Ateşkes baskılarının ortasında: İsrail Han Yunus’tan geriye büyük yıkım bırakarak çekildi
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Başkanı Kuzey 7 Ekim'deki 'Aksa Tufanı' sonrası Hamas'ın 'terör örgütü' olarak tanımlandığı metinden Süleymancıları sorumlu tuttu; neden imzaladıkları veyahut bu imzayı niye geri çekmedikleri konusuna ise girmedi.
İsrail’in 7 ekim 2023’teki şok edici Hamas saldırısına verdiği sert tepki ve Gazze’de başlattığı işgal, bu işgal sırasında yaşananlar, onbinlerce Filistinli kadın ve çocuğun öldürülmesi, hastanelerin bombalanması aylardır dünya gündeminin en üst sırasında.
Fakat savaş sadece cephede yaşanmıyor; bir de bu mücadelenin propaganda cephesi var. İsrail, kendi haklılığını iddia ediyor, dünya çapında yanına taraftar bulmaya çalışıyor. Benzer bir durum Hamas ve Filistinliler için de geçerli.
Bu, kim kimi destekliyor mücadelesinde Türkiye’nin yerini resmi olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan defalarca dile getirdi, İsrail propagandasının ve bu ülkeye yakın duran pek çok ülkenin tersine Erdoğan Hamas’ın bir ‘terör örgütü değil direniş örgütü’ olduğunu defalarca söyledi. Türkiye’nin bütün kurumları da bunu yaptı, Hamas’ı destekledi.
Ama biri hariç: Diyanet İşleri Başkanlığı.
Türkiye’de gerek resmi açıklamaları ve gerekse cuma günleri camilerde okunan hutbeleriyle Hamas’ı ve Filistinlileri destekleyip İsrail’i ‘Soykırımcı’ olarak niteleyen Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Almanya’daki kolunun, bu ülkedeki çeşitli dini cemaatlerin İsrail-Filistin savaşına ilişkin olarak hazırladığı ve Hamas’ın 7 Ekimdeki saldırısını ‘Terör eylemi’ olarak niteleyen bir bildiriye imza attığı ortaya çıkmıştı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Almanya’daki Türkiye kökenlilere din hizmeti sunmak için kurduğu örgüt olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) 16 Ekim 2023’te Almanya’nın Düsseldorf kentinde yapılan bir diyalog toplantısında Hamas’ı ‘terör örgütü’ olarak tanımlayan bir metne imza atması tartışması büyüyünce, DİTİB’den bu konuda bir açıklama geldi.
Euronews’ün sorularını yanıtlayan DİTİB Başkanı Muharrem Kuzey aylardır devam eden İsrail-Hamas savaşını ’11 Eylül’ün bir benzeri’ olarak yorumladı.
7 Ekim’deki saldırı ile İsrail’e koz verildiğini düşünen Kuzey “Yarı çıplak kadın görüntülerine, eli ayağı bağlanmış insanlara şahit olduk. Hatta bir iki Alman pasaportuna sahip gencin de festivalde öldüğüne dair haberler yapıldı” dedi.
Olaydan hemen sonra Alman İçişleri Bakanlığı’nın Hamas’ın ‘terör örgütü olarak tanınması için DİTİB’e ve diğer kuruluşlara çağrı yaptığını söyleyen Kuzey saldırıya dair tavırlarını kendi pencerelerinden anlattıklarını kaydetti.
O gün Almanya’da faaliyet gösteren vakıf, dernek ve cemaatlerin görüşlerini aktardığı toplantıya dair tek kayıt Süleymancı cemaatine yakınlığıyla bilinen İslam Kültür Merkezleri Birliği’nin (VIKZ) resmi internet sitesinde yayınlanmış bildiri metniydi.
“Hamas terörü bölge genelinde sayısız masum insana tarifsiz acılar yaşatmıştır. Hamas’ın terörist saldırılarının sokaklarımızda alkışlanmasına ve hatta görmezden gelinmesine izin vermeyeceğiz” ifadelerinin yer aldığı metinde imzacı kuruluşlar arasında Kuzey Ren-Vestfalya İslam Dini Cemaati, Türkiye’deki Süleymancılar cemaatine yakınlığıyla bilinen İslam Kültür Merkezleri Birliği (VIKZ) ve Almanya Müslümanları Merkez Konseyi’nin Kuzey Ren-Vestfalya (Nordrhein-Westfalen) Bölge Birliği de bulunuyor.
Bildirinin Süleymancıların isteğiyle hazırlandığını iddia eden DİTİB Başkanı Kuzey “Süleymancıların temsilcisi ‘Bir basın açıklaması yayınlayalım’ dedi. Sonra önümüze hazır bir metin kondu. Çok ağırdı. Filistinlilerin yaşadığı zulümden hiç bahsedilmiyordu. Bizim ısrarlarımızdan sonra metni biraz daha makul, kerhen de olsa kabul edilebilecek hale getirmeye çalıştık” diye konuştu.
“Filistin’de öldürülen insanlar Almanya konjonktüründe bile olsa onaylayabileceğimiz bir şey değildi” diye devam eden Başkan Kuzey Alman hükümetine farklı tarihlerde birçok mektup yazdıklarını, “Ateşkes için inisiyatif alınması gerekliliğini” ilettiklerini, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Diyanet Vakfı aracılığıyla Gazze’ye birden fazla defa yardım gönderdiklerini belirtti.
16 Ekim’deki metnin DİTİB’in görüşlerini yansıtmaması üzerine Almanya’daki Müslüman vakıfların, derneklerin çatı kuruluşu olarak görülen Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi (KRM) aracılığıyla 19 Ekim’de karşı bildiri yayınladıklarını, metinde daha çok ‘Gazze’ vurgusunun yer aldığını, fakat Süleymancılara yakınlığıyla bilinen vakfın metne imza atmadığı Kuzey’in iddiaları arasında.
“Maalesef bu olaydan sonra biz KRM üzerinden kendi görüşlerimizi anlatalım dedik ve Süleymancılar imza atmadıkları gibi kurucuları arasında yer aldığı KRM’den ayrılma kararı aldı.”
Yani Kuzey Hamas’ın ‘terör örgütü’ olarak anıldığı metni neden imzaladıkları veyahut imzayı niye geri çekmedikleri konusuna ise girmedi.
Süleymancılar ya da kendi kullandıkları haliyle ‘Süleymanlılar’ Türkiye merkezli bir cemaat olarak biliniyor. Yapının kurucusu cemaat içinde “Üstad” olarak tanımlanan Süleyman Hilmi Tunahan.
Banu Eligür’ün 2010 tarihli “Türkiye’de Siyasal İslam’ın Seferberliği” başlıklı makalesinde cemaate üye sayısının iki milyon civarında olduğu belirtilmişti.
Türk siyasetinde ve bürokrasisinde de etkili olduğu ileri sürülen Süleymancılar günümüzde sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok ülkesinde faaliyette.
Alihan Kuriş’in 2016’dan beri liderliğini yürüttüğü cemaat Almanya’da VIKZ çatısı altında toplanmış durumda. VIKZ’in mevcut başkanı ise Ali Yılmaz.