Güran ailesi toplantıda çobana ‘birkaç tokat atmış’ sonra saat almış

Narin Güran'ın Diyarbakır'da öldürülmesiyle ilgili davada savcı esas hakkında mütalaasını verdi ve dava karar aşamasına geldi. Son duruşmada aile meclisi toplantısında köyün çobanını dövülmesiyle ilgili tanık ifadeleri dinlendi.

Gündem 26 Aralık 2024
Bu haber 12 ay önce yayınlandı
Güran ailesi Narin'in cesedin bulunmasından bir gün önce yaptığı toplantının görüntüleri ortaya çıkmıştı.

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustos’ta kaybolan ve cesedi 8 Eylül’de bulunan sekiz yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili davada savcı esas hakkındaki mütalaasını açıklarken dört sanığa birlikte tasarlayarak öldürme suçunda ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istedi. Yargılama bu sabah yeniden devam edecek.

Duruşmada amca Erhan Güran’ın evinin bahçesinde bazı aile bireylerinin katılımıyla yapılan toplantıya ilişkin kaydedilen görüntüler, mahkeme salonunda izletildikten sonra üç tanık dinlendi.

İlk ifadesine başvurulan sanık amca Salim Güran’ın yanında çalışan 15 yaşındaki R.A. oldu.

R.A. “olay günü, saat sabah 8-9 civarıydı. Salim, yaklaşık bir saat yanımızda kaldı, sonra gitti. Babam da işçileri almaya gitti. Saat 13.30 gibi gitti, ben orada kaldım. Saat 3-4 gibi Salim Güran yanıma geldi. “Baban nerede?” dedi, sonra babamı aradı ve “İşçileri dağıt, gel” dedi. Biraz oturduk, çay yaptık. Saat kaçtı bilmiyorum, ama yine babamı aradı ve “Neredesin?” dedi. Salim Güran ile birlikte çay içtik. Çay soğuduğunda babam geldi.” dedi.

Salim Güran’la konuşmasının ses kaydı dinletilince R.A., “Salim, senin yüzünden başımıza bunlar geldi, üstü ıslaktı, değiştirmişti” sözleri için ifadesini okumadan imzaladığını söyledi. Salim Güran’ın ayaklarının ıslak olup olmadığı sorusuna, “Hatırlamıyorum, dikkat etmedim” yanıtını verdi.  R.A. gözaltında ağladığını, bir kere dövüldüğünü iddia etti.

Diğer tanık olarak dinlenen çoban Ahmet Akgün’ün Güran ailesi bireyleri tarafından dövüldüğü iddia ediliyordu. Toplantıda ifadesinin yönlendirildiği ve darbedildiği iddia edilen çoban Ahmet Akgün’e mahkeme başkanı “O mecliste konuşulan neydi?” diye sordu. Ahmet Akgün “Dediler “Sen köydesin nasıl görmezsin bir şey?” diye yanıtladı.  Ahmet Akgün ayrıca “Beni önce dövdüler, sonra hediye saat aldılar” dedi.

Narin’in amcası Erhan Güran, Akgün’ün sorgulanmasını şöyle anlattı: “Ben, köyün çıkışına gittim. Hayvanlar geldiği zaman tek başınaydı. Dedim, ‘Kızımız kayıp, bize yardımcı ol. Hiç kimseyi mi görmedin mi?’ dedim. Benim yanımdan kaçtı. Kaçınca ben peşinden gittim. Eve gitti, kendini kilitledi. Astsubayı çağırdım, ‘Bu adam şüpheli hareketler yapıyor’ dedim. Ama bir şey yapmadılar. Ertesi gün yine beni görünce gelmedi. Yine şüphelendim ondan. Benim evimin altından hayvanları geçiriyordu. Dedim, ‘Ahmet’i çağırın, konuşalım.’ Ahmet kaçtı. Sonra Ahmet’i getirdiler. Onlar getirince sorduk, ‘Hiç kimseyi görmedim’ dedi. Sen gözü kapalı mı eve gidiyorsun? Ben şahsen değilim ama birkaç tokat atılmıştı, yalan söylediği için”

Narin babası Arif Güran ifadesinde, “Ahmet’in kamera açısında ben de vardım. Biz oraya toplantı için gitmedik, yemek için gittik. Ahmet konusu açıldı, “Belki bildiği vardır” diye çadırımı çağırdım. Bu adam da saat 18:00’de köye geldiği için, İsa da Narin’i saat 18:00’de köyde gördüm dediği için Ahmet’i çağırdık” diye konuştu. “Enes neden yoktu?” sorusuna ise baba Güran, “Planlı bir şey yoktu. Namazdan çıkınca yemeye çağırdılar. Ben, kızım nasıl kayboldu, bunun derdindeydim.” yanıtını verdi. Arif Güran, “Havalimanı kamerası bozukmuş. Bütün arıza benim kızımın mı başına geldi?” diye sordu.

Duruşmada savcı esas hakkında mütalaasını açıklayarak amca Salim Güran, Anne Hediye Güran, ağabey Enes Güran ve cesedi sakladığını itiraf eden komşu Nevzat Güran için ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istedi.

“İyi hale yer yok”

Savcı, ‘Aile polisleri yanlış yönlendirdi. Sanıklar eylemlerini müşterek fail olarak işledi. Suçlular ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalı. Nevzat ve Salim dahil tüm sanıklar suç ortağı. ‘İyi hal’e yer yok. Narin’i boğmak suretiyle ölümüne sebep oldular’ dedi.

Savcı mütalaasında ayrıca şu ifadelere yer verdi:

“Nevzat Bahtiyar ile Salim Güran’ın saat 15.10 ile 15.40 arasında uyumlu oldukları ve birlikte oldukları tespit edildi. Bu birliktelik ışığında söz konusu sanıkların eylemleri konusunda iştirak tanımı değerlendirildiğinde her bir suç ortağı fail konumundadır.

Bildikleri gerçeği açıklamamaları nedeniyle Narin Güran’ın ölüm sebebinin ortaya çıkmasına engel oldukları ve Narin Güran’ı boğmak suretiyle ölümüne sebep oldukları ve suça iştirak ettikleri tespit edildi.”

Baba Arif Güran eşini savundu

Cumhuriyet savcısının mütalaayı okumasının ardından “müşteki” sıfatıyla katılan baba Arif Güran’a söz hakkı verildi.

Güran, olay günü davetiye dağıtmak için Batman’da olduğunu, akşama doğru mahalledeki komşusunun arayarak nerede olduğunu sorduğunu belirtti.

“Bana ‘Narin görünmüyor. dedi. Ben de bu saate kadar Narin nasıl kayıptır? dedim. Bir kişi daha beni aradı ve Narin’in kaybolduğunu söyledi. Köye gelinceye kadar neredeyse 3-4 kez kaza geçiriyorduk. Kızım benim için kıymetlidir ve farklıdır. Benim için ne kadar farklı ise annesi için de farklıdır. Ben ne kadar önemsiyorsam annesi bir milyon kez önemser. Burada bir anneyi evladıyla sınıyorlar. Tedirgin olduğunu hiç hissetmedim telefonda konuşurken.” diyen Güran, daha sonra Tavşantepe Mahallesi’ne vardıklarını ve arama çalışmalarına katıldığını söyledi.

Güran, “Jandarma ekipleri köpeklerle geldi. 10-15 dakika kendimden geçtim. ‘Bu kadar kalabalık oradaysa kızımın başına bir iş geldi.’ dedim. Kalabalığa seslenerek, ‘Neden duruyorsunuz, herkes aramalara katılsın.’ dedim. O akşam hiç durmadım. Köpekler nereye gidiyorsa oralara baktım. Çocuklarım da yanımdaydı. Köyde başıboş köpekler vardı. Kızıma zarar verdiklerini düşündüm. Kimseyi savunmuyorum. Kızım için canımı veririm. Mısırın (tarla) içinde koşarak belki 3 kez gidip geldik. Amcamın oğlu ‘Bir trafik kazası var.’ dedi. Hastaneye gittik. Fotoğrafı gördüm, ona benzettim. Hastaneye önceden başkaları gidip baktı. Onun olmadığını söylediler. Ama ben yine gözümle görmek için gittim. O olmadığını öğrendik. Telefonuma ihbarlar gelmeye başladı. Sürekli dalga geçenler bile vardı. Konuşmayıp çocuk sesi çıkaran ihbarlar vardı. ‘Kızın yanımızda.’ diyenler de vardı.” beyanında bulundu.

Narin’in arama çalışmaları sırasında köyde “kriz masası” kurulduğunu ifade eden Güran, şunları söyledi:

“Karakolda kızımın tepeye çıkmadığını iddia ettim. ‘Narin görmemesi gereken bir konu için öldürüldü.’ dediler. Sadece benim bilgimin olmadığını söylediler. Ben de öyle bir şeyin mümkün olmadığını söyledim. 8 yaşındaki bir kız neyi görebilir ki kızıma kıydılar? Kızım akıllıdır. Salim benim kızıma zarar vermez. Salim’in tutuklanma sebebi saat 18.30 civarı köyden gittiği içindir. Salim’in işçileriyle ilgili bağlantılar ortaya çıkarıldı. Eşim daha sonra bir nişana gittikleri zaman o araca bindiklerini söyledi. Sürekli karakola çağrılıyordum. Kimden şüphelendiğimi soruyorlardı. Daha sonra kızımın koşan görüntülerini bana izlettiler. Kızım koşarken arkasına baktığını belirterek, neden kaçtığını sordular. Bilmediğimi söyledim. Eğer Salim ise kim ise gelip beni öldürselerdi.”

Davacı olduğunu belirten Arif Güran, “Narin’in annesinin namusuyla oynandı. Bu anne 8 yıl kızına baktı. Anneyi kızıyla sınıyorlar. Hayatımız dakikalara kalmış. Eşimin namusuna kefilim. Kimse kimsenin namusuna söz söyleyemez. Bir caninin, bir katilin evime girmesiyle bu hale geldik. Dayanamıyorum. Dünyada öyle bir şey var mıdır? Hem bir insanın kızını öldüreceksin hem de ailesinin namusuyla oynuyorlar. Televizyonlarda namus dersi verenler neredeler? Kimse Narin için bir şey yapmamıştır. Narin için her şeyi yapan devlettir. Kızımın mezarını yaptılar. Her gün her dakika her saniye ölüyorum. Ciğerim gitti.” diye konuştu.

Bu sırada tutuklu sanık anne Yüksel Güran ağlayarak, “Allah’ım bize yardım et.” dedi. Tutuklu sanık ağabey Enes Güran da ayağa kalkıp, jandarma personeline dönerek, “Bırak beni. Ben kalmak istemiyorum” diye konuştu.

Baba Arif Güran’ın amcası Hüseyin Güran da tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar’a dönüp, küfrederek, “Bize yalan söyledin. İftira attın bize” dedi.

Çıkan gerginlik üzerine sanıklar salondan çıkarıldı. Hüseyin Güran’ın da dışarıya çıkarılmasının ardından salondaki sanık yakınları, “Adalet istiyoruz” dedi. Mahkeme heyeti başkanı tüm sanık yakınlarının duruşma salonundan çıkarılmasını istedi.

Diyarbakır Baro Başkanı konuşuyor

Baba Arif Güran’ın ardından Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren söz aldı. Güran ailesinin kendisiyle temas kurduğunu belirten Eren, “Sosyal medyaya tweet atayım, programlara çıkayım. Yargı bu değil, adalet de hukuk da bu değil. Diyarbakır Barosu üzerinden bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Güran ailesini tanımıyorum. Diyarbakır Barosu’nun bu davalarla bir geçmişi var. Bu tür cinayetlerden edindiğimiz tecrübe var. Şu, ‘Aileyle ya da köyle bir temas kurmayın’ dedik, ‘lütfen gitmeyin’ dedik. 14 Eylül’de bana telefon açıldı. ‘Güran ailesi olarak sizinle görüşmek istiyoruz’ denildi. ‘Yönetim kurulu üyelerimizle birlikte baroda görüşebiliriz’ dedim. 4 kişi geldiler. Geldikleri zaman 4 saat görüştük. ‘Biz Diyarbakır’da bu davaya avukat bulamıyoruz’ dediler. Avukatlara telkinde bulunduğumu söylediler. ‘Görüştüğümüz avukatlar milyonlardan bahsediyor’ dediler, ben kendilerine avukatların ücret konusunda serbest olduklarını söyledim. ‘Çocuklarımız okula gidemiyor’ dendi. Ben de kendilerine ricada bulundum. Bir algı oluşmuşsa, bu algıya ben sebebiyet vermedim. ‘Cinayetin faili kimse teslim edin’ dedim. Onlar da bana daha sonra işkence konusuyla geldiler. Bu konuda barodan yardım istediklerini söylediler. ‘O mağdur arkadaşları lütfen baroya getirin’ dedim. İşkence mağduru kişiyi aradım, kendisine baroya gelmesini söyledim. ‘Başkanım, bu konuya dahil olmak istemiyor artık’ dedi. Ben o suç duyurusunu nasıl yapabilirim? 23 Eylül’de bir kez daha arandım. Kalabalık bir grup geldi. Bu görüşmede, kendilerinden bir ricada bulundum. ‘Bütün aile zan altında’ dedim. O esnada bana, ‘Efendim, cezaevinde akrabalarına işkence yapılıyor’ dendi. Cezaevinde bu çok zor. ‘Enes cezaevinden götürülmüş, dişleri çekilmiş’ dendi. Ben bir hukukçuyum. ‘Böyle bir iddia varsa, avukatlarınız bir görüşme gerçekleştirsin. Biz de komisyonumuzla bakalım’ dedim. Avukatlar bize dönmedi” dedi.

İnanılmaz veri akışı

Amca Salim Güran’ın, cinayet saatinde yaptığı telefon faturası ödemelerini gösteren delillere ilişkin konuşan Eren, “Sosyal medyada bir fatura sunuldu. Bir çizelge yayınladılar. Cinayet mahallindeyken 2 havale yaptığını söylediler. MASAK raporuna göre 2 ödeme yapılmış. Bu MASAK raporunu göstereyim, 580 TL’lik iki işlem gerçekleştirilmiş. Kamuoyu bunları ‘havale’ diye tartıştı. Sayın Başkan, 15.19’da gerçekleşen havale işlemi sistemsel bir havale işlemi. Türkiye Ekonomik Bankası’ndan, yani telefona girmeden yapılan bir işlem. Peki, 15.28’de bir fatura neden ödeniyor? Salim Güran’ın sistemsel olarak işlemi, hesabı sıfır bakiye olduğu için eksi 580 TL olarak tekrar işlem yapıyor. Peki, Salim Güran burada neden ödüyor? Günlerce arkadaşlarımla bunu yorumlamaya çalıştım. Sistemsel olduğunu nereden biliyorum? Salim Güran’ın HTS kayıtlarına bakalım. Saat 15.19’dan önceki Salim Güran’ın GPS kaydına bakalım. 15.16’da Salim Güran’ın telefonu bir bankacılık işlemi yapsaydı, telefonundan herhangi bir internet kaydı bulunmuyor. Yani herhangi bir havale işlemi gerçekleştirmemiş. Salim Güran’ın yakın zamanda, bir hafta önce mahkemenize sunulan telefon verilerine göre, yani şu telefona bir işlem yapıldığında hangi saniyede hangi uygulamanın öne çıktığını görebiliyorsunuz, bu işlemler incelenmiş. İkinci havale işlemi ise 15.28’de gerçekleşiyor. Bu sırada, tam o saniyelerde 71 saniyelik bir GPS bağlantısı bulunuyor. Birden fazla işlem için bağlanmış, telefonun birçok arka uygulaması sisteme bağlanmış. Salim Güran’a ait telefonun ödeme günü, ayın 21’i. Peki, Salim Güran o an resmi bir işlem yapma ihtiyacı mı hissetti? Meslektaşım şunu söyledi, ‘Salim Güran’ın telefonda inanılmaz bir veri akışı var.’ Bu durumda, ‘Telefonda temizlik mi yapılıyor?’ diye şüphe duyarım” diye konuştu.

Yas tutacaklarına kavga ediyorlar

Eren, Dara-2 kamera görüntülerinin izletilerek yaptığı konuşmada, “Ulusal Kriminal, Onur Bey’in düştüğü hataya düşmüş. Ulusal Kriminal, 15.34 diyor, ancak 6 dakika ileri alınca durum değişiyor. Önceki araç bir traktör. Ruhi Kaya, kamera görüntülerinden geçiyor ve oradan 1 dakika sonra gelen bir otomobil var. Bunu niye anlatıyorum? Herkes şu hataya düştü; Nevzat’ın aracının yukarıdan aşağıya indiğini göremiyoruz. Ama iddiası doğruysa, Salim’in aracının geldiğini görebiliriz. Ancak göremeyeceğimiz bir yol da var. Bu aile bireyleri, Narin bulunca yas tutacaklarına kavga ediyorlar. Ben bütün bunları anlattığım zaman, Arif Güran’ın acısını hissediyorum ama uydurulmuş bir delil ile konuşmadım. O gün orada bir şey yaşanmadı mı? Bir şey yaşanmış. Nevzat’ın silik olduğunu söyleyen aile bireyleri var. Benden önce şüphe duyan bir Arif Güran var” dedi.

Adımsayar ne kadar güvenilir

Eren, Salim Güran’ın cinayet saatinde telefonundaki adımsayar uygulamasında 45 adım attığı tutanağına ilişkin, “Eğer bu adımsayar, tespit ettiğiniz gibi doğruysa, kız çocukları iş yapıyor, alışveriş yapıyor, hatta çocukları ödeme için kendisini çağırıyor ve kendisi gidiyor. Ben mutfakta iki kez dolandım, 45 adım oldu. Adımsayar tutanağı ile ilgili, android telefonlarda eğer sizin GPRS kaydınız açık değilse, tespit edilemiyor. 19.00- 20.00 arasındaki 2 bin küsurluk adım” diye konuştu.

Kimse gerçeği anlatmıyor

Dosyada sanık ve tanıkların gerçeği anlatmadığını ifade eden Eren, “Narin’in kaybolma haberini alıyor. Asıl kritik soru şu; Narin kaybolduktan sonra 20.00- 24.00 arası adımlarını saydığınızda, camiye gitmek, okula gitmek gibi bir hareketlilik var mı? Saat 16.10’da Arif’in evinin önünden ayrılış anını göstereyim. Salim’in aracı, 16.18’de köyde. Şimdi bana ‘Bu nokta araba mı?’ demeyin. 16.13’te burada, kavşakta şu an devam ediyor. Ruhi Kaya’nın tabelasına geçiyoruz. 16.10’da Arif’in evinden ayrılıyor. Ruhi Kaya’nın kamera kayıtları, bu görüntüler silinmiş. Bu görüntüler sonradan getirilen görüntüler. Mehmet Selim Atasoy kaçta geliyor biliyor musunuz? 16.23. Motosikletini görüyor musunuz? Salim’in girdiği yerden tarlaya giriyor. Tam Mehmet Selim Atasoy 16.23’te geçerken, meşhur elektrikçilerin görüntüsü var. Onların mavi arabası. Bunu niye anlatıyorum? Bugün R.A.’ya bir soru sordum; ‘Siz orada gün içerisinde Salim ve babanız dışında kimseyi gördünüz mü?’ diye. ‘Hayır’ dedi. Sonra tekrar sorduk, ‘Hatırlamıyorum’ dedi. Yani neyi ifade etmeye çalışıyorum? Bize bu dosyada hiç kimse gerçeği anlatmıyor” dedi.

Cinsel istismar var mı?

Eren, 4 sanığın da cezalandırılmasını talep ederek, şöyle konuştu:

“Salim Güran’ın geri getirilen WhatsApp görüşmeleri dosyada var. 22 Ağustos’tan itibaren telefonundaki ses kaydı kapatılıyor. 23 Ağustos’ta ise geriye dönük arama kayıtları siliniyor. Hepsinin bir sebebi var. Şunu sormak istiyorum, ilk bize şunu söyledi. Tanımlaması neydi? Eskort. ‘Eskort ile görüştüm’ dedi. Peki, biraz sonra gözaltına alınma riskim varsa ben kayıtları silerim. Narin’in kaybolması ile bağın yoksa neden sildin? PSA… İlk celsede ısrarlı şekilde Nevzat’a şunu sordum. ‘Çanta neredeydi’ dedim, daha önce ‘kapalıydı’ dedi. Ben de soruyorum, eleştirebilirler. PSA hangi numunelerden çıktı? Vajen dış külot, iç yüz. Nereden çıktı? Narin’in çantasından. Özür dilerim burada Enes ve annesi var. Rapor şunu söylüyor, ‘cinsel istismarı tespit edemem’ diyor. Yazma ve etek çantanın içerisinde ise vajen 2 de yok, külot ön yüzde de yok, dış yüzeyde var. PSA testi nasıl yapılır? Şu şekilde kartla. Olay örgüsünde şunu oturtamıyorum, Cinsel ilişki sırasındaki şahıslardan bunlara geçtiyse? Ve ben şunu anlıyorum, o zaman bu eşyalara biri temas etti. Anneden de bulamış olabilir, bilemeyiz? Nevzat cinsel istismarda mı bulundu? Bilemeyiz. Diyarbakır Barosu katılan taraf olarak, 4 sanığın cezalandırılmasını talep ediyorum.”

Eren’in ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları da son görüşlerini söylediler ve dün 14 saat süren duruşma sona erdi. Mahkeme bugün sabah 09.00’da devam edecek, sanıklardan son savunmaları sorulacak. Eğer son savunmalar yapılırsa mahkeme karar aşamasına gelecek.

Narin cinayetinde şimdi de ‘adımsayar’ deliliNarin cinayetinde şimdi de ‘adımsayar’ delili

Narin cinayetinde son delil çok konuşulan o iddiayı destekliyor: Anne Yüksel ve ağabey EnesNarin cinayetinde son delil çok konuşulan o iddiayı destekliyor: Anne Yüksel ve ağabey Enes

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.