Motosikletli cinayetin altından uyuşturucu çetelerinin hesaplaşması çıktı
İstanbul Havalimanı'nda yakalanan yangın hortumu içinde kristal metamfetamin davasında iki İranlı 16 ve 22 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kargo sahibi olduğu iddia edilen Rahman isimli diğer İranlı ise kaçak. Dahası gerçek kimliği tespit edilemedi.
İstanbul Havalimanı’nın kargo bölümüne 4 Haziran günü Avusturya’ya gönderilmek üzere bir koli verildi. X-Ray cihazından geçen kolideki yoğunluk nedeniyle Gümrük Muhafaza ekipleri koliyi şüpheli olarak ayırdı. Getirilen narkotik köpeklerinin incelemesiyle kolide yangın hortumu içine gizlenmiş 9 kilo 400 gram kristal metamfetamin ele geçti.
İstanbul Narkotik ekipleri başlattıkları çalışmada kargoda gönderici olarak adı yazılan İranlı Muhammed Şeyh Süleymani’yi yakaladı. Muhammed Şeyh Süleymani de kargoyu Türkiye’de yaşayan İsa Chenarli isimli başka bir İranlı’dan aldığını, içinde ne olduğunu bilmediğini söyledi. Telefonla polislerin istediği yere çağırdığı İsa Chenarli gözaltına alındı.
İstanbul’da tekstil işi yapan İsa Chenarli ifadesinde kargonun kendisine değil, Rahman isimli bir başka İranlıya ait olduğunu söyledi. İki isim çıkarıldıkları mahkemece 14 Haziran’da tutuklandı ama Rahman isimli şahıs sır olarak kaldı. Kod ismi olduğu değerlendirilen Rahman’ın operasyon öncesi Türkiye’de yaşadığı, ancak şu anda nerede olduğu bilinmiyor. Bu işi yapan İranlıların büyük bölümünün de gerçek isim yerine Türkiye’de başka isim kullandığı kaydedildi.
Öte yandan son yıllarda Türkiye’deki uyuşturucu davalarında sanık İranlı sayısında ciddi artış yaşandı. Bunun nedeni olarak yapılan değerlendirme şu: İranlılar eskiden uyuşturucuyu İran’da üretip Türkiye üzerinden dünyaya satardı, şimdi ise uyuşturucuyu da bizzat Türkiye’de üretip doğrudan Türkiye üzerinden kendileri dünya piyasasına sunuyor.
İki İranlı’nın son duruşması İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İlk sözü tutuklu sanıklardan İsa Chenarli aldı ve tercüman aracılığıyla “İstanbul’da mağazacılık yapıyorum. Kargo paketinin içinde ne olduğunu bilmiyordum. Paketi Muhammed Şeyh Süleymani’ye ben verdim. Pakette ne olduğunu o da bilmiyordu” dedi.
Muhammed Şeyh Süleymani ise savunmasında “İstanbul’da rehberlik yapıyorum. Türkiye’de oturma iznim yoktu. Hacı olarak tanıdığım İsa Chenarli’den kimlik istedim. O da bana kimlik verdi, karşılığında da, param olmadığı için verdiği kargoyu ben teslim ettim” dedi.
İsa Chenarli bu ifadenin ardından “Muhammed Şeyh Süleymani yalan söylüyor. Ben sahte kimlik ayarlamadım. Bana bunu kargo olayından önce söyledi. Kimliği ben vermedim, bu isteğini arkadaşlarıma ilettim” diyerek kendisini savundu.
Savunmaların ardından mahkeme paketi kargoya veren Muhammed Şeyh Süleymani’ye 16 yıl 10 ay hapis cezası, İsa Chenarli’ye ise 22 yıl 6 ay hapis cezası verdi.