ABD’de enflasyon yüzde 3’e kadar düştü
Yeni ekonomi yönetimi yabancı yatırımcı çekmek için yurtdışı arayışlarını sürdürürken, Alman Commerzbank’ın Ekonomisti Tatha Ghose yabancının yeni dönemde artık sözle yetinmeyeceğini, Erdoğan’ı izleyip ona göre hareket edeceğini belirtiliyor.
Yeni ekonomi yönetimi Türkiye’ye yabancı yatırımcı çekmek başta Körfez turuna çıkarken, Avrupa’nın önde gelen bankalarından Alman Commerzbank’ın Gelişmekte Olan Piyasalar FX Kıdemli Ekonomisti Tatha Ghose, bu sefer yabancının Türkiye’ye gelirken, söze değil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın istikrarına göre hareket edeceğini söyledi. Ekonomim gazetesinden Elif Karaca’ya konuşan Tatha Ghose, yabancı yatırımcıların artık sadece sözlü destekle yetinmeyeceklerini, Erdoğan’ın desteğinin istikrarlı olduğuna ikna olana kadar uzun bir süre faiz oranlarını izleyeceklerini ve o zamana kadar gelmesini beklemediklerini söyledi.
Faiz oranlarının, yıl sonuna kadar yaklaşık yüzde 65’lik yeni enflasyon projeksiyonuna uygun olarak, ekonomi yönetiminin de enflasyonla mücadele için dürüst bir girişimde bulunarak, faizi örneğin yüzde 40’a kadar artırmayı düşünebileceğini belirten Ghose, “Ancak ekonominin enflasyonun tepki vermesi zaman alacak. Bu durumda Erdoğan’ın sabrını kaybederek geleneksel para politikasından geri dönme ihtimali bulunuyor” dedi. Ghose Erdoğan’ın doğrudan kontrolü aniden geri alma konusundaki sicili dikkate alındığında gelecekte yapılabilecek değişikliklerin göz ardı edilemeyeceğini de ekledi.
Avrupa ve ABD piyasalar hakkında da konuşan Ghose, Fed’in 2024’ün ikinci çeyreğinde başlayarak devam edeceğini düşündükleri faiz indirimlerinin ardından ABD’de enflasyonun yeniden hızlanma riskini gördüklerini de belirtti. Ghose, Avrupa’da ise kötü seyreden PMI’lar ve diğer göstergelerin muhtemelen ECB’nin daha fazla faiz artırımından vazgeçmesine neden olacağı öngörüsünde bulundu.
Sonuçlar memnun etmese yön değiştirebilir.
Geleneksel politikalara geri dönüşle birlikte Türkiye’ye yabancı sermaye akışının yeniden başlamasını bekliyor musunuz? Bunun için atılması gereken başka adımlar var mı?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın doğrudan kontrolü aniden geri alma konusundaki sicili dikkate alındığında (Çetinkaya, ardından Uysal, Albayrak ve Ağbal’ın zamanlarına bakın), sadece Mehmet Şimşek’in kişisel olarak çok güvenilir olduğu veya cumhurbaşkanı için özel olduğu varsayımına dayanarak gelecekte yapılabilecek değişiklikleri göz ardı edemeyiz. Sonuçlardan memnun kalmazsa tekrar yön değiştirebilir. Özellikle faiz oranlarının, yıl sonuna kadar yaklaşık yüzde 65’lik yeni enflasyon projeksiyonuna uygun olarak artması gerekiyorsa, o zaman bu ekonomi yönetimi, enflasyonla doğru bir şekilde mücadele etmek için dürüst bir girişimde bulunarak, faiz oranlarını örneğin yüzde 40’a kadar artırmayı düşünebilir. Enflasyonun tepki vermesi biraz zaman alacağından, Erdoğan’ın sabrını kaybetmesi ve geleneksel para politikası deneyinin başarısız olduğunu, her zaman inandığı gibi enflasyonun yükselmesiyle sonuçlandığını ilan etmesi ve yön değiştirmesi, yoluna yeniden kararnameler çıkararak devam etmesi ihtimali var.
TCMB son üç toplantısında politika faizini artırdı, ancak bu oran hala enflasyonun oldukça gerisinde. Sizce TCMB daha ne kadar faiz artırabilir? Pozitif reel faiz oranına ulaşabilir mi, negatif reel faizle yabancı sermayeyi çekmek mümkün mü?
Piyasalar veya yatırımcılar sadece sözlü destekle yetinmeyecek, Erdoğan’ın desteğinin istikrarlı olduğuna ikna olana kadar uzun bir süre faiz oranlarını izleyecek. O zamana kadar, önemli bir miktarda uzun vadeli yabancı sermaye girişi veya yatırımcı algısında bir değişiklik beklemiyoruz.
Küresel ekonomi ve ABD ekonomisinin görünümü açısından yılın geri kalan kısmı için neler bekliyorsunuz?
Sıkılaşan para politikaları nedeniyle 2023 ve 2024 yıllarında küresel ekonomik büyümenin yavaşlamasını bekliyorduk ancak risklerin bölgeler arasında farklı şekilde geliştiğini görüyoruz. ABD tarafında, ekonomi ve işgücü piyasası daha dirençli olduğunu kanıtladı ve 2024’e kadar resesyon öngörmüyoruz, 2024’te de derin olmayan hafif bir resesyon söz konusu olabilir. Bu anlamda, ABD muhtemelen euro bölgesinden daha iyi bir performans sergileyecek, ancak yine de teknik resesyondan zarar görecek. Yine de kelimenin tam anlamıyla bir yumuşak iniş olarak adlandıramayız. ABD’deki durgunluğun sığ olmasını beklememizin bir diğer nedeni de Fed’in yavaşlayan büyüme sinyallerini zamanında yakalaması. Fed’in büyük olasılıkla artık faiz artırımlarına son vermesini ve 2024’ün ikinci çeyreğinden itibaren faizleri düşürmeye başlamasını bekliyoruz.
Fed’in enflasyon sorununu büyük ölçüde çözdüğünü düşünüyor musunuz?
Fed’in 2024’ün ikinci çeyreğinde başlayıp devam edeceğini düşündüğümüz faiz oranlarını yeniden düşürmeye başlamasının ardından ABD’de enflasyonun yeniden hızlanma riskini görüyoruz. Bu anlamda hayır sorun çözülmedi.
Avrupa’daki yavaşlama konusunda ciddi endişeleriniz var mı?
Alman ekonomisi için ve yayılma yoluyla diğer euro bölgesi ekonomileri ve Orta ve Doğu Avrupa ekonomileri için keskin bir daralma olasılığı çok güçlü. Almanya için 2023 ve 2024 yıllarında negatif GSYH büyümesi öngörüyoruz. Kötü seyreden PMI’lar ve diğer göstergeler muhtemelen ECB’nin daha fazla faiz artırımından vazgeçmesine neden olacak.