Arkeoloji dünyası şaşkın, Aydın’daki keşfi konuşuyor
Aydın'da infiale yol açan asansör faciasının sebebi belirsiz. Makine Mühendisleri Odası Başkanı Yener'e ihtimalleri sorduk. Şu kesin ki fazla kişi bindiğinde muntazam bir asansör düşmüyor, kilitleniyor. Ancak Türkiye'de masraftan kaçınmak için yaygın bir hile varmış: Güvenlik ekipmanına müdahale
Aydın’ın Efeler ilçesindeki Güzelhisar KYK Kız Yurdu’nda 25 Ekim gecesi asansör düştü. 16 öğrencinin olduğu asansörün düşmesiyle 22 yaşındaki Zeren Ertaş öldü. Zeren, Adnan Menderes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 4’üncü sınıf öğrencisiydi ve yıl sonunda mezun olacaktı. Zeren’in ölüm haberi hiç beklemedikleri anda ailesine ulaştı ve acılı annesi arkasından “Benim çocuğum kaymakam olacaktı” sözleriyle feryat etti.
Ülkenin dört bir yanında öğrencileri ayağa kaldıran bu olayda merak edilen birçok nokta da var. Vali Yakup Canbolat’ın 15 kişilik asansöre 16 kişi binildiğini olayın hemen ardından söylemesi de kafa karışıklığını artıran söylemlerden biri. Çünkü kamuoyu “Asansöre fazla insan bindiğinde düşer mi?” diye sorgulamaya başladı. Öte yandan asansörün bakım işlemlerinin nasıl yapıldığı, ne kadar süredir arızalı olduğu, güvenlik sisteminin neden çalışmadığına dair sorular halen muamma. Dün gözaltına alınan bir firma yetkilisi de tutuklandı, yurt müdürü ise olay günü açığa alınmıştı. Peki asansör bakım süreci nasıl işliyor, bakım şirketi nasıl tercih ediliyor, bu tip denetimlerden kim sorumlu? Bu soruların cevaplarını 10Habere’e konuşan Makine Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener cevapladı.
Asansörlerin tescil edilmesi yani işletmeye alınması sırasında kontrolü ve çalışır halde bulunmasına ilişkin muayene işlemlerinin belediyelere verildiğini söyleyen Yener, daha sonra mevzuat düzenlemesiyle yönetmelikle bu işler belediyelerin protokolle Sanayi Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş muayene kuruluşlarına bırakıldığını belirtiyor. Bu işleyişe göre; Sanayi Bakanlığı firmaları ve kurumları yetkilendiriyor. Belediyeler de bu 39 kurumdan birini seçebiliyor ve protokol yapıyor. Türkiye’de Makine Mühendisleri odası ve TSE ile beraber 39 kurum var. Muayene firmasının Makine Mühendisleri Odası ya da özel bir firma olması mevzuata göre eş değer. Muayene firmalarında kontrol yapan kişiler ise Makine Mühendisleri Odası tarafından eğitilip belgelendiriliyor. Bunlar da makine, elektrik ya da mekatronik mühendisleri oluyor. Yener mühendislerin meslek etiğine uygun çalıştığını düşünüyor. Ancak unutkanlık ya da başka bir sebeple meydana gelen hata olduğunda da şikayet edilmesi durumunda sicille ilgili süreç başlatıldığını sözlerine ekliyor. Makine Mühendisleri Odası Onur Kurulu sürecini başlatıyor bu gibi durumlarda.
Asansörün bir süre kırmızı etiketle çalıştırıldığına dair iddialar olduğunu da dile getiren Yener, “Eğer bu doğruysa ciddi bir sorun vardır” diyor. Yener, sorumlulukla ilgili de “Yeni mevzuat içinde belediyelerin birinci dereceden sorumlu oldukları bir nokta var. Bina yöneticisi kadar sorumlu. İki defa kırmızı etiket olmuş bir yerin kullanıma kapatılması bina sorumlusu ve belediyenin ortak yükümlülüğüdür. Belediye gelir mühürler ve o asansör işletilmez. Ayrıca yönetici de kırmızı etiketli bir asansörü kendi inisiyatifiyle kapatabilir. Kapatmadıkları sürece burada olabilecek herhangi bir durumdan eş değerde sorumlulardır” ifadelerini kullanıyor.
Valinin açıklamasına da değinen Yener, “15 kişi yerine 16 kişi bindi diye bir asansörün kayması diye bir şey olmaz. Güvenlik katsayılarına bakarak aşırı yük noktasında aşırı yük uyarısı devreye girer ve kapıyı açarak boşaltılmasını bekler. Kayma noktasında fren gibi güvenlik tertibatı devreye girer, sabit tutar asansörü” diyor. Böyle durumlarda ise güvenlik ekipmanlarına müdahale edilmiş olabileceğine dair bir ihtimal bulunduğunu söylüyor Yener ve daha önce Makine Mühendisleri Odası olarak Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaptıkları denetimlerde bu durumla karşılaştıklarını belirtiyor. Güvenlik ekipmanlarının devre dışı bırakılmasının ise nedeninin ‘masraftan kaçınmak’ olduğunu ifade ediyor. Kontrol sensörleri iptal edildiğinde ise asansörün hareket edebildiğini aktarıyor. Aydın’daki asansör faciasının raporu ise henüz açıklanmadığı için orada bu durumun olup olmadığı bilinmiyor.
Yoğun çalışan asansörlerde dikkat edilmesi gerekenleri de açıklayan Yener, “Trafik hesabı yapılır yoğunluğa göre. Ekipmanlar da ona göre seçilir ve tasarım öyle yapılır. Yapım aşamasında kapasite, yük ona göre seçilir. Yoğun olan bir yerde daha güvenli olanları seçersiniz. Trafik olacaktır, ısınma olacaktır ona uygun soğutma ekipmanlarınız olacaktır. İlk yapım aşamasında bunlar göz önünde yapılır. İmalat aşamasından sonra bir asansörün devreye alınması için onaylanmış kuruluş tarafından kontrolü yapılır. İlk kontrol yapılır sonra yönetmeliğe uygun mudur diye. Yük testi yapılır” diyor.