Rengarenk bir enerji patlaması: Dünyanın en renkli şehirleri

Göz alıcı kırmızılar, turuncular, sarılar, maviler… Seyahat planınızı yaparken bu sefer kendinizi renk paletinin en canlı tonlarına bırakın. Dünyanın en renkli şehirleri yaşam enerjinizi yükseltmek, hayatınıza daha çok coşku ve neşe katmak için sizi bekliyor.

Gamla Stan (Stockholm / İsveç)

İsveç’in başkentinin tarihi bölgesi olan Gamla Stan adası, geçmişle bugünün buluştuğu bir nokta. 13’ncü yüzyılda kurulan eski şehir, Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla 17’nci ve 18’nci yüzyıldan kalma renkli binalara ev sahipliği yapıyor. Orta Çağ’dan kalma Storkyrkan Katedrali ve kralın resmi evi olan Kraliyet Sarayı da burada. Rengarenk Orta Çağ evlerinin hüküm sürdüğü Stortorget Meydanı’nda yürürken sarı, turuncu ve yeşil binaların enerjisine hayran kalacaksınız.

Nyhavn (Kopenhag / Danimarka)

Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ın bu en ikonik noktasının her iki yanında eskiden tüccarların yaşadığı, 17’inci ve 18’inci yüzyıllardan kalma rengarenk evler, barlar, restoranlar ve kafeler sıralanıyor ve hemen yanından Nyhavn Kanalı geçiyor. ‘Yeni Liman’ anlamına gelen Nyhavn, çocukluğumuzun masal yazarı Hans Christian Andersen’in yaşadığı binalarıyla da adından söz ettiriyor. 1681 yılında yapılan ve bugüne kadar gelebilen 9 numaralı bina ise kartpostalları kıskandıracak kadar güzel görünen bölgenin en turistik noktalarından biri.

Bergen (Norveç)

Norveç’in en büyük ikinci şehri olan Bergen, güzelliğini dağlarla çevrili olmasından alıyor. Korunmayı başarmış ahşap binalarıyla Bergen’in eski rıhtımı Bryggen, UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor ve tek kelimeyle bir cazibe merkezi. Bryggen, Vagen limanında yaklaşık 62 binaya ev sahipliği yapan eski bir iskele. Ahşap binalar yıllar boyunca birçok yangına maruz kalmış, ancak orijinal ana yapıların özgünlüğünü korumak amacıyla yeniden inşa edilmiş. Şu anda ise müzelere, restoranlara ve mağazalara ev sahipliği yapıyor ve 300 yıllık Bellgarden binasıyla öne çıkıyor.

Wroclaw (Polonya)

Hayran kalacağınız Gotik mimarisiyle keşfedilmeyi bekleyen gizli mücevherlerden biri, özellikle eski kent bölgesi, tarihi meydan Rynek ve yan yana sıralanan rengarenk evler… 2. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar Breslau olarak bilinen bir Alman şehriyken savaş bitince Polonya’nın eline geçen şehrin her yerine yayılan bronzdan yapılmış küçük Wroclaw cücelerinin ünü ülkeyi aştı. Muhteşem salonlarıyla Wroclaw Üniversitesi, Tumski Köprüsü, Opera Binası Wroclaw Katedrali ve Katedral Adası görülecekler listenizde olmalı.

Cartagena (Kolombiya)

Küçük, ahşap balkonlarıyla dikkat çeken ve İspanyol kolonyal mimarisinin en güzel örneklerini sunan Cartagena, renk duygusunu sonuna kadar iliklerinizde hissedeceğiniz şehirlerden. Tarihi boyunca büyük bir sömürge limanı olan şehir, Santa Marta ile beraber Kolombiya’nın önde gelen tatil merkezleri arasında. Tarihi şehir merkezi ise UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde.

La Boca (Buenos Aires / Arjantin)

Tango yapan insanlar, sokak çalgıcıları ve el işi hediyelikler satan yerel halkın sıcaklığı… Buenos Aires’te olmanız için o kadar çok neden var ki… Capcanlı bir mahalle olan La Boca, rengarenk binaların olduğu ana caddesi Caminito Caddesi ile çok ünlü.

Havana (Küba)

La Habana Vieja ya da Eski Havana, Havana kentinin tarihi merkezi. İspanyollar tarafından 1519 yılında kurulan Eski Havana’da binalar Barok ve Neoklasik tarzda inşa edilmiş. Bölge Latin Amerika’nın en zengin kolonyal mimari kompleksi olarak kabul ediliyor. Binaların birçoğu devrimden sonra ihmal edilmiş ve sonunda harabeye dönmüş ancak son yıllarda birçoğu yeniden inşa edilmiş. 1982 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde olan Eski Havana, dar sokakları ve ev sahipliği yaptığı rengarenk binalarıyla her daim bir cazibe merkezi.

Lizbon (Portekiz)

Balkonlarından çiçeklerin sarktığı rengarenk evleri ve sarı tramvayları ile bir renk cümbüşü Lizbon. Portekiz’in başkenti ve en büyük şehri olan Lizbon, tarihi sokakları, mutfak kültürü, mozaikli kaldırımları ve gece hayatıyla adından sıkça söz ettirmeyi başarıyor. Alfoma’da kentin tarihi kültürünü, Bairro’da ise gece hayatını takip edebilirsiniz.

Jodhpur (Rajasthan / Hindistan)

Hindistan’ın Rajasthan eyaletinde bulunan Jodhpur, mavi mimarisiyle göz kamaştırıyor. Kaleler, saraylar, tapınaklar ve hatta evler canlı mavi tonlarında inşa edildiği için ‘Mavi Şehir’ ünvanını kesinlikle hak ediyor. Bu mavi renk, bakır sülfat ve kireçtaşının bir kombinasyonu.

Küçük Hindistan (Singapur)

Renkli sokaklarıyla tek kelimeyle bir cazibe noktası. Hintli halkın yaşadığı bu mahalle 1800’lü yıllarda kurulmuş, 1980’lerde ise Küçük Hindistan adını almış. Rengarenk binaları İngiliz Koloni döneminden izler taşıyor. Zengin kültürel yapısıyla da dikkat çeken Küçük Hindistan, Hindu kutlamalarının düzenlendiği dönemlerde en hareketli haline bürünüyor.

Şafşavan (Fas)

Son yıllarda Fas’ın turistik simgelerinden biri haline gelen; kapıları, pencereleri hatta duvarları açık maviye boyanmış evlerin süslediği küçük bir Fas kasabasındasınız. Kıvrıla kıvrıla inen ara sokaklar, parke taşlı yollar ve yerel zanaatkarlar tarafından yapılan kilimler, terlikler, ayakkabılar, hasır çantalar… Portakal, limon ve yasemin ağaçlarının süslediği avlular ve beyaz evler güneş ışığında parlıyor ve siz bu otantik atmosfere hayran kalıyorsunuz.

Manarola (Cinque Terre / İtalya)

Fransa sınırından başlayıp Toskana’ya kadar uzanan ve muhteşem kıyı şeridinden dolayı İtalyan Rivierası olarak da anılan Ligurya bölgesindeki Cinque Terre’nin beş köyünden en güzeli. Bir kayalığın ucunda kurulan köy, denize ulaşan rengarenk evleriyle çok ünlü. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Manarola, kayalık yamaçlardan aşağı sıralanan evleri ve İtalyan lezzetleriyle gönlünüzde taht kuracak.

Burano (İtalya)

Daracık sokaklarını süsleyen cesur renklere boyanmış kanal evleriyle insanın kayıtsız kalamayacağı yerlerden biri Burano Adası. Fotoğraf tutkunları için adeta bir mabet. Geçimini balıkçılıkla sağlayan, dantel ve cam işçiliğiyle ünlü bu rengarenk adaya Venedik’ten vapurla 45 dakikada ulaşıyorsunuz.

Portree (Skye Adası, İskoçya)

Portree, yemyeşil tepeler ve kayalıklarla çevrili İskoç adası Skye’ın en büyük yerleşim yeri. Limanı süsleyen rengarenk evler ise gün batımında köyün pitoresk görüntüsünü güçlendiriyor. Adaya gitmek için Edinburg’tan Inverness’e trenle gelmelisiniz.

Bo-Kaap (Capetown / Güney Afrika)

Şehir içinden kalkan turlarla kolayca ulaşabileceğiniz Bo-Kaap; rengarenk evleri ve taş döşeli sokaklarıyla ünlü bir mahalle. Bo-Kaap aslında kölelik döneminin mirası olan eski bir Malay mahallesi. Hollanda kökenli göçmenler köle olarak çalıştırmak için Müslüman Malayları buraya yerleştirmiş. Köleler, geldiklerinin belli olması için beyaza boyanan ibadethanelere gitmek zorunda kalmışlar. Müslüman Malezyalılar özgürlüklerini aldıktan sonra bu mutlu olayın anısına beyaz evlerini rengarenk boyamış.