Seçilbank davasını baştan sona değiştirecek bomba deliller
Seçil Erzan dolandırıcılığı davasında dün konu Fatih Terim’di. Erzan toplamda Terim’den 1 miyon 300 bin dolar aldığını açıkladı. Emre Belözoğlu, 'Terim'in damadı Volkan Bahçekapılı bana hocanın da fonda parası olduğunu söyledi' dedi.
Seçil Erzan’ın baş şüpheli olarak yargılandığı ve merkezinde Galatasaraylı futbolcuların bulunduğu 50 milyon dolarlık dolandırıcılık davasında dün ilginç gelişmeler oldu. Dördüncü duruşması yapılan davada ilk kez şikayetçiler de ifade verdi, bunlar Arda Turan, Emre Belözoğlu ve Fernando Muslera’ydı. Daha önce ifadesini vermiş olan Seçil Erzan dün bir sürprizle yeniden kürsüye geldi ve çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Bütün bu ifadelerin merkezinde ise bir isim vardı: Galatasaray’ın eski teknik direktörü Fatih Terim.
Sabah saatlerinde başlayan duruşmada ilk söz, şikayetçi sıfatıyla Ankaragücü’nün teknik direktörü Emre Belözoğlu’na verildi.
Emre Belözoğlu, Seçil Erzan fonundan kuzeni ve aynı zamanda Fatih Terim’in damadı olan Volkan Bahçekapılı aracılığıyla haberdar olmuştu. Belözoğlu, fona katılmak için Seçil Erzan’a 4 milyon 290 bin dolar vermişti.
Belözoğlu duruşmada, “Volkan bana fonda kendisinin, eşinin ve kayınpederinin parasının olduğunu söyledi. Ancak ben Fatih Terim’i arayıp bu fonu sormadım” dedi.
Emre Belözoğlu, “Banka genel müdürlüğüne neden Fatih Terim’le birlikte gittiniz?” sorusuna “Fatih Terim bizim büyüğümüz. O bize hamilik yaptığı için birlikte gittik. Fon olayını kendisiyle hiç konuşmadım” yanıtını verdi.
Duruşmaya ilk gelen Fernando Muslera oldu. Muslera avukatı Rezan Epözdemir’le duruşmaya geldi.
Duruşmada tercüman aracılığıyla ifade veren Muslera, mahkeme başkanının “Para vermeye kim ikna etti?” sorusu üzerine “2011’de Seçil Erzan’ı tanıdım. Bankadan arayarak tekliflerde bulunuyorlardı, finans işiyle ilgili olanlar üst düzey yöneticiler arıyordu. Daha sonra Denizbank’ın fon hesabıyla ilgilenen Seçil Erzan beni aramaya başladı” dedi ve Erzan’ın 1,5-2 aylık sürede yüzde 35’lik kazanç teklif ettiğini dile getirdi.
“Bu Denizbank tarafından yapılan teklifti. Seçil Erzan aradı, ‘Mehmet Aydoğdu ve Hakan Ateş fon dairesinin başında olan kişiler’ dedi. Bunun üzerine Florya Şubesinden 700 bin dolar paramı çektim” diye ifadesine devam eden Muslera, “Çektikten sonra Musa Mert Çetin’e verdim. Musa Mert, bu parayı Denizbank’ın Levent Şubesi’nde Seçil Erzan’a ofisinde teslim etti. Seçil’in aramasıyla Ziraat Bankası’ndan 500 bin dolar alıp Musa Mert’e verdim. Bu parayı da Musa Mert, Erzan’a Denizbank’ın kapısından verdi. Seçil Erzan paranın geri ödeneceğine dair yazılı bir belge verdi. Bana 1.2 milyonluk yatırımın karşılığında 700 bin dolar geri verildi. Ana param üzerinde herhangi bir kazancım olmadı” dedi.
Mahkeme Başkanı, “Seçil, İspanyolca bilmiyordu, Seçil ile kendisi arasında kim aracılık yaptı?” sorusuna Muslera, “Musa Bey benim arkadaşımdır, güvendiğim birisidir. O yüzden bağlantıyı o sağlıyordu” dedi.
“Seçil, dışında kendisini para yatırmaya ikna etmeye çalışan olmuş mu?” sorusuna da Muslera, “Hayır. Sadece Seçil Erzan aracı oldu” diye cevap verdi.
“Bu konuyla ilgili para kazanıldığına şahit olmuş mu?” sorusuna “Başka kimseyle konuşmadım” diyen Muslera, yatırım yaptıktan sonra bazı ünlü kişilerin de fonda paralarının olduğunu söyleyerek Erzan’ın kendisini rahatlatmaya çalıştığını ifade etti ve şikayetçi olduğunu dile getirdi.
Mahkeme başkanının “Para aldığında 700 bin dolar, herhangi bir belge aldın mı?” sorusuna “Hayır” diye yanıt veren Muslera, bir avukatın, “Ana paradan 700 bin doların geri alınmasında Musa Mert Çetin’in rolü olmuş mu?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “O olmasaydı parayı da geri alamazdık, Musa Bey’e teşekkür ediyorum.”
“Şubeye gidip bizzat para çekme işlemi olmuş mu?” sorusuna ise Muslera, “Gittim fakat herhangi bir işlem gerçekleştirmedim” dedi.
“Seçil’i tanımadığını söylemişti. Ona mı güvenerek para verdi?” sorusuna, “Seçil’i tanımıyordum, bankanın büyük bir banka oluşuna güvendim. Seçil’in de müdür olmasına güvendim. Musa Mert’e paramı transfer etmesi için güvendim” diye yanı veren ünlü futbolcu, “Bazı şeylerin yolunda gitmediğini anlayınca en azından sadece ana paramı kurtarmaya çalıştım. Sadece paramı vermezlerse bankanın üst düzey yönetimine gideceğim dedim” şeklinde ifade verdi.
Şikayetçi olarak ifade veren Arda Turan, ifadesinde “Hem kendi adıma hem de bankanın adına hem de arkamdaki kadın adına üzgünüm. Kendisi elinde dosyalarla, banka yetkililerinin gücünü arkasına almış bir hanımefendiydi. Futbolcularla yakın ilişkileri vardı. Denizbank sitesinde 15 yıllık başarısı anlatılan bir kadındı. İyi iletişimi olan bir kadındı” dedi.
Turan, hem sinirli ve hem de üzgün olduğunu belirterek “Seçil Erzan, Ekim 2022’de arayarak mevduata getirmemi istedi. Hayatım boyunca faiz almadığımı söyledim. Kendisi de fondan bahsetti. Bunun faiz olmadığını, fon olduğunu söyleyerek beni ikna etti. Nefsime yenik düşerek kabul ettim. Sonra etraftan duydum yüksek kar veriliyormuş ama bana öyle söylenmedi. Fırsat olduğunda 10 milyon dolar getirirsem faydalanabileceğimi söyledi. Taşınmazlarımı satarak faydalanabileceğimi söyledim. Ocak ayına kadar söz verdiğim tarihlerle borçlarla, taşınmaz satarak 13 milyon 900 bin dolar verdim. 6 milyon 400 bin doları istediğim zaman getirdi. Parayı verdiğimde bana Denizbank imzalı kağıt da verdi. Şubeye gittiğimde de bana ekranlarını gösterdi” dedi.
Geriye 7.5 milyon dolarının kaldığını, deprem nedeniyle sıkıntılı olduğunu, ülkenin gri listede olduğunu söylediği için baskıda bulunmadığını söyleyen Turan, “33 milyonluk krediyi 3 saatte aldı. Kendini banka starlardan gösterdi. Bu paraları neden elden veriyoruz diye sorduğumda, ‘Ardacığım bu fon bankanın hazinesinde oluyor’ dedi. Paramı istediğimde annesinin hasta olduğunu söyledi. Ben de geçmiş olsun dedim” şeklinde konuştu. Paraları kardeşi ve şoförü aracılığıyla gönderdiğini belirten Arda Turan, “Denizbank’ın şubesine, Levent’in göbeğinde evraklarla para verdim. Tamamıyla Denizbank’a güvenerek bu paraları verdim. Hakan Ateş ile Mehmet Aydoğdu’yu suçlamayarak ama Denizbank bundan sorumludur. Denizbank, şube müdürüne sahip çıkmalıydı, Seçil Erzan’a değil” şeklinde konuştu.
Sanık tarafına dönerek Seçil Erzan’ı hiç tehdit etmediğini belirten Turan, “Şartları zorlamasına rağmen hakaret etmemeye çalıştım. 7.5 milyon dolar kaybettim ama hakaret etmedim. Para verme konusunda ikna etti. Bankaya gittiğimde ekrandan gösteriyordu. Amacım, banka paramı yönetsindi. Ben Hakan Ateş’e de Mehmet Aydoğdu’ya da ulaşabilirdim. Ama tüm işlemlerimi Seçil Erzan yapıyordu, sonuna kadar güveniyordum” dedi.
Mahkeme Başkanının, “Bunun dolandırıcılık olduğunu ne zaman anladınız?” sorusuna Turan, “Emre ağabey arayınca anladım. Bu konularda safım, saf olmasam bu kadar parayı verir miyim? Hep ısrarla sormuştum ‘Seçilciğim riski yok değil mi’ diye. Şube müdürüne güvenerek yaptım bu işi. Tüm işlemleri telefonla konuşarak yapardık. Paraları ben teslim etmedim. Bana ödediği paradan krediyi kapadım. Maalesef şikayetçiyim” dedi. “Seçil Erzan’ın etkin pişmanlıktan yararlansın mı?” sorusuna, Arda Turan, “Ben bu hukuk sözlerinden anlamıyorum. Ben paramı alırsam hiç yatmasın, beni ne ilgilendirir. Zaten zarardayım” demesi salonda gülüşmelere neden oldu.
Bir avukatın, “Seçil Erzan fonun başında Hakan Ateş demiş. Siz önceki ifadenizde tüm Denizbank yöneticilerinden ve Erzan’dan şikayetçi olduğunuzu söylemişsiniz” sorusuna Turan, “Doğru. Bizde güven tesis eden bir banka o yüzden şikayetçiyim. Banka zorlu bir yerdir, trafik olur. Seçil hanım sen rahatsız olma derdi, anında yüksek kredi kartı gönderirdi. Bir banka müdürü olarak Seçil Erzan her şeyi sağladı. Bankanın bir banka müdürüne sahip çıkmamasını anlamıyorum” diye cevap verdi.
Olayın ortaya çıkmasının ardından bankaya neden Fatih Terim ile gittiği sorulan Turan, “Fatih hoca büyüğümüzdür, hamimizdir. Böyle bir durum olduğunda bu durumu konuşmak için onunla gittim, Hakan Ateş ile olan ilişkisinden ötürü” dedi. Turan ifadesinin ardından adliyeden ayrıldı.
Duruşmada söz verilen Seçil Erzan, Fatih Terim’le ilgili açıklamalarda bulundu.
“Fatih Terim’le ilgili çok şey söyleniyor, açıklayayım” diyen Erzan şunları anlattı:
“Hoca bir dönem özel bankacılıkta zarar etmişti. Çok sinirlenmişti. Bana Fatih Terim önce 300 bin dolar ardından 1 milyon dolar teslim etti ve ‘Al bunu değerlendir, sen yaparsın’ dedi. Terim’in hesabına 2022 Ocak ayından itibaren 2023 Nisan ayına kadar gelen paraları, tüm paraları ona ben verdim. Hocanın 300 bin doları onun istediği kadar değerlenmedi. O paranın nasıl kullanıldığını da hatırlamıyorum. Fatih hoca yüklü harcamalar yaptığı için gayrimenkullerini satışa çıkardı. Bodrumdaki villasını sattı getirdi. Hocanın gayrimenkulleri satılsın diye emlakçının peşine düşmüştüm. Buradan gelecek fonla da gerçek, resmî bir Fatih Terim fonu kurmayı düşünüyordum. Zaten sonradan bana 1 milyon dolar göndermesinin sebebi de fazla harcama yaptığı içindi.”
Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Bu tarihler arasında yatan tüm paraları siz mi yatırdınız?” diye sordu. Erzan ise “Evet ben verdim” diye cevap verdi.
Seçil Erzan, Fatih Terim’e valizle para verdiğini ise “O dönemde hocanın hesabına yatırılan tüm parayı ben verdim. Mor valiz Umut’a verildi diye yazmışım zaten. O da şoförü” diye konuştu.
Fatih Terim ise önceki açıklamalarında “Fon için kimse benden bu zamana kadar herhangi bir para istemedi. Bu fon ile alakalı Seçil Erzan’a hiç para vermedim” demişti.
3 milyon dolar alacağı olduğunu öne süren Fatih Terim bu hesabı ise şöyle açıklamıştı:
“6 Nisan’da ben yine hesabımda ne olup bittiğini öğrenmek için Denizbank’ta çalışan Rüya Hanım ile mesaj üzerinden yazıştım. O da bana bilgileri atacağına ilişkin mesaj gönderdi. Gönderdiği excel tablosunda 3 kalem gözükmekteydi. Birincisinde 219 bin 300 dolar, 47 bin 400 lira (mevduat) ve saklama o/n 3 milyon dolar şeklinde bilgiler yer alıyordu. Sonrasında Seçil Erzan’ın olayını duyunca ben bankaya sinirlendim ve bankadaki tüm paramın eşim Fulya Terim’in Garanti Bankası’ndaki hesabına aktarılmasını istedim. Bana mesaj yoluyla gönderilen ve biraz önce yukarıda bahsettiğim 219 bin 300 dolar, 47 bin 400 lira (mevduat) paranın eşimin hesabına geldiğini tespit ettim fakat 3 milyon dolar halen gönderilmedi.”
Seçil Erzan ise davanın ilk duruşmasında Fatih Terim’le ilgili 300 bin dolar verdiğini anlatmıştı:
Seçil Erzan: 2020 yılında beni tanıyan, Galatasaray camiasından birisi. İsmini yazılı olarak vereceğim. O dönem kulüpten ayrılmıştı. Bana 300 bin dolar gibi bir para verdi. Verdiği paranın çok üstünde para istiyordu. Ben bu parayı ödemek için kredi çektim. Araba sattım, evime ipotek koydurdum. Ana parasının çok üstünde para aldı.
Savcı: Size ilk gelen kimdi?
Erzan: Yazılı olarak vereceğim.
Hakim: İnsanlar aptal değil, kim olduğunu herkes anladı. Fatih Terim mi o kişi?
Erzan: Evet, Fatih Terim. Ona herkes güveniyordu.
Günün sonunda mahkeme şikayetçiler listesinde adı yer aldığı halde dün duruşmaya katılmayan Selçuk İnan’ın ifadesinin talimatla Gaziantep’te alınmasına ve Seçil Erzan ile diğer tutukluların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.