Kış güneşinin tadını çıkarın!

Bu yazı dört mevsim güneş sevdalılarına… Kasım ayı puslu ve karanlık havaları sevmeyenler için pek iç açıcı değil tabii ama çaresiz değilsiniz. Yağmurlu günlerden kaçıp, kış güneşinin tadını çıkarabileceğiniz pek çok adres sizi bekliyor.

Atina (Yunanistan)

Yunanistan’ın en sıcak yerlerinden biri olan, filozofların şehri ve bu güzel ülkenin biricik başkenti Atina, kasım ayında gezilecek en uygun yerler arasında. İlginç mahalleleri, meydanları, Yunanistan Ulusal Kütüphanesi, Ulusal Arkeoloji Müzesi, galerileri ve olağanüstü lezzetli Yunan mutfağıyla her daim bir cazibe noktası. Aristo ve Platon’un gezindiği Antik Agora, turistlerin göz bebeği olan Syntagma Meydanı, eski Yunan’da kentin koruyucusu sayılan Tanrıça Athena’nın baş tapınağı olarak inşa edilen, dev sütunlarla çevrili Parthenon’la Akropolis, Akropolis Müzesi, Olimpia-Zeus Tapınağı, en eski yerleşim bölgelerinden Plaka ve Zeus Tapınağı mutlaka görülecekler listenizde olsun.

Kanarya Adaları (İspanya)

İspanya’ya bağlı, Atlas Okyanusu’ndaki takımadalar ya da diğer adıyla Kanarya Adaları Özerk Topluluğu; Tenerife, Fuerteventura, Gran Canaria, Lanzarote, La Palma, La Gomera ve El Hierro olarak başlıca yedi ada ile birkaç küçük adacıktan oluşuyor. Özellikle Tenerife ve Gran Canaria bu dönemde tavsiye ediliyor. İspanya vizeniz var ise Kanarya Adaları’na gidebilirsiniz ama yoksa İspanya Konsolosluğu’ndan vize almanız gerekiyor, çünkü diğer Schengen ülkelerinin vizeleri ile adalara giriş yapamazsınız. Eğlence parkları, tema ve su parkları, hayvanat bahçeleri, akvaryumlar ve ulusal parklar kış güneşinin tadını çıkarmak için ideal.

Barselona (İspanya)

Kasım ayında bile ince bir sweatshirt’le dolaşabileceğiniz ender yerlerden biri. Güzel kıyı şeritleri, UNESCO dünya mirası listesinde bulunan alanları ve Katalan kültürüyle dört mevsim en güzel seyahat noktalarından biri. Katalonya Özerk Bölgesi’nin başkenti Barselona’da dansı keşfetmek istiyorsanız flamenko gösterisi, Antoni Gaudi’nin dehasına hayran kalacağınız La Sagrada Familia ve Casa Mila, doğayı keşfetmek için Park Güell, cazibe merkezi La Rambla, Picasso Müzesi, Joan Miro Vakfı ve daha nicesi sizi bekliyor.

Sicilya (İtalya)

Kasım ayında tatil yapabileceğiniz en güzel destinasyonlardan biri, Akdeniz’in en büyük adası olan Sicilya. İtalya’nın beş özerk bölgesinden biri olan ve ‘The Godfather’ (Baba) filmiyle hafızalarımıza kazınan Sicilya, güzelliğini keşfetmeniz için kollarını ardına kadar açmış sizi bekliyor. Doğu Sicilya’nın iç kısmında bulunan, Avrupa’nın en büyük aktif yanardağı olan Etna’yı yakından görebilir, Stromboli ve Vulcano’da yürüyüş yapabilir, en büyük üç şehir olan Palermo, Katanya ve Messina’yı keşfedebilirsiniz. Sicilya, Veneto ve Emilia-Romagna bölgelerinden sonra İtalya’nın en büyük üçüncü şarap üreticisi ve Marsala şarabı ile ünlü. Ayrıca Syrah, Chardonnay ve Merlot gibi yerli olmayan üzüm çeşitlerinden de yüksek kaliteli şaraplar üretiliyor. Zeytinyağına batırılan ekmeklerin tadı ise anlatılmaz yaşanır!

Dominik Cumhuriyeti (Karayipler)

Yıl boyu güneşin cömert davrandığı, Karayiplerdeki Hispanyola adasında yer alan ada ülkesi Dominik Cumhuriyeti doğal güzelliğiyle adeta cennetten bir köşe ve Karayiplerin en önemli turizm bölgesi. Saona Adası, Catalina Adası, Bavaro Plajı, Macao Plajı, palmiyelerle çevrili Punta Cana, el değmemiş gibi duran Miches, Santa Domingo, Puerto Plata ve La Romana, Indigenous Eyes Ekolojik Parkı, The 3 Eyes National Park, National Park of the East gibi ulusal parklar, Oviedo Gölü, Hoyo Azul, Salto de Jimenoa şelalesi ile La Aurora Puro Fabrikası ülkenin cazibe noktaları arasında.

Madeira (Portekiz)

Üçte ikisi doğal park olan bir ada var karşınızda. Atlas Okyanusu′nda, Portekiz′e bağlı bir özerk bölge olan Madeira özellikle şaraplarıyla ünlü, dolayısıyla turizmi de yılın her ayı canlı. Bitki örtüsüyle hayranlık uyandıran, yumuşak iklimi sayesinde dört mevsim bahar havası yaşayabileceğiniz, kelimenin tam anlamıyla egzotik bir cennet. Takımadaların en büyüğü olan Madeira’nın başkenti Funchal. Eski şehir merkezi Old Town rengarenk evleriyle göz kamaştırıyor.

Algarve (Portekiz)

Puslu ve yağmurlu havalardan hoşlanmıyorsanız Portekiz’in en güneyinde bulunan Algarve ile bilmeniz gereken en önemli şey yaz-kış demeden güneşli olması. En soğuk ayı ocak ki onda da ortalama sıcaklık 12 derece civarında seyrediyor. Portekiz’in Avrupa kıtasında bulunan beş bölgesinden biri olan Algarve’nin adı ‘Batı Endülüs’ anlamına gelen Arapça el Garb el Endülüs’ten geliyor. Algarve, yaklaşık 155 km’lik bir sahil şeridine sahip. Atlas Okyanusu’na kıyısı bulunan bölge doğuda İspanya ile komşu. Hareketli bir gece hayatı da var, sakinlik ve huzur arayanlar için kaçış noktaları da. Kozmopolit Portimao ve Albufeira gece-gündüz hareketli şehirler. Tavira , geleneksel mimarinin bir vitrini. Bölgeye açılan kapı olarak niteelendirilen Faro güzel tarihi merkeziyle öne çıkıyor. Restoranlar ise Hint ve Asya mutfağından yerel lezzetlere kadar gastronomi tutkunlarını memnun edecek çeşitlilikte. Tabii deniz ürünleri favoriniz ise tam yerine geldiniz.

Azor Adaları (Portekiz)

Madeira ile beraber Portekiz’in iki özerk bölgesinden biri olan Azor takımadaları adaları, dokuz volkanik adadan oluşuyor ve Atlantik Okyanusu’nun kuzey yarım küresinin ortasında yer alıyor. Lizbon ve Porto’dan direkt uçuş var. Azor Adaları’nın en büyük şehri Ponta Delgada. Deniz etkisi nedeniyle sıcaklık yıl boyunca son derece ılıman. Adaların her biri farklı özelliklere sahip. Örneğin En küçük ada Corvo. Flores engebeli bir ada. Faial, bir kalkan yanardağı. Terceira, bölgedeki en büyük kraterlerden birine sahip. En büyük ada Sao Miguel. Krater gölleri, mağaralar, kaplıcalar ve göz alabildiğine uzanan ormanlarla doğanın muhteşemliğine tanık olacaksınız.

Malta

Soğuk, rüzgarlı hava, kar ve don kelimelerinin asla uğramadığı bir yer arıyorsanız işte burası Malta. Orta Akdeniz’de yer alan, Sicilya’nın güneyindeki adalar devleti olan Malta takımadaları 3 büyük, 2 küçük adadan oluşuyor. Takımadalar arasında en büyüğü Malta. Eski bir İngiliz kolonisi olduğu için trafik soldan akıyor. Şövalyeler tarafından kiliseleri ve sarayları süslemek için görevlendirilen Caravaggio, Mattia Preti ve Favray gibi sanatçıların varlığı Malta Adaları’nın sanatsal ve kültürel yaşamına büyük katkılar sağlamış. St. John Katedrali, Valletta Limanı’nın muhteşem manzarasını sunan Yukarı ve Aşağı Barrakka Bahçeleri ve Malta Arkeoloji Müzesi başkent Valletta’nın önemli yerleri arasında. Valletta’ya yaklaşık 13 km mesafede olan Mdina şehrinin güzelliği ise dillere destan. Lor peyniri ya da bezelye lapasıyla yapılan Pastizzi’yi yemeden dönmeyin!