Gazeteci İsmail Saymaz için hapis cezası istendi
Sosyal medya fenomenleri Bahar Candan ve Nihal Candan’ın ‘Kara para aklama’ ve ‘Suç örgütüne üye olma’ suçlamalarıyla yargılandıkları davaya devam edildi. Davada savunma yapan Nihal Candan “Ben veganım, bahsedilen toplantıların et restoranında yapıldığı söyleniyor. Orada uzun süre kalamam, et yendiği için midem bulanır. Benim araç satışıyla ilgili olaylar hakkında bilgim yoktur. Faruk Çiçek isimli kişiyle şu an evliyim, ama o da bana boşanma davası açtı. Teşekkürler Türkiye” dedi. Savunmasının devamında gözyaşlarına hakim olamayan Nihal Candan “Ölümcül bir hastalıkla boğuşuyorum. Yemek yiyemiyorum. 28 kilodan bu hale geldim çok şükür. Mal varlığım bir iki çanta, bir iki ayakkabı olabilir. Bunları da bana eşim sağlıyordu. Ailecek maddi olarak çok zor durumdayız bu olaylardan dolayı. Avukat ücretlerimi anneannem emekli parasıyla ödedi” şeklinde konuştu.
Sosyal medya fenomenleri Bahar Candan ve Nihal Candan adıyla bilinen Gülnihal Çiçek 16 Kasım 2023’te ‘Kara para aklama’ ve ‘Suç örgütüne üye olma’ suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Cezaevindeyken 37 kiloya düşen Nihal Candan yaşadığı sağlık sorunları sebebiyle tahliye edilmişti. Candan kardeşlerin de aralarında bulunduğu 22 sanık geçenlerde Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci kez hakim karşısına çıkmıştı. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti duruşmayı 11 Eylül Çarşamba’ya ertelemişti.
Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek üçüncü duruşma için Nihal Candan Küçükçekmece Adliyesi’ne geldi. Candan adliye girişinde kendisine yöneltilen soruları cevapsız bıraktı.
Duruşmada Nihal Candan adıyla bilinen tutuksuz sanık Gülnihal Çiçek savunmasında “İfade vermeye hazırım heyecandan bayılmazsam bir problem yok” dedi.
Savunmasına devam eden Nihal Candan “Ben burada bir suçlama göremiyorum. İddianameyi defalarca kez okudum. Avukatlarıma defalarca kez okuttum. İddianamede bana yönelik açık bir suçlama göremiyorum. Ben bir toplantıya katılmadım. Ben yanlış biriyle 2021 yılında beraber oldum. Kendini Kaan olarak farklı bir isimle tanıtan biri bana gerçek mesleğini de söylemez. İddianamede örgüt lideri olarak bahsedilen Onur Apaydın kendisinin iş insanı olduğunu, aktif para kazanan biri olduğunu ve benden çok hoşlandığını söyledi. Ben o dönemde anksiyete problemleri yaşıyordum. Bu nedenle özel hayatım ile ilgili yanlış bir karar verdim” dedi.
Nihal Candan “Ben hukuk fakültesini bitirdim. Ancak bu olay nedeniyle mesleğimi yapamıyorum. Bu çok uzun süren bir aşk hikayesi değil. Ben Onur Apaydın hakkında uzaklaştırma kararı alarak ayrıldım. Ben veganım bahsedilen toplantıların et restoranında yapıldığı söyleniyor. Orada uzun süre kalamam et yenildiği için midem bulanır benim” şeklinde konuştu.
Candan “Benim araç satışı ile ilgili olaylar hakkında bilgim yoktur. Şu an evliyim Faruk Çiçek isimli kişiyle ama o da bana boşanma davası açtı. Teşekkürler Türkiye. Benim araç verilmesi ve dolandırıcılık olayı hakkında bir bilgim yok. Çok zor bir süreç yaşadım. Beş ay boyunca. Biraz sesli konuşup sizi ürkütüyorsam affedersiniz hakim bey” ifadelerini kullandı.
Zaman zaman ağlayan Nihal Candan savunmasının devamında “Ölümcül bir hastalık ile boğuşuyorum. Yemek yiyemiyorum. 28 kilodan bu hale geldim çok şükür. Mal varlığım bir iki çanta, bir iki ayakkabı olabilir. Bunları da bana eşim sağlıyordu. Ailecek maddi olarak çok zor durumdayız bu olaylardan dolayı. Avukat ücretlerimi anneannem emekli parasıyla ödedi” dedi.
Ağlayarak savunmasına devam eden Candan “Eşimle kaldığım evde gözaltına alındım. Eşimi yere yatırdılar. İddianamede benim hesabıma para geldiği söylenmiş bazı kişiler tarafından. Hesaplarıma baksınlar. Var mı para transferi baksınlar. Bunlar ortaya çıkmayacak şeyler değil. Ben 5 ay neyin cezasını çektim? Instagram kullanmak suçsa kullanmam. Ben bu sanıkları tanımıyorum. Hepsi sosyal medyada bizi izleyip kinlenmişler. Bu kadar garip insanın negatif enerjisini çekeceksem paylaşım yapmam, istemiyorum artık. Ben TMSF’nin ne olduğunu iddianameyi okurken avukatıma sordum. Bilmiyordum bile ne olduğunu. Hukuk okurken de ceza davası konularından kaçtım. Çok negatif konular bunlar. Güzellik salonum olduğu döneme ilişkin tüm belgeleri avukatlarıma sunmuşumdur. Dolandırıcılık olayıyla güzellik salonumun ilgisi yoktur. Battı zaten o işletme” diye konuştu.
Candan “Onur Apaydın benim bildiğim kadarıyla gece kulüplerine ortaktı o dönemde. Ben uzaklaştırma kararı aldırdım Onur Apaydın hakkında. Bu kararı aldırmam soruşturma sürecinden önceydi. Ben operasyon yapılacak, kardeşim ile beni yaka paça gözaltına alacaklar bunlara ihtimal vermiyordum. 2 gün şehri dolaştırıp poz verdirdiler” dedi.
BirGün yazarı Timur Soykan Candan kardeşlerin de yargılandığı sazan sarmalı davasına telefon mesajlarının bilirkişi incelemesinin sunulduğunu belirtti.
Soykan’ın yazısında gizli işler çevirdiğini bildikleri Apaydın’dan pahalı hediyeler almayı hedefledikleri anlaşılıyor. Ancak konuşmalardan sazan sarmalında rol aldıkları sonucu çıkmıyor dendi.
Yazının ilgili kısımları şöyle:
“Çetenin lideri eski polis Orhan Apaydın’dı ve Nihal Candan diğer adıyla Gülnihal Çiçek ile sevgiliydi. Orhan Apaydın, ‘Kaan Hamzaoğlu’ adına düzenlenmiş sahte kimliği kullanıyordu. Çünkü bir sazan sarmalı vurgunu nedeniyle Küçükçekmece Savcılığı kararıyla aranıyordu. 2022 yılında hakkındaki arama kararına karşın İstanbul’un en lüks mekanlarında elini kolunu sallayarak geziyordu. TMSF’nin elkoyduğu şirketlerdeki araçları ucuza satın aldığını söyleyerek yeni sazan sarmalını kurmuştu. Bu araçları piyasanın yüzde 30 altında fiyata sattığını anlatarak ağına yüzlerce kişiyi düşürmüştü. Önce araçları teslim etti. Yeterince güven verdikten sonra paraları toplayıp ortadan kaybolacaktı.
Türkiye’nin dört bir yanından kişileri satış temsilcisi yapmak için İstanbul’a çağırıyor, Bebek ve Etiler’deki lüks mekanlarda ağırlıyordu. Burada kurulan masalarda Bahar ve Nihal Candan kardeşler de oturuyordu. Bu sayede sazan sarmalına çekilenlere güven veriliyordu.
Candan kardeşler, Orhan Apaydın’ı ‘Kaan’ olarak tanıdıklarını ve sazan sarmalı vurgunu ile kara paradan haberlerinin olmadığını savundu. Nihal Candan, Kaan olarak tanıdığı Orhan Apaydın’ın eski sevgilisi olduğunu ve bu nedenle kardeşiyle birlikte lokantadaki yemeklere katıldıklarını söyledi. Cezaevinde aşırı kilo kaybı yaşayan Nihal Candan tahliye edilirken Bahar Candan halen tutuklu. Son duruşmada Engin Polat’ın tahliye olduğunu belirten Nihal Candan kardeşine ‘Sen de çıkacaksın’ demişti.
Duruşmalar devam ederken Nihal Candan yani gerçek ismiyle Gülnihal Çiçek ve Onur Apaydın’ın cep telefonlarındaki mesajların bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. Raporda Candan’ın özellikle annesi Umut Candan ile yazışmaları delil olarak gösterildi. Bir yazışmada Nihal Candan telefonunda ‘Annecim’ diye kayıtlı Umut Candan’a Prada marka çanta, ayakkabı, pırlanta küpe ve cep telefonu kılıfının fotoğraflarını gönderiyor. Bir başka yazışmada ise Umut Candan, Onur Apaydın’dan Nihal Candan için özel araç istiyor. Onur Apaydın bu aracı gönderiyor.”