Kentsel gelişimde çağdaşlık göstergesi: Yayalara ‘yeşil ışık’ yakan şehirler

Bir şehri tanımanın en güzel yolu onu yürüyerek gezmekten geçiyor. Şehrin yürünebilirlik kapasitesi sakinlerinin yaşam kalitesini artıran en önemli özelliklerden biri.

Yürünebilir şehirleri belirleyen pek çok faktör var

Yürünebilir bir şehir genel olarak kompakt ve güvenli olmanın ötesinde, aynı zamanda geniş ve bakımlı kaldırımlar, aktif cadde cepheleri, trafiği sakinleştirici önlemler ve ağaçlı sokaklar dahil yaya odaklı altyapı açısından zengin şehir olarak tanımlanıyor. Trafikten ve gürültüden kaçmak isteyen gezginlerdenseniz yürüyerek her yere kolayca ulaşılabilen şehirler yurt dışı seyahatlerinizde tercih sebebi olabilir. Yürünebilir şehirlerin belirlenmesi söz konusu olunca o şehrin yürüyüş yolu sayısı, araç trafiğine kapalı alanlar, açık havada yaşam tarzına adaptasyonu, şehrin aldığı ortalama yağış miktarı, sokakların ne kadar güvenli olduğu ve sağlık sistemlerinin size yakınlığı gibi faktörler öne çıkıyor.

Toplu taşıma sistemlerinin maliyeti, kolaylığı ve verimliliği önemli ​​bir tercih sebebi

Bir şehrin toplu taşıma sistemlerinin kolay ulaşılabilir olması, verimliliği, park ve bahçeler gibi cazibe merkezlerine yakın noktalara erişimi de gözden kaçırılmaması gereken bir faktör. Eğer yurt dışına çıktığınızda ev kiralamayı düşünüyorsanız toplu taşıma bağlantılarına bakmayı ve kiralayacağınız eve en yakın durağın ne kadar uzakta olduğunu, toplu taşımanın ne sıklıkla çalıştığını mutlaka göz önünde bulundurun.

Münih / Almanya

Yapılan araştırmalar Bavyera’nın merkezinde yer alan ve devasa bisiklet parkurlarına sahip olan Münih’in dünyanın en yürünebilir şehri olduğu yolunda. İngiliz Bahçesi, Frauenkirche Katedrali ve Glockenspiel mekanik saatini görebileceğiniz Kaufingerstrasse ve tasarım mağazalarının yer aldığı Maximilianstrasse yürüyüş listenizde olsun. Leopoldstrasse ise barlar, restoranlar ve kafelerle dolu.

Floransa / İtalya

Floransa’nın birçok yerinde arabalara izin verilmiyor ama iyi ki öyle çünkü bu tarihi şehrin ruhunu keşfetmek için yürümek şart. Arno Nehri’nin tarihi şehir merkezi tarafında dolaşıp, Floransa’nın altı ana köprüsünün tamamını görebilir, dar sokaklarda kaybolabilir, inanılmaz bir mimarinin güzelliğine hayran kalabilirsiniz. Piazza della Signoria, Piazza del Duomo ve Cathedral of Santa Maria del Fiore (Floransa Katedrali) en ünlü cazibe merkezleri. Boboli Bahçeleri, Forte Belvedere ve Piazzale Michelangelo ise nefes kesen manzaralar sunuyor.

Varşova / Polonya

Renkli binalar, Arnavut kaldırımlı sokaklar ve gezmeye doyamayacağınız Eski Kent… Polonya’nın başkenti Varşova, toplu taşımanın ucuzluğu ve ihtiyacınız olan her şeye kolayca ulaşabileceğiniz kompakt yapısı sayesinde yürüyüş dostu şehirlerin başında geliyor. Saraylar, parklar ve anıtlarla süslü ana bulvar caddesi Krakowskie Przedmiescie, kırmızı çatıları, rengarenk evleri ve Kraliyet Kalesi ile Varşova’nın Orta Çağ merkezi Eski Kent ve yeni şehir merkezi yürüyüş turlarının göz bebeği.

Oslo / Norveç

Norveç’in başkenti Oslo’nun pek çok merkezi bölgesi trafiğe kapalı ve bu da bu güzel şehri daha da yürünebilir hale getiriyor. Çoğu ilgi çekici yer, müze, restoran ve otel şehir merkezine yürüme mesafesinde. Norveç Parlamentosu, Oslo Katedrali, Oslo Belediye Binası, Anatomigarden, Oslo Opera Binası, Christiania Torv, Aker Brygge, Norveç Ulusal Tiyatrosu yürüyerek ulaşabileceğiniz yerler arasında ki rehberli yürüyüş turları yapılıyor.

Helsinki / Finlandiya

Helsinki nüfusunun yüzde 85’i araç trafiğine kapalı bir alanın 1 kilometre yakınında yaşıyor. Bisiklet parkurları genişliğiyle göz dolduruyor. Özellikle Helsinki Central Park’ı defterinize not edin. Şehrin önemli turistik mekanlarına ve kültürel mahallelere yürüyüş turları yapılıyor. Karl Fazer Cafe, Finlandiya Ulusal Kütüphanesi, Senato Meydanı, Helsinki Katedrali, Helsinki’nin en canlı caddelerinden Aleksanterinkatu, Pohjola Sigorta Binası, en uzun cadde Mannerheimintie, Finlandiya Parlamento Binası ve Kamppi Seessizlik Şapeli yürüyüş güzergahında önünüze çıkacak önemli yerlerden bazıları.

Paris / Fransa

Yürümekten asla şikayet etmeyeceğiniz şehirlerin başında geliyor Paris. Seine Nehri boyunca yürüyün, Louvre Müzesi’nin arkasındaki Tuileries bahçelerinden başlayıp, Champ-Elysees ve Concord Meydanı’na çıkın. Latin Mahallesi, Ile de la Cite, Rue Saint-Jacques ve Saint-Germain çevresi ve St. Mchel harika yürüyüş güzergahları. Tabii Lüksemburg Bahçeleri’ni ve Montmatre’ı sakın unutmayın. Le Marais, Place des Vosges ve Bastille çevresindeki sokaklar ise küçük müzeler ve gizli hazinelerle dolu.

Edinburgh / İskoçya

Buram buram tarih kokan bir şehir Edinburgh ve yürüyerek keşfetmek için ideal. Orta Çağ’dan kalma, Arnavut kaldırımlı Eski Kent ve modern mimarisini keşfedebileceğiniz Yeni Kent Georgian sizi cezbedecek. Edinburgh Kalesi’nden Holyrood Sarayı’na kadar uzanan ve geleneksel barlar, havalı kafeler, barlar ve bistrolarla dolu Royal Mile boyunca kralların ve kraliçelerin ayak izlerini takip edebilirsiniz. Edinburgh Şehir Merkezi’nden tarihi Dean Köyü, Modern Sanat Galerisi, Leith Suyu yürüyüş yolu ve Stockbridge’e doğru beş kilometrelik bir yolculuk sizi bekliyor.

Kopenhag / Danimarka

Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ın en ikonik noktası Nyhavn. Her iki yanında eskiden tüccarların yaşadığı, 17’inci ve 18’inci yüzyıllardan kalma rengarenk evler, barlar, restoranlar ve kafeler sıralanıyor ve hemen yanından Nyhavn Kanalı geçiyor. ‘Yeni Liman’ anlamına gelen Nyhavn, çocukluğumuzun masal yazarı Hans Christian Andersen’in yaşadığı binalarıyla da adından söz ettiriyor. Tivoli Bahçeleri, Christiansborg Sarayı, Amalienborg Sarayı ve Rosenborg Kalesi diğer cazibe merkezleri.

Stockholm / İsveç

İsveç’in başkenti Stockholm, güzel binaları, zarif mimarisi ve parklarıyla öne çıkıyor ve ‘Kuzeyin Venedik’i’ olarak da anılıyor. Kuzey’in tasarım başkentinin her köşesinde ayrı bir güzellik var. Eski binaların hala korunduğu, şehrin tarihi bölgesi Gamla Stan, vintage dükkanları, tasarım butikleri ve müzik dükkanlarıyla rengarenk Södermalm, Kraliyet Sarayı ve şehir merkezi Norrmalm cazibe merkezleri arasında başı çekiyor.

Tallin / Estonya

Estonya’nın başkenti ve ana liman kenti olan Tallin, Baltık Denizi kıyısındaki konumu sayesinde son zamanların cazibe merkezlerinden biri. Aynı zamanda Avrupa’nın en iyi korunmuş şehirlerinden. Orta Çağ’a ait görkemli yapıları ve çan kuleleriyle bir zaman yolculuğu vadediyor. Eski Şehir Merkezi, Özgürlük Meydanı, Alexander Nevski Katedrali, Rocca Al Mare Açıkhava Müzesi, Kadriorg Park, St. Olaf’s Kilisesi, Şehir Duvarı, Kalamaja Mahallesi ve Belediye Sarayı mutlaka görülecekler listenizin başında gelsin.

Riga / Letonya

Letonya’nın başkenti Riga, Baltık devletleri içinde en büyük şehir olmasının yanı sıra, önemli bir kültür, siyaset ve endüstri merkezi. Eski şehir merkezi olarak bilinen Vecriga UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor, özellikle Art Nouveau yapılarıyla haklı bir üne sahip. Ünlü Alberta ve Elizabetes adlı caddeler ile Aziz Peter Kilisesi ve Riga Katedrali burada. Melngalvju nams (Karakafalar Evi), Dannestern Malikanesi, kulelerindeki iki kedi heykeliyle ünlü Kedi Evi, Riga’nın en eski evlerinden olan ve yan yana sıralanan Üç Kardeşler ve KGB Müzesi görülmesi gereken yerler arasında.

New York / ABD

Tüm mahalleleri yürüyerek keşfetmek en güzeli. Manhattan’ın güney ucundaki Battery Park’tan başlayabilir, Hudson Nehri boyunca West Village’a, Chelsea’ye, Hell’s Kitchen’a ve Yukarı Batı Yakası’ndan Harlem’e kadar ilerleyebilirsiniz. Eğer yorulmadıysanız rotayı Doğu yakası boyunca ters yönde tekrarlayabilirsiniz. Central Park, Fifth Avenue, Chinatown, SoHo ve East Village’da yürümeyi unutmayın.

Barselona / İspanya

Özerk bölge Katalonya’nın başkenti olan Barselona çok yürünebilir bir şehir. Farklı mahalleleri rahatça dolaşabilir, yerel pazarlar ve mağazalar hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Barselona mimari açıdan da İspanya’nın en iyi şehirlerinden biri. İspanya’nın Madrid’den sonraki en büyük şehri, Antoni Gaudi’nin modern sanat akımına yön veren eserleriyle muhteşem bir seyir vadediyor. La Sagrada Familia, Casa Mila, dolambaçlı yolları ve mozaik desenli merdivenleriyle Park Güell, muhteşem çağdaş sanat eserlerini göreceğiniz Joan Miro Vakfı ile Picasso Müzesi ve cazibe merkezi La Rambla mutlaka görülecekler listenizin başında gelmeli.

Sidney / Avustralya

Sidney’in içini yürüyerek kolayca gezebilir ve doğu banliyölerinden Kuzey Kıyısı’na geçmek için toplu taşımayı kullanabilirsiniz. Şehir merkezindeki kayalıklardan Circular Quay üzerinden Kraliyet Botanik Bahçeleri’ne ve The Domain’e doğru ilerleyerek tarihi mimariyi ve ünlü Opera Binası ve Sidney Liman Köprüsü gibi turistik yerleri görebilirsiniz.

Melbourne / Avustralya

Melbourne şehir merkezinden park alanlarına ve körfez kıyısından yemyeşil banliyölere uzanıyor. Kraliyet Botanik Bahçeleri’nin çevresinde dolaşabilir, klasik Viktorya dönemi mimarisini, küçük restoranları ve butikleri keşfedebilirsiniz. Çin Mahallesi, Block Arcade ve Victoria Ulusal Galerisi gibi şehrin simgesel yapıları arasında.