Anagold Madencilik 187 işçiyi işten attı: Gerekçe maddi zorluk
Bartın'ın Amasra ilçesinde 43 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili 7'si tutuklu, 23 sanığın Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın 4'üncü duruşmasının 2'nci gününde, tanık madenciler dinlendi. Tanıklardan Aykut Atak, "Üretim baskısı vardı" dedi.
Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü’nde geçen yıl 14 Ekim’de 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin de yaralandığı patlama sonrası yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu, Başmühendis Mehmet Tural, Emniyet Mühendisi Şahan Kahraman, maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş tutuklandı; 15 kişi de adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Savcılığın hazırladığı 195 sayfalık iddianame Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İlk duruşması 25 Nisan’da görülen davada, Müdür Yardımcısı Salih Atmaca tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 116 müştekinin yer aldığı iddianamede; tutuklu Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural hakkında yaşamını yitiren her madenci için ‘olası kast ile öldürme’ suçundan 25 yıla kadar hapis istendi. Yöneticiler hakkında ayrıca ‘olası kast ile kişinin yaşamını tehlikeye sokacak şekilde kasten yaralama’ suçundan da ağır yaralanan 4 kişiden her biri için 4 yıla kadar hapis talep edildi. Diğer 19 sanığın ise ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapsi talep edildi.
Davanın 4’üncü duruşması dün sabah başladı. Dün mahkemede maden ocağında çalışan ve faciadan etkilenmeyen 27 madenci dinlendi. Akşam saatleriyle birlikte ara verilen duruşmaya, Bartın Adliyesi’nin giriş katında oluşturulan duruşma salonunda yeniden başlandı. Geniş güvenlik önlemleri altında yapılan duruşmanın 2’nci gününde de tanık madenciler dinlendi.
Mahkemede tanık olarak dinlenen maden işçisi Aykut Atak, son 1 ayda havalandırmayla ilgili sıkıntılar yaşandığını belirterek, “Önceki zamanlara göre ocak içi daha sıcak oluyordu. Maske eğitimleri yetersizdi, patlama günü maskeyi ben de açamadım. Üretim baskısı vardı, önceden 100 araba çıkarıyorduk son zamanlarda 120 araba kömür çıkarmadan bizi bırakmıyorlardı. Üretim alanında gaz seviyesi yükseldiğinde yukarıda bulunan sensörler alarm vermemesi için aşağı seviyeye indiriliyordu. Bunu yapan da amirlerimizdi. Sensör çalıştığında çember kapanıyor, vagonlar gitmiyor. Bunu önlemek için sensörler indiriliyordu. Birkaç kez metan gazı seviyesi yükselip sensörler alarm seviyesine geldiğinde bizim yanımızda aşağıya indirildi ve üretime yeniden devam edildi” dedi.
Üretim işçisi olarak madende çalışan tanık Vural Çolak da “Ben olaydan önce doğal havalandırmanın olduğu bir ayakta çalışıyordum. Ona rağmen içeride boğuk bir hava vardı. Orada çalışan diğer işçi arkadaşlarımız işten çıktıktan sonra hepsi halsiz ve bitkin halde oluyorlardı. Ocakta üretim baskısı vardı. Amirlerimizin her şeyi kömürdü, ocak içerisinde herhangi bir talimat ve yönlendirme görmedik. Akşam da ocaktan çıkınca başımızın ağrısından duramıyorduk. Müfettişler ocağı incelemeye geldiğinde, bizim bulunduğumuz yerde gaz vardı. Biz ayağı denetlenecek, diye bekliyorduk, müfettişleri temiz havada gezdirip yukarıya çıkarttılar. O sırada gaz sensörü de uyarı veriyordu. Ama amirlerimiz müfettişleri bulunduğumuz yere getirmediler. Şu anda ocakta her şey kuralına göre işliyor. Bütün amirlerimiz sabahtan ocağa girip, gaz ölçümlerini alıyor. Şu anda çalışma şartlarımız çok iyi, biz daha yeni çalıştığımızı anladık” diye konuştu.