Aile Bakanlığı yurdundaki küçük kızı istismar eden personel tutuklandı
Karaman'da 45 çocuk cinsel istismara maruz bırakılırken İl Milli Eğitim Müdürü olan Asım Sultanoğlu'nun Şanlıurfa'ya atanması 148 gündür Emine Gizem Çetiner tarafından protesto ediliyor. Ancak genç kadın şikayet edildi ve ifade vermeye gidecek.
Karaman’da 2016 yılında Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği (KAİMDER) ile bağlantılı olduğu belirtilen yurtlarda kalan 45 çocuk cinsel istismara maruz bırakıldı. Cinsel istismara maruz bırakansa onlardan sorumlu olan Muharrem Büyüktürk’tü. Tutuklanan Büyüktürk 508 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Onunla aynı fotoğraf karesine giren Asım Sultanoğlu 7 Ağustos 2023’te Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atandı.
Asım Sultanoğlu hakkında soruşturma olduğu iddia ediliyordu. Ancak olmadığı DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit’in soru önergesiyle ortaya çıktı. Gülcan Kaçmaz Sayyiğit Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e soru önergesi verdi ve Tekin’den gelen yanıt bakanlık müfettişlerinin ön inceleme raporunda soruşturma izni verilmediğiydi. Yani Milli Eğitim Bakanlığı ‘soruşturun’ demişti ama müfettişler ön inceleme raporunda soruşturma izni verilmemesi yönünde fikir beyan etmişti. Bakan Tekin de daha önce konuyla ilgili “Bakanlık Teftiş Kurulu olayla ilgili değerlendirmesini yaptı. İki olay yargıya intikal etti, yargı süreci var. Her iki sürecin neticesinde de il milli eğitim müdürümüzün süreçle ilgili bir kusuru tespit edilmedi. Dolayısıyla hukuken ve denetim süreci sonucunda suç tespit edilemeyen kişileri suçsuz olarak görürüz. Suç tespit edilmeyen kişiler bizim gözümüzde masumdur” demişti.
Bunlarla birlikte kamuoyunun tepkisi sürüyor. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik mezunu olan, işine de devam eden Emine Gizem Çetiner, Asım Sultanoğlu Şanlıurfa’da göreve başladığından beri Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yapıyor. Talebi Asım Sultanoğlu’nun görevden alınması. Protestosunun 148. gününde olan Emine Gizem Çetiner 10Haber’e yaşadıklarını anlattı ve yaklaşık bir ay önce Asım Sultanoğlu’nun yanında çalışan birinin eylemini provoke etmeye çalıştığını söyledi. Çetiner’in anlattığına göre bu kişi daha sonra kendisini Asım Sultanoğlu’yla bir araya getirmek istedi ama genç kadın bunu “Benim onun makamına çıkmam doğru değil. Kendisi aşağı gelebilir, muhatabım siz değilsiniz” diyerek reddetti.
Bunların ardından Emine Gizem Çetiner karakoldan da arandı ve ifadeye gelmesi gerektiği söylendi. Çetiner bunu “Beni ve 27 arkadaşımı şikayet ettiklerini biliyorum. Karakoldan beni aradılar ifade vereceğim. Benim suçlamam sanırım Milli Eğitim Müdürü’nün makamını aşağılamak iddiası” sözleriyle anlattı.
Emine Gizem Çetiner Şanlıurfa’da sadece Milli Eğitim Müdürlüğü önünde protesto yapmıyor. Aynı zamanda kentteki yüksek cinsel istismar oranını azaltmak için mücadele ediyor:
“Kırsal bölgelerimizde mahremiyet ihlali var. Kırsal bölgelerimizde çocukların odaları ayrı değil. Haftanın iki günü kırsal bölgelere gidiyorum çocukların özel bölgelerini öğretip onları bilinçlendirmeye çalışıyorum. Anne-babalara da mahremiyet ihlalinin nasıl olduğunu anlatıyorum. Özellikle de annelere. Buralarda algı çok kapalı. Türkiye genelinde anneler ensest vakalarını bilmesine rağmen aile birliği gerekçesiyle kapalı tutuyor. Bakanlık sahaya inmiyor, bizim onlara gitmemizi bekliyorlar. Ama böyle bir hizmetten haberi olmayan binlerce insanımız var. Kurumsal olarak eğitim verilmesini istedim, projeler yazdım. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne, valiliğe ilettim. Sokakta çalışan çocuklar hayata kazandırma projesi gibi projelerim vardı. Ne yazık ki kabul görmedi, projeyi beğendiklerini söylediler ama pandemi döneminden sonra yeniden iletişime geçtiğimde dönüş alamadım.”
Bunlarla birlikte Emine Gizem Çetiner hem sivil toplum kuruluşlarına hem de muhalefet partilerine de tepkili. Çünkü ağustos ayında eylemine başladığında desteğe gelenlerin hava çok sıcak olduğu için 5-10 dakika basın açıklaması yapıp gittiklerini söylüyor ve soruyor: 10 dakikada sizi kim görebilir? Kendisinin ilham aldığı kişilerin ise 1970’li yıllarda sokakta gazete satan çocuklar olduğunu söylüyor. “O çocuklar bağırdığında ‘burada bir şey var’ hissi olur. Ben de burayı kendime alıştırmak ve ben burada görünmediğimde insanların yadırgamasını istedim” diyor. Eylemine başladığında Şanlıurfa’da insanların protestoculara alışkın olmadığı için kaygıyla yaklaştığını anlatan Emine Gizem Çetiner “Bu süreçte bana tam manasıyla destek olmadı. Başta tepki aldım ama ‘Ensar Vakfı’nın adını karalamaya çalışıyorsun, dini kötülüyorsun’ gibi söylemlerde bulunanlar oldu. Ben orada kala kala tepki gösterenler ‘araştırdım da böyleymiş’ gibi konuşmalar yapmaya başladı. Hatta artık hava soğuduğu için çay, çikolata, yemek getirenler olmaya başladı. Tepkiler desteğe dönmeye başladı” diyerek anlatıyor eylem sürecini.
Şanlıurfa’da doğup büyüdüğünü belirten Emine Gizem Çetiner sözlerini şöyle noktalıyor:
“Burada bizler yani kadınlar evlendiğimizde, erkek çocuk doğurduğumuzda ve yaşlandığımızda saygı görüyoruz. Ben de önyargılı insanlar tarafından eylemciliğe uygun görülmüyorum. Mesela bir gün bir polis ‘Siz tırnağı kırılınca ağlayacak bir insana benziyorsunuz. Bu kadar durmanız bizi şaşırttı. İkinci günden gideceğinizi düşünmüştük’ demişti. Bu algının da değişmesini istedim çünkü tepkilerimiz sosyal medyadan ibaret ve bu hiç samimi gelmiyor.”