Karşı kıyıların dost adaları: “Kalimera Hellas!”

Muhteşem koylar, yeşil-mavi bir deniz, otantik köyler, köy kahveleri, meyhaneler, parke taşlı sokaklar ve dost canlısı bir halk… Güne harika bir adada “Günaydın Yunanistan” diyerek başlamanın dayanılmaz güzelliği anlatmakla bitmez.

Ne gündemin kargaşası, ne şehir hayatının yürek sıkan getirileri…

Karşınızda mehtap, denizde yakamoz, tanıdık ezgilere eşlik eden nefis mezeler… İster sessiz, sakin bir koya saklanın, ister gece hayatının tadını çıkaracağınız popüler bir ada seçin. Çok uzaklara gitmeye gerek yok! Kıyılarımıza yakın Yunan adaları yaz aylarının en büyük heyecan ve mutluluk kaynağı. Neden mi? Çünkü sizi soymaya and içmiş işletmeler yok. Güler yüzlü çalışanlar sizi keyifle karşılıyor. Neşeli, dost insanlar Yunanlar ve bu neşe size de geçiyor hemen.

“Yasu file mou”

Yunan yemekleri olağanüstü lezzetli ve porsiyonlar gerçekten büyük. Bir tabak Greek Salad (Çoban salatası) iki kişiye rahatça yetiyor, keza mezeler ve deniz ürünleri de öyle. Türkiye’de artık ne yazık ki pek çok yerde olduğu gibi ortaya diye söylenen ve değil iki kişiye, bir kişiye bile ancak yetecek boyutta, iki çorba kaşığından ibaret, üstelik dudak uçuklatan fiyatlardaki mezeler değil yani. Tüm bunlara nefis bir manzara, harika gün batımları, önünüzde göz alabildiğine uzanan turkuvaz bir deniz, Türkiye ile kıyaslanınca gerçekten makul kalan fiyatları ve güzel Yunan ezgilerini de ekleyin. Koylar kristal berraklığında yeşil-mavi sularıyla sizi cömertçe karşılıyor. Yaz günlerini bir Yunan adasında geçirmek için sayısız nedeniniz var özetle. Sizi “Yasu file mou” yani “merhaba dostum” diye karşılayan dost canlısı insanların bereketli topraklarındasınız, tadını çıkarın.

Bir feribot seyahati uzağınızda!

Ayvalık, Bodrum, Kaş, Fethiye, Çeşme ve Kuşadası’ndan kalkan feribotlarla kıyılarımıza yakın Yunan adalarına kolayca geçebilirsiniz. Kara yoluyla bir noktaya geldikten sonra yine feribotla geçebileceğiniz adalar da var Thassos gibi. Sakız adasına Çeşme’den, Samos’a Kuşadası ve Seferihisar’dan, Patmos, Leros, Symi ve Kos’a Bodrum’dan, Rodos’a Fethiye ve Marmaris’ten, Midilli’ye Ayvalık’tan, Meis’e Kaş’tan feribotla geçebilirsiniz.

Symi (Sömbeki)

Mikanos ya da Santorini gibi popüler ve kalabalık adalar yerine daha küçük ve sakin bir Yunan adasında konaklamak istiyorsanız Symi kesinlikle doğru seçim. Symi denize bakan dik bir yamacın üzerinde amfitiyatro gibi sıralanmış rengarenk evlerin, yan yana dizilmiş restoranların, kafelerin ve deniz süngerinin bolca satıldığı hediyelik eşya dükkanlarının karşıladığı Gialos limanıyla bir ressamın yağlı boya tablosunu andırıyor. Kali Strata merdivenleri limanın olduğu alt bölge yani Gialos ile eski mahalle yani Chorio köyü arasında uzanıyor. Chario’nun Arnavut kaldırımlı yollarında dolaşın, antik akropol kalıntılarını, Venedik Kalesi’ni görün ve şirin kiliseleri ziyaret edin. Symi’de başmelek Mikail’e adanmış birçok manastır var. Deniz kıyısında, tarihi 15’inci yüzyıla kadar uzanan, hala keşişlerin yaşadığı Rum Ortodoks manastırı olan Başmelek Mikail Panormitis Manastırı da bunların en büyüğü. Buraya günlük tekne turları ya da otobüs turlarıyla gelebilirsiniz.

Patmos (Batnoz Ada)

Pitoresk köyleriyle mavi-beyaz tipik bir Yunan adası Patmos. Bodrum’dan kalkan feribotlarla gidebileceğiniz Patmos’a (Batnaz) Samos, Kos, Leros, Kalimnos, Rodos ve Siymi’den de aktarma yaparak ulaşabilirsiniz. Patmos Hıristiyanlık dünyasının kutsal merkezlerinden biri. İsa’nın 12 havarisinden biri olan, Patmos Adası’na sürgüne gönderilen St. John, Aziz Yuhanna ya da diğer deyişle Aziz Yahya’ya adanan, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki St. John Manastırı, Yuhanna İncili’nin yazıldığı yer olan Apokalipsis Mağarası (Kıyamet Mağarası ya da Vahiy Mağarası), feribotların yanaştığı liman bölgesi Skala, tarihi merkez Chora’nın tepelerindeki ikonik yel değirmenleriyle dağ köyü Hora, sahil kasabası Grikos, Meltemi, Kampos ve Psili Ammos gibi plajları göreceğiniz yerler arasında olmalı.

Kos (İstanköy)

Yüzlerce yıl Roma İmparatorluğu’nun egemenliğinde kalan Kos, Ege Denizi’nin en güzel adalarından biri. Bodrum Yarımadası’nın karşısında, antik çağ hekimi Hipokrat’ın burada doğduğu ve uzun yıllar ders verdiği düşünülen Kos, pek çok Yunan adasında olduğu gibi küçük, şirin köyleriyle çok güzel, özellikle Platani… Arkeolojiye meraklı gezginlerin ilgisini çekebilecek antik kalıntılar var. Dionysus Altarı, Asklepion Antik Şehri, Antik Agora ve Neratzia Kalesi bunlar arasında. Kos’un merkezinde duran, Hipokrat ile ilişkilendirilen dev çınar Hipokrat Ağacı ise gerçekten görülmeye değer. Şehir Pazarı, turistik dükkanların yer aldığı Appelou ve Ifaistou caddeleri her daim cazibe merkezi.

Rodos

Tapınak şövalyeleriyle ünlü, On İki Adalar’ın en büyüğü olan Rodos, Tapınak Şövalyeleri tarafından inşa edilmiş kalesi ve Arnavut kaldırımlı mahallesiyle UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yar alıyor. Rodos’un üçü Rodos Şehri’nde, biri Kamiros yakınındaki batı kıyısında ve biri de Lardos yakınlarında doğu kıyısında olmak üzere beş limanı var. Rodos Kalesi, tarihi şehir merkezi olan Eski Kent ve Şövalyeler Sokağı, Kremasti kasabası, Lindos Akropolü, Hipokrat Meydanı, Tsambika Manastırı, Üstadlar Sarayı ve Anthony Quinn Koyu mutlaka görülecekler listenizde olsun. Rodos’un harika yerel mutfağı çok zengin. Özellikle Escharitis ekmeğini, Pougia turtasını, el yapımı Matsi makarnasını ve geleneksel peyniri Synoro’yu yemeden dönmeyin.

Meis

Meis denince insanın aklına hemen Gabriele Salvatores’in yönettiği, 2. Dünya Savaşı’nda Meis Adası’na çıkan bir İtalyan askeri ile Yunan kızın aşkını anlatan ve 1992 yılında ‘En İyi Yabancı Film Oscar’ını kazanan güzeller güzeli Mediterraneo filmi geliyor. Yunanistan’ın Akdeniz’deki tek adası Meis aynı zamanda Yunanistan’ın en küçük adası. Sünger avcılığıyla adından söz ettiren adadaki tek yerleşim yeri Kastellorizo köyü. Dış cepheleri sarı, beyaz ve maviye boyanmış evleriyle içinizi ısıtan adadaki St. John Kalesi, Megisti Limanı, teknelerle ulaşabileceğiniz Mavi Mağara (Blue Grotto), Meis kıyısında bulunan küçük Aya Yorgi Adası ve Saint George Plajı, Santrape St. George Manastırı ve ikonik manzarasıyla Mandraki Limanı radarınızda olmalı.

Leros (İleryoz Ada)

On iki adanın bir parçası olan Leros, 12’nci yüzyılda St. John Şövalyeleri’nin, 13’ncü yüzyılda Cenevizliler ve Venedikliler’in, 16’ncı yüzyılda ise Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçmiş. Kalabalık turist kafilelerinden uzakta, huzurlu bir ada olan Leros’un yerel şarkıları geleneksel Yunan müziğinin de en ünlü şarkıları arasında. Kırmızı şarapta bekletilen peynir Mizithra, kekik balı, Patsavouropita keki ve karides saganaki öne çıkan yerel lezzetler arasında. Agia Marina, Alinda, Pandeli ve Vromolithos adanın popüler plajları arasında. Platanos, Pandeli, Agia Marina, Alinda ve Lakki köyleri ise son derece otantik. Leros’a Bodrum Turgutreis’in yanı sıra Kos’tan da geçebilirsiniz. Adanın en eski şehri, pitoresk mimarisiyle öne çıkan Platanos. Leros’un savaş müzesi ise 2. Dünya Savaşı’nın tünelleri içerisinde Merikia’da bulunuyor.

Kalimnos (Kelemez Ada)

Sünger avcılığıyla ünlü adalardan biri olan Kalimnos Kos ile Leros arasında. Çorak bir karaktere sahip olan adanın en büyük merkezi, limana da ev sahipliği yapan Pothia. Tüplü dalış alanlarından kaya tırmanışlarına kadar pek çok etkinlik ve sürpriz güzellikler sizi bekliyor. Sessiz, sakin dağ köyü Masouri, Panormos, Vathy köyleri ile balıkçı kasabası Emborios, St. Savvas Kilisesi, N S Papachatzis Sünger Fabrikası görülmesi gereken yerler arasında. Popüler plajları ise Valiero, Myrties, Panormos, Gefira ve Akti. Yerel ürünler satan dükkanlara mutlaka uğrayın, özellikle kekik balı ve yerel peynirler almadan dönmeyin.

Sakız (Chios)

Sakız Adası, Osmanlı egemenliğine girdiği 1566 yılından, 1. Balkan Savaşı’ndan sonra Yunanistan’ın eline geçtiği 1913 yılına dek 347 yıl Osmanlı Devleti’nin egemenliğinde kalmış. Karaburun Yarımadası’nın karşısında bulunan ve Sakız ağaçları, damla sakızı ve sakız tatlısıyla ünlü adada UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Nea Moni Kilisesi, Orta Çağ’dan kalma Pyrgi, Olympoi ve Mesta gibi antik köyler, Mavra Volia, Karfas, Vroulidia ve Agia Dynami gibi harika plajlar, yel değirmenleri ve daha birçok güzellik var.

Samos (Sisam)

Mavi kubbeli, beyaz boyalı kiliseler, üzüm bağları ve şelaleler…
Antik çağlarda özellikle şarap üretimiyle tanınan Samos -ki ada Şarap Müzesi’ne de ev sahipliği yapıyor- Pisagor teoremine adını veren Yunan filozof ve matematikçisi Pisagor’un, Melissus ve Epikür gibi filozofların ve Dünya’nın Güneş etrafında döndüğünü öne süren ilk kişi olarak bilinen gök bilimci Aristarkus’un doğduğu yer. Samos’un en turistik bölgesi Vathy. Adanın güneyinde uzanan ve limanıyla bir cazibe merkezi olan Pythagorion ise turistlerin göz bebeği. Şaraplarıyla dikkat çeken Manolates sessiz, sakin, huzur dolu bir köy. Kokkari’nin pitoresk güzelliğine ise hayran kalacaksınız. Kerveli, Tsabou, Tsamadou, Potami ve Psili Ammos en güzel plajları arasında başı çekiyor.

Midilli Adası (Lesbos, Lesvos)

Zeytin, çam, köknar, çınar, kestane ve kayın ağaçlarıyla bezenmiş harika bir Yunan adası Lesbos. Yunanistan’ın en önemli uzo üretim merkezi. Batı kesimi çorak, doğu kesimi ise zeytinlik ve çamlık. Girit ve Eğriboz’dan sonra Yunanistan’ın en büyük üçüncü adası. Atina, Selanik, Pire, Kavala, Sakız ve Limni’den de ulaşılıyor. Neoklasik binaları, restoranları, kafeleri ve mağazalarıyla Ermou Caddesi ve Prokymaia’da yürüyüşün tadını çıkarabilirsiniz. Lesbos’un yerel mutfağına gelince; ayvalı et Revithato, patlıcan dolması Skafoudes, soğan dolması Sougania ve Ladotyri Mytilinis peynirini yemeden dönmeyin. Adanın en güzel köyleri ise Plomari, Agiasos, Petra, Skala Sykamias ve Asomatos.