Şıklık, kalite ve romantizm

Gezi 23 Eylül 2023
Bu haber 1 yıl önce yayınlandı

Şık bir restoranda leziz bir yemeğin keyfini çok az şey verir. Yıldönümü kutlaması şart değil elbette, sadece kendinizi şımartmak için bile olabilir. Bir seyahatten beklentiniz güzel anılar biriktirmekse Avrupa’nın en şık, en güzel ve en romantik restoranlarından bir derleme sizi bekliyor.
Şık bir restorandan ne beklersiniz? Nefes kesen bir manzara, kristal avizeler, vitraylar ve kadifelerle mükemmel bir ambiyans, kusursuz servis kalitesi, romantizm, tarihi dokunuşlar ve elbette doyumsuz bir lezzet. Bazen ünlü bir otel zincirinde bazen de sıradan bir sokakta karşınıza çıkan şık ve romantik restoranlar yurt dışı seyahatinde cazibe noktanız olabilir.

Le Grand Colbert / Paris (Fransa)

Tarihi 1900’e kadar uzanan bir restoran var karşımızda. Ahşap üzerine Pompei tarzı tablolar ve zemindeki mozaikler salona ayrı bir şıklık katıyor. Jack Nicholson ve Diane Keaton’ın başrollerini paylaştığı ‘Something’s Gotta Give’ filminde de kullanılan bu restoran, özellikle soğan çorbası ve deniz ürünleriyle hayli gözde.

Le Train Bleu / Gare de Lyon / Paris (Fransa)

Belle Epoque’un tüm ihtişamına tanık olacağınız, gösterişin hem mutfakta hem de salonda sergilendiği bir restoran burası. Buram buram tarih kokan Le Train Bleu’ye “gar restoranı” demek haksızlık olur, çünkü o kadar şık ki restorandan çok bir Paris sarayının salonunu andırıyor. 1901 yılında açılan restorana 1963 yılında aynı adlı trenin adı verilmiş.

Clos Maggiore / Covent Garden / Londra (Birleşik Krallık)

Covent Garden’ın merkezinde romantik bir vaha. Çiçeklerle dolu, şömineli kış bahçesinden Fransız esintili menüsüne ve şarap koleksiyonuna kadar şık bir restoranda aradığınız tüm kriterleri karşılıyor. Istakozlu kavrulmuş erişte ve Windsor Royal Park geyik eti çok meşhur.

Kampa Park / Prag (Çekya)

Şömineli ve akvaryumlu ana restoranı, kış bahçesi, Certovka Deresi manzaralı Venedik Balkonu, Hasek Terası ve Charles Köprüsü’nün en güzel manzarasını sunan iç ve dış terasıyla şüphesiz Prag’ın en şık restoranlarından. Ana menünün yanı sıra farklı menüleri de var.

The Witchery by the Castle / Royal Mile / Edinburgh (İskoçya)

Edinburg’da yaşayacağınız en gotik, en büyülü yemek deneyimi. Edinburgh Kalesi’nin yakınındaki bu 16’ıncı yüzyıl binası gerçekten fantastik bir filmin setindeymişsiniz gibi hissettiriyor. Avrupa’nın en romantik restoranlarından birinde, mum ışığıyla aydınlatılmış yemek salonunda olmanın özel bir etki yaratacağı kesin.

Greenes Restaurant / Cork (İrlanda)

Tarihi Viktorya Mahallesi’nde eski bir depoda bulunan restoran ilginç ve sakin. Taş avlusu ve yavaşça akan bir şelalenin manzarasına sahip oluşuyla çok hoş. Dünya mutfağından lezzetlerin şık bir şekilde sunulduğu yenilikçi ve modern bir menüye sahip.

Il Palagio / Floransa (İtalya)

Tonozlu tavanı, sütunları, gümüş ve yeşil renkle vurgulanan yemek alanı gerçekten hoş. Floransa Four Seasons Hotel’deki Il Palagio, bu muhteşem şehrin büyüsünü, modern bir dokunuşa sahip geleneksel bölgesel yemeklerle bir araya getiriyor.

La Sponda / Le Sirenuse Hotel / Positano (İtalya)

Muhteşem manzarasıyla konuklarını kendine hayran bırakan La Sponda’da her şey taze, yerel ve mevsimlik. Şef Gennaro Russo, işin püf noktasının toprağı, ürünlerini dinlemek ve öğrendiklerinizi en saf özüne kadar damıtmak olduğunu söylüyor.

Maestro’s / Villa Treville / Positano (İtalya)

Muhteşem bir deniz manzarasına ve Akdeniz’in sonsuz güneşine sahip Villa Treville’in terasındaki restoranı Maestro’s, Positano’nun ihtişamın şahit olmak için mükemmel bir konumda. Mevsimin en lezzetli yemekleri Treville’in organik çiftliğinden gelen ürünlerle yapılıyor.

Yar / Moskova (Rusya)

1826’da açılan restoranda yemek yiyen ünlü isimler arasında Puşkin, Tolstoy, Çehov ve Rus kraliyet ailesi de var. Kiev usulü tavuk ve dana straganof gibi klasik yemekleri büyük ilgi görüyor. Bugünkü görkemli görünümünü sütunlar, oymalar ve tavan süslemeleriyle 1910 yılında yeniden elden geçirilmesine borçlu.

L’Europe Restaurant / Saint Petersburg / Rusya

1905 yılında açılan ve halen faaliyet gösteren en eski restoran. Belmond Grand Hotel Europe St. Petersburg’un içindeki L’Europe’un, Art Nouveau yemek odasının bir ucuna devasa bir vitray pencere hakim. Tavandaki desenli yeşil camlar, parke zemin ve oymalı kemerlerin altındaki balkonlar çok şık. Her cuma akşamı Çaykovski Gecesi olduğunu da belirteyim.

Restaurant Rote Bar / Viyana (Avusturya)

Yemeğinizi nasıl bir ortamda yemek istersiniz? Viyana Devlet Operası manzaralı kış bahçesinde mi yoksa kırmızı kadifeler ve kristal avizelerle donatılmış koyu kırmızı bir salonda mı? Hotel Sacher’de şıklık, romantizm ve lezzet üçgeninde kendinizi 19’uncu yüzyılda hissedeceksiniz.

St. Peter Stiftskulinarium / Salzburg (Avusturya)

Tarihi kayıtlarda 803 yılına kadar uzandığı için Avrupa’nın en eski restoranı olarak anılıyor. Mozart’tan Clint Eastwood’a kadar sayısız ünlü burada yemek yemiş. Restoran iki konsept halinde hizmet veriyor. Binanın büyük bölümünde resmi yemek alanı olan Acthundert&Drei ile Akdeniz yemeklerinin sunulduğu Peter.

Heising / Berlin (Almanya)

Berlin’de bir Fransız restoranına gitmek mi, neden olmasın? Çünkü muhteşem ve zarif salonuyla Heising, 30 yılı aşkın bir süredir popüler. Mükemmel bir akşam yemeği için ideal. Önceden rezervasyon yapmayı unutmayın.

Cyrano de Bergerac / Krakow (Polonya)

Eski Şehir’deki bir tuğla mahzenlerinde yer alan Cyrano de Bergerac, 1997’den beri Krakow’un en iyi restoranlarından.
Tonozlu tavanlar o kadar yüksek ki, mum ışığıyla aydınlanan rahat atmosferi yaratmak için ikinci bir kat daha eklenmiş. Kaz ciğeri ve konyak soslu ıstakoz mükemmelliğiyle çok ünlü.

The Medina / Mdina (Malta)

Romantik bir restoran arıyorsanız kesinlikle doğru yerdesiniz. Mdina’nın Katedral Meydanı’ndaki sokaklardan birinde sessizce duran restoran, yeşilliklerle kaplı bir iç avlusu ve soğuk günlerde içinizi ısıtan şöminesiyle 11’inci yüzyıldan kalma bir Norman binasında bulunuyor.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.