10 Ekim Katliamı’nın sanığı Ahmet Güneş’e iyi hal indirimi verilmiş
KKTC'de düzenlenen saldırıda şoförü ile birlikte öldürülen Halil Falyalı davasının yavaş ilerlemesi nedeniyle tartışma çıktı. Heyet avukatları süreyi uzatmakla suçladı.
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya aralarında Mehmet Faysal Söylemez ve Mustafa Söylemez’in de olduğu beş sanık tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanırken tutuklu sanık Abdurrahim Çelik salonda hazır bulundu.
Duruşma savcısı bir celse önce verdiği ve sanıkların cezalandırılmasını talep ettiği mütalaasını tekrar ettiğini belirtti. Şikayetçi Halil Falyalı’nın eşi Özge Falyalının avukatı Muhammed İkbal Şakiroğlu ise sanıkların mütalaa doğrultusunda cezalandırılmasını talep etti.
Mütalaaya karşı savunma yapan sanık Abdurrahim Çelik “Ben kimseyi irtibatlandırmadım veya iletişim de kurmadım. Kimseye mesaj da göndermedim. Bu elim olayda iki kişi vurulmuştur. Bu olayda adım geçtiği için özür dilerim. Kaybolan kimliğe ilişkin şikayetim vardı, ancak bu ortaya çıkmadı. İlk günden beri bu şikayetim dikkate alınmadı. Lehime olan hususların dikkate alınmasını talep ederim” dedi. SEGBİS üzerinden savunma yapan sanık Ender Yıldız ise avukatıyla görüşemediği için ek süre istediğini söyledi. Mehmet Faysal ve Mustafa Söylemez ise avukatları olmadığı için savunma yapmadılar.
Bunun üzerine mahkeme heyeti sanıklar Mehmet Faysal Söylemez ve Mustafa Söylemez’in avukatları mazeret bildirmeden duruşmaya katılmadığı için bir dahaki celse barodan avukat görevlendirilmesine karar verdi. Duruşmanın iki hafta sonraya bırakılmasına karar veren mahkeme başkanına Abdurrahim Çelik’in avukatı “Koşuyor muyuz, önümüzdeki yıla koyun, daha rahat gelelim, savunma için çok yoğunuz” dedi. Ancak duruşma 22 Aralık’a ertelendi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Girne şehrinin Çatalköy mevkiinde bulunan 20 Temmuz Caddesi üzerinde 8 Şubat 2022 günü saat 18.45 sıralarında Halil Falyalı ve şoförü Murat Demirtaş uzun namlulu ateşli silahlarla saldırıya uğramıştı. Murat Demirtaş olay yerinde, Halil Falyalı ise kaldırıldığı Yakın Doğu Üniversite Hastanesinde hayatını kaybetmişti. Cinayetten sonra soruşturmanın Türkiye ayağında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin 9 ve 17 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirdiği üç ayrı operasyonda cinayetle doğrudan ya da dolaylı bağlantılı oldukları ileri sürülen sekiz kişi gözaltına alınmıştı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden Mustafa Söylemez, Faysal Söylemez, Abdurrahim Çelik, Ender Yıldız ve Cengiz Şener tutuklanmış, Metin Süs ve iki şüpheli adli kontrolle serbest bırakılmıştı.
Savcılıkça hazırlanan iddianamede Mehmet Faysal Söylemez ve Mustafa Söylemez kardeşlerin “tasarlayarak öldürme” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme” suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 12’şer yıla kadar hapisleri istendi. Diğer dört şüphelinin ise “tasarlayarak öldürmeye yardım” ve “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçlarından 32 yıl 6 aydan 46 yıla kadar hapsi talep ediliyor. İddianamede Halil Falyalı’nın öldürülmesinin eylülde planlandığı ancak Falyalı cezaevinde olduğu için altı ay sonra gerçekleştirildiği belirtiliyor. İddianamede cinayetin son derece planlı ve profesyonel şekilde işlendiğine dikkat çekiliyor.
12 Ekim’de esasa ilişkin görüşünü açıklayan duruşma savcısı sanıklar Mehmet Faysal Söylemez ve Mustafa Söylemez’in “tasarlayarak kasten öldürme” ve “suç işleme amacıyla örgüt kurma ve yönetme” suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet ile 6’şar yıldan 12’şer yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istemişti. Sanıklar Ender Yıldız, Abdurrahim Çelik, Cengiz Şener, Metin Süs’ün ise “Tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” ve “Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçlarından 33’er yıldan 46’şar yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen mütalaada firari sanık Cemil Önal’ın dosyasının ayrılması istenmişti. 17 Kasım’da son savunmaların yapılması beklenen duruşmaya Söylemez kardeşlerin avukatları mazeret bildirerek katılmayınca duruşma ertelenmişti.