Politik sokak sanatını mı, yoksa Rönesans şaheserlerini mi tercih ediyorsunuz? Peki antik dönemlerle modern kültürü birleştiren şehirlere ne dersiniz? Bir şehrin kültürel mirası sanatsever gezginler için önemli bir tercih sebebi. Bu pazar Avrupa’nın sanatsal başkentlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.
Paris (Fransa)
Sanat ve mimarlık denince ilk akla gelen şehir Paris olmazsa olmazımız. Bağımlılık yapan, dönüp dolaşıp yolunuzun mutlaka kesiştiği Paris, kıskanç bir sevgili gibi her şehirle rekabet halinde ve yarışı kazanacağı da kesin. Evet çok kozmopolit, çok kalabalık ama o Seine Nehri’nin kıyısında oturup sokak lambaları altında şehri izlemek yok mu, her şeye değer. Louvre ve Orsay başta olmak üzere her müzesi, her sanat merkezi eşsiz. Sanat harikalarını keşfedin, arka sokaklarda kaybolun, köprülerde soluklanın, mimariyi en ince ayrıntılarına kadar içinize çekin ve Fransa’da olmanın keyfine varın.
Londra (Birleşik Krallık)
Tıpkı Paris gibi kendine has enerjisi olan şehirlerden Londra. Gözünüzü ondan alamamanızın en önemli sebebi de sanat mirası. Prestijli sanat okulları her zaman öğrenciler için cazibe merkezi. Muhteşem binasıyla London Natural History Museum (Londra Doğa Tarihi Müzesi), British Museum, National Gallery, Tate Modern, Victoria and Albert Museum, Sherlock Holmes Museum, saraylar, katedraller ve elbette çok daha fazlası… Sanatseverler için ücretsiz pek çok müze var ayrıca. 850’den fazla sanat galerisi ve 170 müzenin yanı sıra çok sayıda sokak sanatına da ev sahipliği yapıyor Londra.
Floransa (İtalya)
Rönesans sanatının merkezi, sanatseverlerin mabedi gibi uzanan bir şehir var önümüzde. Sadece Michelangelo’nun eserlerini görmek için bile gidebilirsiniz. Galleria degli Uffizi’de Botticelli’nin ‘Venüs’ün Doğuşu’ eserini incelemenin tadını verebilecek çok az yer var. Video çalışmaları ve fotoğraf ilginizi çekiyorsa adresiniz Centro di Cultura Contemporanea Strozzina olmalı. Galleria dell’Accademia ise pek çok önemli heykele ev sahipliği yapıyor.
Roma (İtalya)
İtalya’nın tartışmasız en güzel şehirlerinden biri Roma. Harika mimarisiyle Kolezyum ve Roma Forumu, Vatikan Müzesi, Sistine Şapeli, San Pietro Bazilikası, Pantheon, muhteşem bir görsel şölen sunan Trevi Çeşmesi, Piazza Navona Meydanı, muazzam Galleria Borghese müzesi, Palazzo Colonna, Museo Nazionale Romano, National Gallery of Modern and Contemporary Art, National Gallery of Ancient Art ve tabii burada sayılamayacak kadar çok ve muhteşem yapı… Harikalarla dolu bu şehirde sanat resmen damarlarınızdan akmak için sizi bekliyor.
Atina (Yunanistan)
Filozofların şehri Atina, ilginç mahalleleri, meydanları, Yunanistan Ulusal Kütüphanesi, Ulusal Arkeoloji Müzesi, galerileri ve olağanüstü lezzetli Yunan mutfağıyla her daim bir cazibe noktası. Aristo ve Platon’un gezindiği Antik Agora, turistlerin göz bebeği olan Syntagma Meydanı, eski Yunan’da kentin koruyucusu sayılan Tanrıça Athena’nın baş tapınağı olarak inşa edilen, dev sütunlarla çevrili Parthenon’la Akropolis, Akropolis Müzesi, Olimpia-Zeus Tapınağı, en eski yerleşim bölgelerinden Plaka ve Zeus Tapınağı resmen ömre bedel.
Barselona (İspanya)
Mimari açıdan İspanya’nın en iyi şehirlerinden biri. İspanya’nın Madrid’den sonraki en büyük şehri ve özerk bölge Katalonya’nın başkenti olan Barselona, Antoni Gaudi’nin modern sanat akımına yön veren eserleriyle muhteşem bir seyir vadediyor. La Sagrada Familia, Casa Mila, dolambaçlı yolları ve mozaik desenli merdivenleriyle Park Güell, muhteşem çağdaş sanat eserlerini göreceğiniz Joan Miro Vakfı ile Picasso Müzesi ve cazibe merkezi La Rambla mutlaka görülecekler listenizin başında gelmeli. Museu Nacional d’Art de Catalunya ve MACBA (Museu d’Art Contemporani de Barcelona) çok önemli müzeler arasında. Katalonya Ulusal Sanat Müzesi ile mimari, heykel ve resmin ötesinde tasarıma odaklanan Museu del Disseny de Barcelona harika zamanlar vadediyor.
Valensiya (İspanya)
Barselona ve Madrid kadar popüler olmasa da sanat ve bilim söz konusu olunca ipi göüğsleyen şehirlerden biri de Valensiya. Beş farklı yapıyı bir araya getiren Bilim ve Sanat Şehri Kompleksi, İspanya’nın en zengin müzelerinden biri olarak değerlendirilen Güzel Sanatlar Müzesi, Valensiya Katedrali, Valensiya Arenası, Calle Colon, Gotik mimarinin başyapıtlarından La Lonja de Seda, Torres de Serranos, Palace Of The Marques de Dos Aguas keşfetmenizi bekliyor. Sokak sanatı ise şehrin hemen her yerinde karşınıza çıkacak. Goya, Velazquez ve El Greco’nun eserlerini görebileceğiniz Museo de Bellas Artes ile IVAM’ı (Institut Valencia d’Art Modern) görmeden dönmeyin.
Amsterdam (Hollanda)
Tüm gün müzeleri gezip o pitoresk kanallar arasında gezinmek ve bisiklete tutkun bir halkla iç içe yaşamak Hollanda’nın başkentinde resmen eşsiz bir deneyim. Sayısız galeri ve müzelerde gezinin, sokakları keşfedin. Hollanda’nın en kapsamlı sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapan Rijksmuseum’a ve ünlü sanatçının yaklaşık 700 eserinden oluşan kalıcı koleksiyonun bulunduğu Van Gogh Müzesi’ne uğramadan dönmeyin.
Viyana (Avusturya)
Tarihi yapılarla çevrili parke taşlı caddeler, mahalleler, kafeler, Viyana Devlet Operası, Avusturya Ulusal Kütüphanesi, Schönbrunn Sarayı, Belediye Binası, Belvedere Sarayı, katedraller, şehri dolaşabileceğiniz atlı arabalar, saraylar, sokak çalgıcılarından yayılan klasik müzik ve çok daha fazlası. Avusturya’nın muhteşem başkenti Viyana, tarihi boyunca Avrupa’nın en büyük sanat merkezlerinden biri olmuş. Müzelerinin her biri devasa bir sanat kütüphanesi boyutunda.
Prag (Çekya)
Görmezseniz pişman olacağınız şehirlerden. İçinden nehir geçen şehirlerin güzelliği dillere destan, tabii Prag’ın da… Orta Çağ’dan uzanan güzelliği, barok ve gotik mimarinin nefes kesen yapıları, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan eski şehir meydanı Old Town, eski belediye binası, Astronomik Saat, Vltava Nehri üzerindeki Kampa Adası, Charles Köprüsü ve Opera Binası’yla buram buram tarih kokuyor.
Edinburgh (İskoçya)
İskoçya’nın başkenti Edinburgh, Glasgow’dan sonra ülkenin ikinci büyük kenti. Eğitim ve kültür düzeyi hayli yüksek Avrupa şehirlerinden biri olan Edinburgh’ta Kraliyet İskoçya Ulusal Müzesi, Kraliyet Botanik Bahçesi, Edinburgh Kalesi, Eski Edinburgh Hayalet Hikayeleri ve Tarih Turu, Victoria Caddesi, Royal Mile ve eski şehir merkezi Old Town mutlaka görülecekler listenizde olsun.
Lyon (Fransa)
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Lyon, Paris ve Marsilya’dan sonra Fransa’nın üçüncü büyük şehri. Fransa’nın en önemli güzel sanatlar müzesi olarak nitelendirilen Musee Des Beaux Arts, Erken Modern Dönem sanatçılarının eserlerinin yanı sıra geniş bir Mısır koleksiyonunu ve çağdaş sanatçıların eserleri izleyebilirsiniz. Musee De La Civilization Gallo-Romaine nefis bir arkeoloji müzesi. 2. Dünya Savaşı’nda ’Direnişin Başkenti’ olarak anılan şehirde Direniş Ve Sürgün Tarihi Merkezi (Centre D’Histoire De La Resistance Et De La Deportation) de mutlaka görülmeli.