İstanbul, İngiltere'nin son yıllarda en dikkat çeken genç müzisyenlerinden birini ağırladı. Mercury ödüllü Arlo Parks, İstanbul Caz Festivali kapsamıda Sultan Park'ta sahnedeydi.
İstanbul, dün gece Mercury ödüllü bir genç yıldızı ağırladı. Arlo Parks, 31. İstanbul Caz Festivali’nin konuğu olarak Sultan Park’taydı. Swissôtel’in bahçesindeki mekânda gerçekleşen konser öncesi Taksim’den nemli ama bir o kadar da keyifli bir yürüyüşle alana vardık. Yolda geçerken Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda Gökhan Türkmen’in An Epic Symphony projesi için oluşan kuyruğa tanıklık ettik. Swissôtel’e geldiğimizde kapasite çok daha sınırlı olsa da benzeri bir kuyrukla karşılaştık. Otelin görkemli ve canlı lobisinden geçip asansörle beşinci kata indik. İndik diyorum zira otelin lobisi kot farkı nedeniyle yapının dokuzuncu katında.
Aşağıya inip yeşillikler arasında geçip konser alanına ulaştığımızda dağıtılan yelpazelerden aldık. Doğrusu nemin yüzde 90’ların üstüne çıktığı bir akşamda bundan güzel jest olamazdı. Bilet kontrol noktasından geçip içeriye girdiğimizde konserin başlamasına beş dakika vardı. İngiliz müzisyen Arlo Parks, tam da ilân edilen saatte sahnedeydi. Tarzını yansıtan mütevazı kıyafeti ve bir o kadar da mütevazı çıkışıyla sahnedeki yerini alan müzisyen ‘Bruiseless’ şarkısıyla konserine başladı.
Bu ani başlangıcı alandaki pek çok kişi beklemiyordu. İlk şarkısının ardından Arlo Parks, İstanbul’da olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Yıllar önce küçük bir çocukken ilk kez İstanbul’u ziyaret ettiğinden bahsetti. O dönem İstanbul’dan çok etkilendiğini ve kendisine yeniden bu şehre gelmek için söz verdiğini belirten müzisyen bu sözünü tuttuğu için de ayrıca mutluluk duyduğunu söyledi. Müzisyen, pandemi döneminde de İstanbul’a gelmeye hazırlanırken İngiltere’deki seyahat kısıtlamaları nedeniyle konser iptal edilmişti.
Yeniden İstanbul’da olmaktan ötürü yaşadığı sevinci seyirciyle paylaşan Arlo Parks, performansına ‘Weightless’, ‘Blades’, ‘Caroline’ ve ‘I’m Sorry’ şarkılarıyla devam etti. Genç müzisyen sahnede son derece enerjik hareketleriyle dans ederken ânın tadını da çıkarır gibiydi. Konsere dair en güzel detaylardan biriyse mümkün mertebe düşük seviyede cep telefonuyla video kaydı yapılması oldu. Belli ki konseri izlemeye gelenler de tıpkı İngiliz müzisyen gibi ânın tadını çıkarma konusunda kararlıydı.
Konserinin ilk bölümünü geride bırakan Arlo Parks, küçükken en çok dinlediği gruplardan biri olan Radiohead hakkında konuşmaya başladı. Grubun şarkılarının kendisi için taşıdığı önemi vurgulayan 24 yaşındaki müzisyen, Radiohead şarkılarından esinlenerek bestelediği ‘Eugene’ şarkısını seslendirdi. Bu özel şarkı seslendirildiğinde hava tamamen kararmıştı. Esen rüzgar bir nebze de olsa nemin şiddettini kırıyordu. Yani ortam her şeyiyle bir İstanbul yaz gecesiydi.
2021’de yayınladığı ve ona Mercury ödülü kazandıran ‘Collapsed by Sunbeams’den şarkılar seslendiren Arlo Parks, geçen yıl yayınladığı ikinci stüdyo albümü ‘My Soft Machine’i de ihmal etmedi. Her iki albümden şarkılarını seslendiren müzisyenle, Sultan Park’ı dolduran yüzlerce müziksever büyük bir şevkle şarkılara eşlik etti. İki saate yakın bir üsre devam eden konserin sonunda 24 yaşındaki müzisyen alkışlarla sahneden ayrıldı.