‘Hiçbir şey olmasa bile bir şeyler oldu’, ağustosta tüketici güveni arttı
Antalya’da yaşanan fahiş kira artışı vatandaşı canından bezdirdi. En düşük kiranın 10 bin liranın üzerine çıktığı kentte vatandaşlar çözüm için sokağa çıktı. Kiracı dayanışması gerekirse çözüm için Ankara’ya yürüyeceklerini belirtti.
Antalya’da her geçen gün yükselen kira fiyatlarına karşı vatandaşalar sokağa indi. Önceki gün kentteki ateş pahası kiralar yüzünden iki bebeği olan bir ailenin, dört aydır sokakta yaşadığını detaylarıyla anlatmıştık. Antalya’da kurulan kiracı dayanışması ve yaptıkları eylem de yaşanan dramın tekil bir örnekten ibaret olmadığını gösterdi.
Antalya’da Varyant’ta bir araya gelen Kiracılar Dayanışma Platformu üyeleri, fahiş ev kiralarını protesto etmek için Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdü.
Antalya'daki kiracılar, yüksek kira artışını protesto etti pic.twitter.com/lFfEqvI1Om
— Demirören Haber Ajansı (@dhainternet) July 17, 2023
Yürüyüşün ardından basın açıklaması yapan Kiracılar Dayanışma Platformu üyesi Cengiz Kul, şunları söyledi:
“Her zaman dediğimiz gibi gün geçmiyor ki yeni olay yeni dram yaşanmasın. Mersin’de bir kiracı ev sahibine usulsüzlükten dolayı 8 mermi sıkıyor, Antalya da bir aile yüksek kira yüzünden çoluk çocuk sokakta kalıyor, yine ev sahibi baba ve 2 oğlu kiracıyı öldüresiye darp ediyor ve daha anlatamadığımız olaylar oluyor.
Hükümet sorunun çözülmesi için yüzde 25 artış diyor, arabulucu diyor ama bunlar çözüm değil aksine kiracı ev sahibini karşı karşıya getirmektir.
Bugüne kadar yüzde 25 TEFE-TÜFE’ye uyulmadı, sadece kağıt üzerinde kaldı. Yetmedi ev sahipleri tahliye taahhütnamesini kullanarak biz dar gelirli vatandaşları mahkeme kararı ile sokağa attı, atılmaya da devam edeceğiz.”
Dar gelirli vatandaşlar olarak asgari ücret veya buna yakın ücretlerle köle gibi çalıştırıldıklarını dile getiren Cengiz Kul, şöyle konuştu:
“Kölelere asla özgür olacağı kadar ödeme yapmazlar. Hayatta kalmalarına yetecek kadar veriyorsunuz ki çalışmaya devam edelim.
Biz dar gelirli vatandaşlar kirayı ödemek için mesai artı ek iş arayışındayız. Şimdi herkesin önünde soruyorum; çocuklarımızın beslenmesini, giyinmesini, geleceğini bu şartlarda nasıl karşılayalım? Bir toplum yok oluyor, üretim zayıflıyor, tüketim çıldırıyor, vergiler artıyor, adaletsizlik yaygınlaşıyor, umutlar kırılıyor, göç hızlanıyor.
En kötüsü bu kadar yaşanmışlıkların görmezden gelinmesi. Kiracılar Dayanışma Platformu olarak ya asgari ücrete düzenleme ya da yüksek kiraların ödeyebileceğimiz tutara, yani asgari ücretin 4’te 1’ine getirilmesini devletimizden talep ediyoruz. Artık ne sabrımız kaldı ne de bu kiraları ödeyecek paramız. Açıkçası biz dar gelirli vatandaşlar yasa istiyoruz.”
Cengiz Kul’un, ardından konuşan Kiracılar Dayanışma Platformu üyesi Seda Kul da şunları dile getirdi:
“Bu meydanda sürekli bir araya geliyoruz, seçimden önce verilen vaatlerin hala yerine getirilmediğini görüyoruz. Kendi menfaatleri olunca bir gecede yasa çıkaranlar, yönettikleri halk can çekişirken onların sorununa kulaklarını tıkıyorlar.
Onların keyfi gelene kadar her gün bir aile çocuklarıyla sokağa atılıyor. Artık bu gidişata dur densin, daha fazla insanın canı yanmasın. Burada en büyük etken en fazla canımızı yakan, yabancı göçünden sonra yüksek komisyon almak uğruna fiyatları yükselten emlakçılardır.
Kayıtsız, belgesiz emlakçıların denetlenmemesinden ötürü şu an emlakçılık sektörü merdiven altına düşmüş durumda. Mahalle muhtarı bile emlakçılık yapıp komisyon alma derdinde. Birçoğumuz gece gündüz demeden sokak sokak ev arıyor, fakat emlak sektörü ve fırsatçılar yüzünden ev bulamıyoruz.”
Önceden bir söz vardı, ‘komşusu açken kendi tok yatan bizden değildi.’ Ne oldu da şimdi komşusu sokakta yatarken herkes gözünü kulağını kapatır oldu” diyen Kul şöyle devam etti:
“Çocuklar oyun oynamak yerine her kapı çaldığında korkar oldu. Çocuklarımızı sağlıklı huzurlu ortamlarda büyütmek istiyoruz halkın en büyük sorunu olan barınmaya derhal çözüm istiyoruz. Bizler artık yara bandı ile avutulmak değil gerçek çözümlerle yasalarla devletimizin himayesinde rahatça özgürce barınma hakkımızı kullanmak istiyoruz.
Asgari ücretle, emekli maaşıyla da yaşanılacağının gösterilmesini çok değil bir kaç yıl öncesine dönmek istiyoruz. Biz ev sahipleri ile düşman değil aile olarak kalmak istiyoruz ve bunun çözümünün de hükûmetimizde olduğunu düşünüyoruz. En kısa zamanda bu sorun çözülmezse Ankara’ya kadar gideceğimizi de kamuoyuna duyurmak istiyoruz.”
Kiracılar Dayanışma Platformu üyesi Şerife Yavuz ise şöyle konuştu:
“Şu an içinde bulunduğumuz ekonomik kriz yüzünden insan hayatının idame ettirilmesi için gereken gıda, giyim, barınma gibi her şeye yüzde 500 üzerinde zam gelmiştir. Bu durum ev sahibi ve kiracıları karşı karşıya getirmiştir. Ev sahiplerinin biz kiracılara karşı en büyük kozu enflasyonun yüksekliğini göstererek yüksek kira talep etmeleridir.
Evet enflasyon çok yüksek bizler de bunun farkındayız, onların da kendilerine göre haklı yanları var ama bu durumda biz dar gelirli, asgari ücretli, emeklinin de enflasyon altında ezildiğini hatırlatmak isteriz. Memurlara yapılacak olan kira yardımının biz dar gelirli, asgari ücretli çalışan, emekli vatandaşa da yapılmasını beklemekteyiz. Ev sahipleri artık evlerini kiraya verirken memur ya da yabancı tercih ediyorlar, bizlere evlerinin kapılarını dahi açmıyorlar. Bizler yasayacak ev bulamıyoruz ülkemizin dört bir yanında şuan kiralık ev sorunu bulunmakta buna açıl olarak çözüm bekliyoruz.”
Eskiden ev sahibi ile kiracı ilişkisinin aile şeklinde olduğunu söyleyen Yavuz, “Bugün baktığımızda ise ya ev sahibi katil oluyor ya kıracı. Bizi bu duruma düşüren, kardeşi kardeşe düşman eden sayın yetkililer siz yabancılara ülkemizi parsel parsel sattığınız sürece ne bu kavgalar bitecek ne de insanlarda huzur kalacak. Bir an önce yabancı göçünü durdurun. Ben kendi ülkemde kendi vatanımda, kendi topraklarımda kısacası Türküye Cumhuriyeti’nde insanca yasamak istiyorum” dedi.