıyafetlerine modellik yapmasını içeriyor. Kim, Bodhi ve diğer köpeği Luc için Brooklyn’de bahçesi olan bir ev alabilmek için birkaç yıl boyunca pazarlama danışmanı olarak gündüz işinde çalışırken geceleri ve hafta sonları hesap oluşturdu. Köpeklerin bakımını sağlamak için bir süre sağlık sigortası bile yaptırmadı (Yavruların her zaman sigortası vardı.) Şimdi Menswear Dog’dan tam zamanlı olarak bu işe -ve köpeklerine- odaklanmasına yetecek kadar kazanıyor.
“Bodhi ve Luc benim için ve benimle birlikte bir yol çizdiler” diyor ve köpekleriyle ilgilenmenin ona “anında bir amaç duygusu” verdiğini ekliyor.
Evcil hayvanları hakkında bu şekilde düşünen tek Y kuşağı o değil. Business Insider’de yayınlanan makaleye göre, evcil hayvan sahipliğinde bu kuşak başı çekiyor; ABD’deki evcil hayvan sahiplerinin neredeyse üçte biri 1981-1996 yılları arasında doğan Y kuşağından oluşuyor.
Nisan ayında Amerikalı evcil hayvan sahipleriyle yapılan bir ankette, Y kuşağından katılımcıların üçte birinden fazlası hayvan dostlarıyla daha fazla zaman geçirmek için daha yüksek maaşlı bir işi reddedebileceklerini söyledi.
Evcil hayvan sahipliğindeki artış, yakın zamandaki bir başka trendle tam bir tezat oluşturuyor: Ebeveynlikteki düşüş.
2022’de 30-39 yaş aralığındaki ABD’li kadınların hiç çocuk sahibi olmama oranı, en azından 1976’dan bu yana görülen en yüksek orandı. Y kuşağı geleneksel aile yapısından uzaklaştıkça, bir evcil hayvan evlat edinmek yeni bir dönüm noktası haline geldi. Sonuç olarak, Y kuşağı hayvanlarını şımartmak için giderek daha fazla zaman ve para harcıyor.
MarketWatch’un bir raporuna göre, evcil hayvan harcamaları 2013’ten 2021’e kadar yüzde 67 oranında arttı ve artan talebi karşılamak için köpek kafeleri ve lüks kedi otelleri gibi işletmeler ortaya çıktı. Ancak evcil hayvan eğitmenleri ve veterinerler, aşırı şımartmanın sağlık ve davranış sorunlarına yol açabileceğini söylüyor.
The Lancet’ta yayınlanan yeni bir çalışma, 2100 yılına kadar ülkelerin yüzde 97’sinden fazlasının doğurganlık oranlarının nüfuslarını sürdürmek için gereken seviyelerin altında olacağını, yani kadın başına çocuk doğurma ortalamasının 2,1 bebeğin altına düşmesini öngörüyor.
Bu arada evcil hayvanı olan insanların sayısı da artmaya devam ediyor. Nüfusu giderek azalan Çin’de, kentsel evcil hayvan nüfusunun 2030 yılına kadar ülkedeki yeni yürümeye başlayan çocuk sayısını geçmesi bekleniyor.
Hayley Kellard İngiltere’de yaşıyor ve çocuk sahibi olmaya hiç ilgi duymamış. 40 yaşındaki kadın çocuksuz olmaktan mutlu olduğunu söylüyor ama konu köpeklere gelince durum değişiyor. Kellard’ın ailesi onun bu takıntılarıyla her zaman nazikçe dalga geçmiş, köpekleri insanlardan daha çok sevdiğine dair şakalar yapmış ama o bunu umursamadığını söylüyor: “Bence köpekler daha az talepkâr, çok eğlenceliler, çok sevecenler ve çoğunlukla öfke nöbeti geçirmiyorlar.”
Cavalier King Charles cinsi köpeği Paddy mayıs ayında ölmeden önce Kellard’ın hayatı onun etrafında dönüyordu. Anksiyete ve depresyondan muzdarip olduğunda, bazı günler onu yataktan kaldıran tek şey oydu. İlerleyen yıllarda Paddy, çift kişilik bir yatakta uyuduğu boş odasında yaşadı. Kellard ve kocası yurtdışına tatile gitmeyi bile bıraktı çünkü Kellard Paddy’yi evde yalnız bırakmak istemiyordu. Bunun yerine, ülke içinde köpek dostu kır evlerine gidiyorlardı. Kellard, “Evde bile, onu evde yalnız bırakmadığımız bir noktaya geldik. Eğer dışarıda yemek yiyorsak, köpek dostu bir yere gidiyorduk ve her zaman ona bir köpek sosisi sipariş ediyorduk ya da yemeğimizin bir kısmını onunla paylaşıyorduk” diyor. “Artık hayatım Paddy’nin etrafında dönmediği için yeni bir amaç duygusu bulmak gerçek bir alışma süreci oldu” diye ekliyor. Kellard, Paddy’nin hayatının sonuna kadar ona ayda ortalama 200 sterlin ya da yaklaşık 260 dolar harcadığını, bazen bu rakamın 400 sterline kadar çıktığını söylüyor.
Her geçen gün daha fazla evcil hayvan sahibi hayvanları için daha fazla harcama yapıyor. Amerikan Evcil Hayvan Ürünleri Derneği yıllık anketlerinde evcil hayvan sahiplerinin her yıl ödül maması, mama, oyuncak ve kıyafet gibi şeylere daha fazla harcama yaptığını tespit etti. Buna karşılık, bir dizi butik evcil hayvan mağazası ortaya çıktı.
San Francisco 2022 yılında bir hayvan pastanesi olan Dogue’ye ev sahipliği yaptı. New York, yavru köpek dostu doğum günü pastaları yapan District Dog ve özel köpek kıyafetler satan Love Thy Beast gibi noktalara sahip.
Florida, Pompano Beach’teki Chateau Poochie gibi lüks evcil hayvan otelleri, üst düzey pansiyon hizmetleriyle köpek ve kedilere hitap ediyor: Kediler sanal mercan resifleri ve özel makyaj odalarına sahip “üç katmanlı lüks apartman dairelerinde” dinlenirken, köpekler gurme yemeklerin, spa’ların ve 24 saat bakımın tadını çıkarıyor.
İstanbul, Ankara ve İzmir başta Türk şehirlerinde de lüks evcil hayvan butikleri açılmaya başlandı. İstanbul’da bir genç kadının pahalı ve markalı sırt çantasında köpeğiyle sokakta dolaştığını görmek artık sıradan bir görüntü.
Kellard, Paddy’nin bakımı için ne kadar çaba sarf etse de, çok daha az sorumluluk gerektirdikleri için evcil hayvanları çocuklara tercih ettiğini söylüyor. “Bir haftalığına tatile gidebilir ve köpeğinizi bir arkadaşınıza ya da aile üyenize bırakabilirsiniz. Güzel bir yemek için dışarı çıkabilir ve köpeğinizi evde bırakabilirsiniz” diyor. “Ben genellikle köpekleri çocuklardan çok daha rahatlatıcı buluyorum. Çocuklar köpeklerden çok daha fazla ilgiye ihtiyaç duyuyor gibi görünüyor.”
Bazı Y kuşağı köpek sahipleri çocuk sahibi olmaktan vazgeçerken, bazıları da köpeklerini ebeveynlik için bir eğitim aracı olarak kullanıyor. Eşi Adriene Wong ile New York’ta yaşayan Michael Wang, corgi cinsi köpekleri Dash’i “başlangıç çocukları” olarak tanımlıyor. 30’lu yaşlarının sonlarında olan çift flört ederken Wang, Wong’un köpek alma isteğine yıllarca karşı çıkmış. “Bağlanmaktan ve sorumluluk almaktan korkuyordum” diyor. Ancak Aralık 2018’de balayından dönerken Wong bir ay içinde bir köpek alacaklarını açıklamış, “Ne yapacaksın? Benden boşanacak mısın?” diye sormuş.
Wang, Ocak 2019’da Dash’i gördüğünde aşık olmuş. Ekstra maliyet ve sorumluluk gibi olumsuzluklara odaklanırken, bir köpeğin hayatlarına getireceği “ekstra neşeyi” unuttuğunu fark ettiğini söylüyor. İkinci köpekleri Lili’yi geçen kasım ayında, bebeklerinin doğumundan birkaç ay önce almaya karar vermişler.
Çift, köpeklerinden “her zaman” bir şeyler öğrendiklerini ve bu derslerin bazılarını ebeveynliğe uygulayabildiklerini söylüyor.
Wong, Dash ve Lili’nin onlara özellikle sabırlı olmayı öğrettiğini söylüyor. Ancak “bir insan yetiştirmenin bir köpek yetiştirmekten çok daha zor olduğu kesin” diyor. Bazıları için köpek sahiplenmeye ebeveynlik için bir deneme olarak yaklaşmak, onları yetiştirmek için gereken becerilerin büyük ölçüde farklı olduğu göz önüne alındığında, köpekler için yararlı olmaktan çok zararlı olabilir.
ABD’deki kapalı köpek eğitim salonları zinciri Zoom Room’un CEO’su Mark Van Wye, “Biz onların ebeveynleri değiliz, onlar insanlardan tamamen farklı türler ve aramızda tam bir dil engeli var” diyor. Bir köpeğe “tüylü bir bebek” gibi davranmak ve sınırlar koymamak, onların oyuncak, yiyecek ve hatta sahiplerinin kucağında bir yer gibi şeylere hakları olduğunu düşünmelerine yol açabilir. Bu, özellikle de ‘haklarının’ tehdit edildiğini hissettiklerinde saldırgan davranışlara yol açabilir. Bu, bir çocuğa istediği kadar şeker verip sonra da neden duvarlardan zıpladığını merak etmeye benzer” diyor.
Çocuk muamelesi gören köpekler de strese girebiliyor ya da en azından sahipleri onların strese girmesinden giderek daha fazla endişe duyuyor. Amerikan Evcil Hayvan Ürünleri Derneği bu yıl anksiyete takviyeleri ve çiğneme ürünleri gibi sakinleştirici ürünlerin kullanımının 2018’den bu yana köpekler için yüzde 168, kediler için ise yüzde 174 arttığını tespit etti.
Van Wye, sürekli üzerine titrenen veya “kırılganmış gibi davranılan” köpeklerin evde bırakıldıklarında genellikle anksiyete ile mücadele ettiklerini söylüyor. “İlgi odağı olmaya o kadar alışmışlardır ki, bu ilgi olmadığında nasıl başa çıkacaklarını bilemezler” diyor ve bunun aşırı havlama ve mobilyaları çiğneme gibi yıkıcı davranışlara yol açabileceğini ekliyor.
Köpeklerin fiziksel sağlığı da giderek artan bir endişe kaynağı. Evcil Hayvan Obesite Önleme Derneği tarafından 2022 yılında yapılan bir anket, köpeklerin yüzde 59’unun aşırı kilolu ya da obez olduğunu ortaya koyuyor ki, bu oran 2018 yılına göre 3 puanlık bir artış demek. Bir köpek fitness şirketi olan Pant & Wag’ın baş köpek fitness koçu Sean Prichard, obez köpeklerle kendisine gelen daha fazla insan olduğunu söylüyor. Sorunun köpek sahiplerinin köpeklerini doğru beslemek yerine çocuk gibi beslemelerinden kaynaklandığına inandığını söylüyor. “Köpeği belirli bir programa göre ve belirli bir miktarda beslemek yerine köpek ne zaman yemek ‘isterse’ onu besleyen birkaç müşterim var ve buna köpeğe insan maması ısırıkları vermek de dahil” diyor.
Değişen davranışlar için tamamen köpek sahipleri suçlanamaz. Small Door Vet’in New York’taki merkezlerinde yönetici veteriner olarak görev yapan Dr. Eliza O’Callaghan, pandeminin “köpek davranışları üzerinde kesinlikle iz bıraktığını” söylüyor. En büyük değişimi, hayatlarının ilk birkaç yılını sürekli sahipleri tarafından çevrelenerek geçiren genç köpeklerde görmüş. “Şimdi insanlar ofise döndükçe, bu köpeklerin çoğu ciddi bir ayrılık kaygısıyla mücadele ediyor” diyor.
Wong, Wang ile birlikte köpeklerine bebek gibi davrandıkları için “çok suçlu” olduklarını söylüyor. “Onları yatağa yatırıyoruz” diyor. Dash’i aldıklarında onun “en iyi şekilde beslenmesini” istediğini, bu nedenle evde onun için yemek tarifleri araştırdığını ve Whole Foods’tan organik malzemeler ve pahalı tavuk satın aldığını söylüyor. Wong bir gün Wang’ın eve geldiğini, yemek pişirdiğini gördüğünü ve akşam yemeğinde ne olduğunu sorduğunu hatırlıyor. “Ona baktım ve ‘Bu Dash için’ dedim,” diyor. Sonunda bunun çok fazla olduğunu fark ederek köpek maması almaya başlamış.
“Onları seviyoruz. Onlar için en iyisini istiyoruz. Aşırıya kaçıyor muyuz? Evet, belki bazen. Sonra geri çekiliyoruz” diyor Wang.
Kim’e Bodhi’yi şımartırken aşırıya kaçtığını düşünüp düşünmediğini sorduğumda, böyle bir düşüncenin aklına hiç gelmediğini söylüyor. “Köpekleri için ‘çok fazla şey’ yapan köpek ebeveynlerini eleştiren insanlar olduğunu biliyorum. Onlara bu enerjiyi alıp çok az şey yapan ve köpeklerini ihmal ya da istismar eden köpek ebeveynlerine yönlendirmelerini tavsiye ediyorum” diye konuşuyor.