Tesla’dan Model Y’ye bin dolar zam kararı
Türk-İş verilerine göre, temmuzda başlayan ve hâlâ devam eden zam yağmuru nedeniyle eylül ayında açlık ve yoksulluk sınırında büyük artış oldu. Açlık sınırı bir ayda 1,136 TL artarak 13 bin 334 TL'ye çıkarken, yoksulluk sınırı ise bir ayda 3 bin 700 TL artışla 43 bin 433 TL'ye yükseldi.
Türk-İş verilerine göre, temmuzda ÖTV ve KDV artışlarıyla başlayan ve dolardaki artışla birlikte başta akaryakıt olmak üzere iğneden ipliğe sağanak gibi yağan zamlar nedeniyle eylül ayında açlık ve yoksulluk sınırında benzeri görülmemiş bir artış oldu. Açlık sınırı bir ayda 1,136 TL artarak 13 bin 334 TL ile 11 bin 402 TL olan asgari ücretin yaklaşık 2 bin lira üzerine çıkarken, yoksulluk sınırı ise bir ayda 3 bin 700 TL artışla 43 bin 433 TL’ye yükseldi.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Eylül 2023’e ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıkladı. Buna göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 13 bin 334,13 TL’ye yükseldi. Böylece açlık sınırındaki bir aylık artış 1,136 TL olarak gerçekleşti.
Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 43 bin 433,65 TL’ye ulaştı. Böylece yoksulluk sınırındaki sadece bir aylık artış 3 bin 700 TL oldu.
Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” ise yaklaşık 1,500 liralık artışla aylık 17 bin 336,25 TL’ye yükseldi. Bu maliyet ağustosta ise 15 bin 813 TL idi. 402 TL olan asgari ücret, açlık sınırının yaklaşık 2 bin TL altında kalırken; yoksulluk sınırı ise asgari ücretin 3,8 katı olarak gerçekleşti.
Türk-İş verilerine göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 9,31 oranında gerçekleşti. 8 aylık değişim oranı yüzde 64 olarak tespit edilirken, 12 ay itibarıyla değişim oranı yüzde 84,04 oldu.
Araştırmaya göre, süt, yoğurt, peynir grubunda; bir ayda süt ortalama yüzde 8 zamlanırken, peynir fiyatlarının sınırlı düzeyde gerilediği, yoğurt fiyatının ise sınırlı düzeyde arttığı belirtildi. Ocak 2022’den bu yana bu gruptaki ürünlerin 3 kattan fazla fiyat artışı gösterdiği vurgulandı. Bir ay içinde irmik yüzde 13, pirinç yüzde 10, bulgur yüzde 9, ekmek yüzde 8, makarna yüzde 5 zamlandı. Bir ay içinde margarin yüzde 17, zeytinyağı yüzde 8, ayçiçek yağı yüzde 4 zamlandı. Tereyağı fiyatı sabit kaldı. Ocak 2022’den bu yana ayçiçek yağı fiyatı 1 kattan, tereyağı ve margarin 3 kattan, zeytinyağı 5 kattan fazla arttı.
Türk-İş’ten yapılan açıklamada, “Başta iktisaden dar ve sabit gelirlileri olmak üzere, toplumun tüm kesimlerini etkileyen ve halkın en temel sorunu olarak nitelenebilecek enflasyon, resmi verilerin ötesine geçen bir gerçeklikle günlün yaşam üzerinde etkili olmaya devam etmektedir” denildi. Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyonun gelecek kısa vadeli dönemde de etkili olacağının öngörüldüğünün belirtildiği açıklamaya şöyle devam edildi:
“Emeğin milli gelirden aldığı payın giderek gerilemesinin bir sonucu olarak yoksul daha da yoksullaştı. Bu süreçte, artan ücret gelirine rağmen devam eden yüksek fiyat artışları hayat pahalılığını dayanılmaz noktalara taşıdı. Özellikle dolaylı vergilerdeki artış, gelir vergisinde bu aylarda giderek yükselen oranlar ücretli çalışanların gelirlerini daha da aşındırdı. Uygulanması gereken gelir politikasında esas olması gereken, gelirlerin gerçek enflasyon seviyesinden daha fazla artması ve insana yakışır yaşam koşullarını sağlayacak düzeyde harcamayı karşılayacak seviyede refahın adil paylaşılmasıdır.”