Cazın büyük sesi Gregory Porter Harbiye’de

31. İstanbul Caz Festivali'nin merakla beklenen konserine artık saatler kaldı. Yaşayan en önemli caz solistlerinden Gregory Porter bu akşam Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda binlerce müziksevere unutulmaz bir performans vadediyor

Gregory Porter

Kendisiyle özdeşleşen kasketi, ona heybetli bir görüntü katan sakalları ve en dokunaklı şarkısında dahi her an bir gülücük saçmaya hazır ifadesi… Bu akşam İstanbul’un ağırlayacağ caz vokalisti Gregory Porter için söylenecekler elbette bunlarla sınırlı kalamaz. 31. İstanbul Caz Festivali’nin en iddialı isimlerinden biri olan ABD’li müzisyenin konseri kış aylarında açıklandığında büyük bir sevinç ve heyecan yaratmıştı. Grammy ödüllü müzisyen tüm zamanların en çok dinlenen caz albümünün sahibi unvanıyla Harbiye’de sahnede olacak.

‘Şarkı söyle bebeğim, şarkı’

BBC onun için “endişe verici derecede eşine az rastlanır türde bir müzisyen” demişti. Ölüm döşeğindeki annesinin son sözleriyse “Şarkı söyle, bebeğim, şarkı”ydı. Şimdi bu nev-i şahsına münhasır müzisyeni yıllar sonra yeniden İstanbul’da izleme zamanı. Bu akşam Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’ndaki konseri bekleyen binlerce insan var. Konser bakımında oldukça bereketli bir yaz geçiren şehirde bu zenginliğe katkı sunan isimlerden biri de kuşkusuz Gregory Porter. ABD’li müzisyenin gelişini aylardır bekleyen dinleyiciler gibi o da kariyerinde bu noktaya gelene değin azimle bekleşmişti.

Henüz yedi yaşındayken cildinde yaşadığı sorunlar onun bir dizi ameliyat geçirmesine neden olacaktı. Bu rahatsızlığın bıraktığı hasarsa artık onla özdeşleşen şapkasını hiç çıkarmamasına neden oldu. İlkokul ve lise derken üniversite eğitimini tamamlayan müzisyen için işler pek de hayalini kurduğu gibi gitmez. Brooklyn’in caz kulüplerinde aşçılık yapmakta bulur çıkış yolunu. Üstelik burası en büyük hayaline en çok yaklaşacağı yerdir. Kolay olmasa da kader yüzüne güler. Aşçılık yaptığı caz kulübünde sahneye çıkma fırsatı yakalar. Bu şansı iyi kullanan Gregory Porter’ın yükselişi de böyle başlar. New York gibi bir şehirde adı günden güne yayılır. 2010 yılında yayınlanan ilk albümü ‘Water’ hayatındaki en büyük kırılmalardan biri olur. ‘1969 What’ şarkısıysa bu kırılmanın en büyük sebebi. ABD’deki siyahların hakları için mücadele veren Martin Luther King için yazdığı ‘1960 What?’ bir ağıt ve bir başkaldırı olarak büyük ilgi uyandırır.

Bu şarkı sadece caz dünyasında değil, farklı türlerde müzikler dinleyenler nezdinde de Gregory Porter ismine bir aşinalık oluşturur. Zira bu dönem aynı zamanda Barack Obama’nın da ABD başkanlık koltuğunda oturduğu yıllardı. Irkçılığa bir başkaldırı olan şarkı 40’ına yaklaşan Gregory Porter’a görece geç bir tanınırlık kazandırsa da kalıcı bir etkiyi de beraberinde getiriyordu. 2012’de yayınladığı ‘Be Good’ ile kalıcılığını perçinlerken 2014’te dinleyiciyle buluşturduğu ‘Liquid Spirit’ ise ona ilk Grammy ödülünü kazandıracaktı. Ancak bu son olmayacaktı. Zira 1971 doğumlu müzisyen, 2017’de yayınladığı ‘Take Me to the Alley’ albümüyle En İyi Caz Vokal Albümü dalında yeniden Grammy kazanacaktı.

Tarihin en çok dinlenen caz albümü ‘Liquid Spirit’

Çocukluk döneminden bu yana beslendiği country, gospel ve bluesun yanı sıra caz R&B ve funk arasında yolculuk yapan müzikal üslubu ona ödüllerin yanı sıra cazın dinleyici kitleisnden çok daha fazla müziksevere ulaşma fırsatı da sundu. Geç gelen şöhreti belki de böyle telafi ediyordu. Hem de ne telafi! Dijital müzik dinleme platformlarının verilerine göre ‘Liquid Spirit’ tarihin en çok dinlenen caz albümü unvanını alıyordu. Toplamda yedi kez aday gösterildiği Grammy ödüllerindeki bu başarısı en son 2020 yılında yayınladığı ‘All Rise’ albümüyle tekrarlandı.

Kilise korolarından binlerce kişinin konserlerini izlediği döneme kadar Gregory Porter toplamda yedi stüdyo albümü yayınladı. Toplumsal sorunlara karşı duyarlılığının yanı sıra pozitif kişiliğiyle de dikkat çeken müzisyeni bu akşam canlı dinleme fırsatına sahip olan müzikseverler, yıl sonunda geriye dönüp baktıklarında muhtemelen en etkilendikleir konserler listesinde Porter’a da yer verecektir. Ortaya çıkan işi takdir etme konusunda pek de cömert olmayan caz dünyasında geç de olsa haklı bir yer edinen müzisyenin az sayıda kalan konser biletleri Passo.com.tr‘de satışta.

Harun İzer: Cazı İstanbul'un her yerine götürmek istiyoruzHarun İzer: Cazı İstanbul’un her yerine götürmek istiyoruz