Cesur ruhlar için ekstrem rotalar: Mutlaka görülecekler listenizi güncellemenin tam zamanı

İster aile tatili, ister tek kişilik keşifler… Tercihiniz hangisi olursa olsun dünyanın ekstrem rotalarında bulunmanın cazibesiyle boy ölçüşebilecek çok az seyahat deneyimi var. Kim bilir, belki de bir sonraki seyahatiniz dünyanın uzak ufuklarınadır!

Hipnotize edici manzaraların anıları daima sizinle kalacak

Antarktika’ya yapılacak bir keşif gezisi, Machu Picchu’nun kalıntılarında dolaşmak, nefes kesen Büyük Kanyon’un kayalarını görmek, doğa harikalarını keşfetmek ya da buz kıran gemisiyle kutuplara ulaşmak… Ekstrem rotalar ya da uzak ufuklarda seyahat söz konusu olunca herkesin bir ‘Mutlaka yapılacaklar listesi’ vardır ama o ya da şu nedenden dolayı hep ertelenir bu güzellikler. Oysa hepimizin ihtiyacı olan çokça çaba ve cesaret. Belki de konfor alanınızın dışına çıkmanın zamanı gelmiştir.

Antarktika

Zamanın donduğu, devasa boyutlarda görsel bir şölen… Büyük bir buz katmanının zırh gibi örttüğü Antarktika’nın vahşi doğasına yapılacak bir gezinin kesinlikle unutulmaz olacağı konusunda herkes hemfikirdir herhalde. Antarktika kıtası, Güney Yarımküre’nin en güneyinde bulunuyor ve Güney Kutbu’nu içeriyor. Ayrıca içinde ülke bulunmayan tek kıta. Binlerce penguenin toplandığı, fokların buzdağlarında miskin miskin güneşlendiği Antarktika, dünyanın son sınırını evi olarak gören türleri keşfetmek için muhteşem bir yol. Kıtada 35 penguen türü, 200 balık türü, 12 balina ve onlarca farklı kuş türü yaşıyor.

Lofoten Adaları (Norveç)

Dramatik dağlar, açık deniz, korunaklı koylar ve el değmemiş bir doğa… Lofoten, güzeller güzeli Norveç’in Nordland ilçesinde bir takımada. Yazın resmen turist akınına uğruyor. Şaka değil, yılda 1 milyon turist çeken bir yer var karşınızda. En büyük kasabası olan Leknes ise Kuzey Kutup Dairesi’nin içinde yer alıyor. Lofoten seyahat için genellikle merkez olarak Bodo kullanılıyor. Oslo’dan kısa bir uçuşla Evenes köyünde gelebilir, oradan araç kiralayabilirsiniz.

Victoria Şelaleleri (Zimbabve – Zambiya)

Güney Afrika’nın en önemli turist çeken noktalarından biri. Üzerinde her daim asılı duran gökkuşağıyla dünyanın en görkemli şelaleleri… Zambezi Nehri’nin üzerinde, Zambiya ve Zimbabve sınırları arasında bulunan Victoria Şelaleleri 128 metre yüksekliğinde. İskoç kaşif David Livingstone’un Kraliçe Victoria’nın anısına bu ismi verdiği şelaleler Zambiya’daki Mosi-oa-Tunya Ulusal Parkı ile Zimbabve’deki Victoria Şelaleleri Ulusal Parkı’nın parçası. Şelaleler Aynı zamanda UNESCO Dünya Listesi’nde yer alıyor.

Iguazu Şelaleleri (Arjantin-Brezilya)

İki farklı nehrin; Irai ve Atuba’nın birleşmesinden oluşan şelaleler, Parana Nehri’ne dökülmeden önceki son kilometrelerinde Arjantin ile Brezilya arasında sınır oluşturuyor.
Iguazu Şelalesi’nin en ünlü özelliği, nehrin döküldüğü yerin birkaç kilometre öncesindeki şelaleler olması. Büyük kısmı Arjantin’de. Her iki tarafı da kapsayan ulusal park ise UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde.

Büyük Kanyon (Arizona, ABD)

Katmanlarında Dünya’nın iki milyar yıllık tarihini kaydeden muhteşem bir güzellikle karşı karşıyasınız. Colorado Nehri çevresinde bulunan 466 km uzunluğundaki Büyük Kanyon Arizona’nın simgesi ve muhteşem manzaralarıyla gerçekten nefes kesici. Bu jeolojik harika renkli kaya katmanlarından oluşuyor ve ABD’nin ilk ulusal parklarından olan Büyük Kanyon Ulusal Parkı içinde yer alıyor.

Salar de Uyuni (Bolivya)

Masmavi bir gökyüzü ve bembeyaz bir zemin. Çorak bir arazi ama olağanüstü bir manzara. Salar de Uyuni dünya üzerindeki ekstrem yerlerin şampiyonu olabilir rahatlıkla. Sadece dünyanın en büyük tuz düzlüğü değil, aynı zamanda dünyadaki en düz yer. Bu bölge temiz sularla kaplandığında dünyanın en büyük aynasına dönüşüyor.

Bagan (Myanmar)

Bagan eski adıyla Burma, yeni adıyla Myanmar’da bulunan antik bir kent. 9’uncu yüzyıldan 13’üncü yüzyıla kadar bölgeyi birleştiren ilk krallık olan ve günümüzdeki Myanmar’ın oluşumuna kaynaklık eden Pagan Krallığı’nın başkenti olan Bagan pek çok kişiye göre Kamboçya’da bulunan Angkor Vat ile eşit güzellikte ve önemde kabul ediliyor ve 2000’den fazla Budist tapınağı ve pagodalarıyla yani tek parça tapınaklarıyla gerçekten göz kamaştırıyor. Bagan tapınakları iki biçimde kategorize ediliyor: Stupa tarzı ya da pagoda adı verilen tek parça tapınaklar ve gu tarzı adı verilen çukur biçimli tapınaklar. Bu muhteşem tapınakları görmenin en etkileyici yollarından biri ise sıcak hava balonuyla yapılan turlara katılmak.

Okavango Deltası (Botsvana)

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Okavango Deltası dünyanın denize dökülmeyen en büyük iç deltası. Her yıl binlerce turisti ağırlayan deltada basit kampların dışında lüks safari orman evleri ve lüks oteller de bulunuyor. Botswana safari gezileri Okavango Deltası’nın yanı sıra Chobe Ulusal Parkı, Chobe Nehri, Moremi Ulusal Parkı, Savüt Kanalı ve Kavrivi gibi bölgenin özel noktalarını da görme fırsatı sunuyor.

Serengeti Ulusal Parkı (Tanzanya)

Mükemmel bir safari deneyimi… Afrika’nın ünlü bölgelerinden biri olan Serengeti Milli Parkı Tanzanya’nın kuzeyinden Kenya’nın güneybatısına kadar uzanıyor. Antilopların ve zebraların göç yolları üzerinde yer alan parkta bu büyük ve görkemli bir göçe tanıklık etmenin değeri parayla ölçülemez. Her yıl ekim ve kasım ayları arasında milyonlarca antilop ve zebra yeni otlaklar ve sulak alanlar aramak için göç ediyor. Parkta antilopların yanı sıra ‘Afrika’nın Beş Büyükleri’ olarak adlandırılan aslan, fil, leopar, gergedan ve bufaloları da görebilirsiniz.

Masai Mara (Kenya)

Dünyanın en ünlü yaban hayatı koruma alanlarından biri olan Masai Mara, Serengeti Ulusal Parkı’nın içinde yer alıyor ve özellikle vahşi kedicikleriyle ünlü. Masai Mara Ulusal Koruma Alanı’nı ziyaret edecek en iyi zaman haziran ayından ekim ayına kadar olan kurak mevsim. Bu dönemde hayvanlar nehirlere ve su birikintilerine yaklaşıyor ve bitki örtüsü daha ince olduğundan yaban hayatının bulunması ve görülmesi daha kolay hale geliyor. Büyük göçün gösterisine tanık olmak için en iyi zaman ise ağustos ve ekim.

Torres del Paine Ulusal Parkı (Şili)

Güney Amerika’nın güney ucunda yer alan Patagonya nefes kesen manzaralar sunan bir vahşi doğa cenneti. Şili Patagonyası sınırları içinde kalan bu ulusal park ismini gökyüzüne kule gibi uzanan üç granit kayalı dağdan alıyor ve bu dağlar ulusal parkın sembolü.

Machu Picchu (Cusco / Peru)

Bu yüzyılda bile hayranlıkla izlediğimiz İnka medeniyetinin antik şehri, Güney Amerika’nın en çok turist çeken yerlerinden biri. Bugün ağırlıklı olarak kabul gören teori; şehrin asillere ve din adamlarına ev sahipliği yapmış olduğu. Şehir 15’inci yüzyılda inşa ettirilmiş ancak kısa süre sonra yayılan çiçek hastalığı salgını nedeniyle terk edilmiş. Machu Picchu 200’den fazla merdiven sistemiyle birbirine bağlı olan taş yapılardan oluşuyor. 3000 basamağı bugün hala ayakta. Şehrin tarım alanı olarak kullanılan teraslardan oluşan bölümleri Eski Zirve (Machu Picchu) denen dağın eteklerinde. Şehrin sonunda ise Genç Zirve (Wayna Picchu) yükseliyor.

Ha Long Körfezi (Vietnam)

Zümrüt yeşili sular ve muhteşem ormanlarla kaplı bir doğa… ‘Alçalan Ejderha’ ya da ‘ejderhaların yeryüzüne indiği yer’ anlamına gelen Ha Long Körfezi, Vietnam’ın Quang Ninh ili sınırları içinde yer alıyor ve yaklaşık 2000 kireçtaşı adasından oluşuyor. Adaların çoğunda yaşam yok ama birçoğunun manzarası müthiş. Ha Long tekne turları bir veya birkaç gece konaklamalı yapılıyor.