Bilal Erdoğan’la Özel ‘EYT’ için atıştı: 12 bin 500 lirayla karnını doyur da göreyim
Diyarbakır'da 20 gün önce kaybolan sekiz yaşındaki Narin'in ölü bulunması Türkiye'yi yasa boğdu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan şarkıcı Tarkan'a milyonlar küçük çocuk için adeta ağıt yaktı. Ankara'da kritik toplantı düzenlendi.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı bir kırsal mahallede 20 gün önce kaybolan sekiz yaşındaki Narin Güran’dan gelen acı haber Türkiye’de milyonların gönlünü dağladı. Siyasetçilerden sanatçılara, sporculara herkes cesedi çuvala konarak dere yatağına bırakıldığı anlaşılan küçük kızın ardından ağladı.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın soruşturmanın titizlikle devam etmesi ve olayın tam anlamıyla aydınlatılıp çocuğun canına kast edenlerin adalet önünde hesap vermesi için konuyu yakından takip ettiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel olanların tüm yönleriyle açığa çıkarılması ve kamuoyunun hızlı ve doğru bilgilendirilmesi temennisini yinelerken AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik bu caniliği yapanların adalet önünde mutlaka hesap verip cezasını / cezalarını çekeceğini kaydetti.
Siyasetçilerden sanatçılara, sporculara ünlü isimlerin sosyal medya hesaplarında paylaştıkları diğer mesajlar şöyle:
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş: Küçük Narin’in kaybı yüreğimizi dağladı. Bir çocuğun umut dolu yarınları olması gereken yerde böyle acı bir haberle sarsılmak tarif edilemez bir üzüntü. Narin’e Allah’tan rahmet ve sevenlerine güç diliyorum. Çocuklarımızın güven içinde, mutlu bir geleceğe yürüdüğü günler için hep birlikte mücadele edeceğiz.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici: Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan Narin kızımızın maalesef cansız bedenine ulaşılmış.
Masum yavrumuzun canına kıyıp onu bir çuvalın içine koyarak dereye bırakan cani katil ibreti alem için aynı şekilde idam edilmelidir. Bunun için bu ve benzer suçlar için idam cezası mutlaka geri getirilmelidir. Narin kızımıza Yüce Allah’tan rahmet sevenlerine ve milletimize başsağlığı-sabır diliyorum. Mekanı cennet olsun.
Yeniden Refah Genel Başkanı Fatih Erbakan: 8 yaşındaki yavrumuz Narin Güran’ın acı kaybını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Bir çocuğun hayatının baharında aramızdan ayrılması hepimizin yüreğinde derin yaralar açmıştır. Bu vahşetin tüm sorumluluları tespit edilene kadar Narin kızımızın hakkının takipçisi olacağımızı ifade ediyoruz.
Narin evladımıza Allah’tan rahmet, tüm milletimize sabır ve metanet diliyoruz. Bu tür acıların bir daha yaşanmaması için gerekli yasal düzenlemelerin Meclis’te bulunan tüm siyasi partilerin ortak sorumluluğuyla bir an evvel hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
İYİ Parti Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu: Narin 8 yaşında masum bir çocuktu. Ve onun artık yaşamadığı haberiyle bugün kapkara bir güne uyandık, yüreğimiz parçalandı. Zalimler onun sadece bir çocuk olduğunu unuttu, ama biz unutmayacağız! Kimse de unutmasın… Narin her çocuk gibi sevgi ve merhametle büyütülmeyi hak ediyordu. Yeter artık. Zalimler en ağır bedeli ödemeden ne Narin evladımız, ne de Türkiye huzur bulabilir.
Gülben Ergen; “Yapan, göz yuman, görmezden gelen kim varsa öğrenmek istiyoruz. Neden kıydılar küçük kıza? Kim kıydı. Kimler biliyordu, 19 gün nasıl saklandı? Narinimize nasıl kıydınız nasıl? Ah gitti halay çekip, annenin eteklerine saklanıp masum mahcup gülümseyen meleğimiz gitti. Narin’in cansız minik bedeni ‘köye üç kilometre mesafedeki’ dere yatağında bir çuval içinde bulundu! Öyle mi? Köye üç kilometre mesafedeki dereye bakmadılar yani? Biri saklayıp sonradan koymuş olmasın? Askeri, emniyeti, polisi, jandarması devletin tüm birimleri 19 gündür gözden kaçırmış olamaz. Sizce?”
Tarkan: ‘Alt tarafı bir çiçek koklayıp, bir hayvan sahiplenip, birkaç insan tanıyıp, sevip gidecektik bu dünyadan. Nasıl kötü bir zamana denk geldi ömrümüz… Vicdansızların, sapıkların, katillerin, nefretin, cehaletin ortasına düştük.’ Narin, çok üzgünüm.
Hadise: Ah Narin, ne yaptılar sana? Günlerdir senden gelecek iyi bir haber bekliyorduk. Sana kim kıydıysa en ağır cezayı alacak.
Can Yılmaz: Bu masum yavrunun hayatını çalan suçluların, insanlığın en temel değerlerine ihanet edenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz. Adalet yerini bulmalı, bu ölümün hesabı sorulmalı. Allah rahmet eylesin.
Yunus Günçe: Bildiğim küfürler kesmiyor, öğrendiğim kelimeler anlatmıyor, okuduğum belalar yetmiyor.
Armağan Çağlayan: Çok üzgün ve öfkeliyim. Melek kız, umarım göklerde çok çok mutlu olursun.
Yeşim Salkım: Daha sekiz yaşında be ne istediniz küçük yavrudan daha ana kuzu onlar. Allah belanızı versin topunuzun, nasıl bir zamana denk geldik biz?
Hadise: Ah Narin, ne yaptılar sana? Günlerdir senden gelecek iyi bir haber bekliyorduk. Sana kim kıydıysa en ağır cezayı alacak.
Suavi: Ulan şerefsizler, ulan vicdansızlar, ulan haysiyetsiz yaratıklar, ulan caniler, ulan ödlekler. Bu çocuğa mı yetti gücünüz? Bu çocuğa nasıl kıydınız? Ben var ya sizin…
Nevzat Çelik: Sevgili Narin, sevgili Narin Çocuk; senin o güzelim yüzündeki gülümsemelerin altında gezinen, ruhuna ve kalbine gömdüğün acıları çıkaramaz otopsi, biliyorum.
Ve fakat, sağlam bir otopsi ile daha 8 yaşındayken örselenen, öldüğünde çuval içine konup belki de kenarında oynadığın dere yatağına bırakılan o küçücük bedeninde iğrenç kalıntıları ve kanıtlarıyla katiller bulunacaktır. Sen gibi çocukların acısıyla kanamakta olan insanların tek tesellisi de bu olacaktır.
Beşiktaş: Söylenecek çok söz var ama bütün sözlerin bittiği yerdeyiz! Narin’imizi kaybettik, içimiz yanıyor.
Galatasaray: Hayatının baharını göremeden vicdansız eller seni aramızdan ayırdı. Narin bir çiçektin, artık yoksun. Bu topraklardan seni canice koparanların bir an önce tespit edilip en ağır cezayı alması tek temennimizdir.
Fenerbahçe: Hiçbir cümle bu acıyı tarif edemez. Tek temennimiz vicdanlarından yoksun, Narin’i hayattan koparan canilerin en ağır şekilde cezalandırılmasıdır.
Trabzonspor: Güzel kızımız, meleğimiz, Narin’imiz. Başımız sağ olsun.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Narin Güran’ın öldürülmesi olayının da değerlendirildiği güvenlik toplantısının yapıldığını bildirdi. Bakan Yerlikaya, bakan yardımcıları, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakcı, Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş ve ilgili birim amirlerinin katılımıyla gerçekleştirdikleri güvenlik toplantısına ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şöyle dedi:
“Güvenlik toplantımızda, başta Narin kızımızın öldürülmesi olayının değerlendirilmesi olmak üzere narkotik ve asayiş suçları ana gündem maddelerimizi oluşturuyor. Örgütlü ya da bireysel suç işleyenlerle, masum insanların canlarına kastedenlerle, çocuklarımıza dokunanlarla, terör örgütleri ve işbirlikçileriyle, organize suç örgütleriyle, zehir tacirleriyle ve tüm suç odaklarıyla mücadelemizi aralıksız sürdürüyoruz, sürdürmeye de devam edeceğiz.”
Bakan Yardımcımız, Jandarma Genel Komutanımız, Emniyet Genel Müdürümüz ve ilgili birim amirlerimizin katılımıyla Güvenlik Toplantımızı gerçekleştiriyoruz.
Güvenlik Toplantımızda;
❌Başta Narin kızımızın öldürülmesi olayının değerlendirilmesi olmak üzere
❌Narkotik ve Asayiş… pic.twitter.com/gjwOjmkY2Y— Ali Yerlikaya (@AliYerlikaya) September 8, 2024
Ankara’da kadın sivil toplum kuruluşlarının üyeleri Narin’in öldürülmesini protesto etti. Kadın Meclisleri, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Sokaktayım Yanındayım İnisiyatifi, Genç Feministler Federasyonu ve Sosyalistler Partisi (SOLDEP) kadın üyelerinin aralarında bulunduğu grup Narin için Kızılay’daki Sakarya Caddesi’nde toplandı.
Ellerinde “Narin’in katilleri bulunsun”, “Narin’in ölümünü karanlıkta bırakmayacağız”, “Narin sönmeyen isyanımızdır” yazılı pankartlar taşıyan grup üyeleri “Narin’in hesabını soracağız”, “Aile, tarikat zulmüne son”, “Çocukların kaderi ölüm değildir” şeklinde sloganlar attı.
CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez burada yaptığı konuşmada “Bugün bulunan o çuvalın içerisinde sadece Narin yok. Bu ülkenin iktidarının tam kendisi var. Utancımız var. Hepimiz o çuvalın içindeyiz” dedi.
Milletin gerçeğin ne olduğunu öğrenmek istediğini, yayın yasağının kaldırılmasını gerektiğini söyleyen Suiçmez, otopsi sonucunu da beklediklerini belirterek, “Artık beklentimiz, artık öfkemiz Türkiye’deki cezasızlık politikasının ortadan kalması ‘aile ve değerlerimiz’ diyerek çocukların ve kadınların istismarının ve ölümlerinin önünün kapatılması yönündeki çalışmaların artmasıdır” ifadelerini kullandı.
Alanda toplanan sivil toplum kuruluşları adına konuşma yapan Ankara Kadın Meclisi Temsilcisi Tuana Gençer de Narin’in yarın okula gitmesi gerektiğini vurgulayarak “Çocuk istismarı, bu ölümler durdurulabilir. Her sabah çocukların, kadınların, hayvanların çuvalların içinde ölü bedenlerinin bulunmadığı haberlerine uyanmayabiliriz. Tıpkı kadın cinayetlerini durdurmanın mümkün olduğu gibi çocukları korumak da mümkün. Çocukları Koruma Kanunu uygulanırsa çocuklar yaşayabilir. Risk tarama formları okullarda doldurulursa çocuk istismarı önlenebilir” diye konuştu.