Kaplan davasında eski Ak Partili yönetici Barış Kurt’un avukatı konuştu: Kolluk soruşturmayı etkiledi tahliye edilmeli

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne açılan 20’si tutuklu 61 sanıklı davanın duruşmasında Barış Kurt’un avukatlarından Muhammed Hardalaç dosyada yaşanan gelişmeler nedeniyle yargılamanın adil olmayacağını ileri sürdü.

Gündem 23 Mayıs 2024
Bu haber 1 ay önce yayınlandı

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 20’si tutuklu 61 kişinin yargılandığı Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın duruşmasına Sincan Cezaevi’nde devam edildi.

Duruşmada sanıkların ve avukatların tahliyelerine ilişkin talepleri alındı. Tahliyesini ve beraatini isteyen tutuklu sanık eski Ak Parti Ankara İl Yöneticisi Barış Kurt HTS inceleme tutanağına BTK’dan gelen verilerin haritalara yanlış yerlere yerleştirildiğini ve düzmece bir dosya nedeniyle tutuklandığını savundu.

Barış Kurt ”Benim ruhsatlı silahım için emniyet ruhsatsız diye savcılığa yazı gönderiyor. Savcılık da bana soruyor ceza vermek için” iddiasında bulundu.

Kurt şöyle devam etti:

”Bir aydır gece gündüz düşünüyorum. HTS kayıtlarına bakma imkanınız oldu mu? Erkan Doğan isimli kişi birçok suçtan sabıkalı. Ben mühendis adamım, onunla yarışamam. Ayrıca bir sürü suça karışmış birini neden makam şoförü diye yanımda gezdireyim? Bugün burada anlatacaklarım sadece Erkan Doğan’a karşılık değil. Bu davadaki ifadeler organize şube müdürleri tarafından yazılmıştır. Yargı yanıltılmıştır. Ben buna dair suç duyurusunda da bulundum. Benim sabıkam yok. HTS inceleme tutanağına BTK’dan gelen veriler haritalara yanlış yerlere yerleştirilerek tutuklandık. Erkan Doğan’a şiddet uygulandığı söylenen Akman Plaza’da Ayhan Bora Kaplan, Muhammed Kaplan ve Adnan Kaplan’ın hiçbir zaman aynı anda orada olmadığı HTS kayıtlarından belli. Nitelikli yağmadan tutuklandım. İddianamede Erkan Doğan’a ait olan ve yağmalanan cep telefon ile baz verdiği söylenen telefon başka. Buna bile dikkat edilmemiş. Ben bundan tutukluyum böyle bir şey olabilir mi?

Birilerinin koltuk ve para sevdası yüzünden oldu bunlar. Eğer ilk gün emniyette dedikleri ifadeleri verseydim başıma bir şey gelmeyecekti. Yüzüme bile bakmıyorsunuz, neyim ben, terörist miyim? Ben ne yaptım da cezaevindeyim? Hiçbir şey yapmadım, hiç kimseyi dövdürmedim. Ayhan Bora’yı tanırım, arkadaşımdır. Erkan Doğan’ı geçmişten zaten yıllar öncesinden tanırım ama onu yanımda çalıştırmadım. Benim hayatım kararıyor. Lütfen bakın şu HTS kayıtlarına. Adaletinize güveniyorum demek istiyorum. 2003’te geldim ben Ankara’ya. 20 yıllık emeğim gitti, uluslararası yayınlarım var. Bazılarının koltuk, bu Erkan Doğan’ın da para sevdasına yapıldı bunlar. Benim aracımda yakalanan ruhsatlı silahımı ruhsatsız dediler polisler yırtıp attı. Savcıya ‘neden bakmadınız koduna’ diye sordum. Benim ruhsatlı silahımı emniyet ruhsatsız diye savcılığa yazı gönderiyor. Savcılık da bana soruyor ceza vermek için. Bu hale mi geldi devlet? Ben tahliyemi, beraatimi istiyorum.”

Tutuklu sanık Kanber Keskin ise ”Örgüt kurmadım, yöneticisi de değilim. Herhangi bir suça karışmadım. Baskı ve tehdit ile Ayhan Bora Kaplan aleyhinde ifade vermedik diye burada müebbet hapis ile yargılanıyoruz. Ben herhangi bir suça karışmadım. Tahliyemi talep ediyorum, beraatimi istiyorum. Önce Allah’ın adaletine sonra da sizin adaletinize güveniyorum” diye konuştu.

Tutuklu sanık Sercan Keleş de “Bizi buraya cinayet zanlısı olarak getirdiler. Semih bizim kardeşimiz. Bizim burada dahlimiz varsa zaten ortaya çıkacaktır. Bizim kendimize güvenimiz tamdır. Bizim annelerimizin ahı bu zulme ortak olanların yakasını bırakmayacak. Sizin adaletinize güveniyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.

Barış Kurt’un avukatlarından Nazmi Kobal “Erkan Doğan gibi 8-9 tutarsız ifade veren, pek çok suç kaydı olan bir isim neden bu dosyaya dahil ediliyor? Müvekkilim bir odaya alınıp polislerce ‘Senin söyleyeceklerin burada oturan sanıkların söyleyeceklerinden daha gerçekçi ve daha bağlayıcı olacağı için şu şu isimleri dahil etmeni talep ediyoruz’ deniyor. Bu da kendisi eski bir yönetici olduğu için isteniyor. Ama müvekkilim bunu kabul etmiyor. Geç kalınmış adalet adalet değildir. Ben müvekkilimin en ağır adli kontrol şartlar da olsa uygulanarak tahliyesini talep ediyorum.“

‘Devam eden yargılama adil olmayacak’

ANKA’nın aktardıklarına göre Barış Kurt’un avukatlarından Muhammed Hardalaç da yargılamanın dosyada yaşanan gelişmeler nedeniyle adil olmayacağını ileri sürerek şunları söyledi:

”Organize Şube’nin bütün bilgisayarlarına şu an elkonmuş durumda. Şu aşamaya kadar kaç kolluk kuvveti hakkında soruşturma başlatılacağı bile belli olmazken devam eden yargılama adil olmayacaktır. Çünkü kimse bu durumda kolluk kuvveti soruşturmayı etkilemedi diyemez. Gizli tanık aşikar oldu ‘zorla ifade verdim’ diyor. Bunları duymamış gibi yargılamaya devam edemeyiz. Şu an gözaltına alınanlar arasında Organize Şube Müdürü yok, bir altı var. Çünkü burada klik bir yapı var.

Gizli tanık Serdar Sertçelik beyanları ile tanzim edilmiş bir dava dosyasında bu tanığın zorla ifade verdiği ortadayken Sertçelik’in ilk ifadesi ile hüküm kurulması bağımsız adaletin tecelli etmesini mümkün kılacak mıdır? Bizim beraate ilişkin kaygımız yok. Gerekirse istinafa, AİHM’e başvururuz. Bizim tutukluluğa itirazımız var. Gizli tanık beyanları delil olarak kullanılamaz. Baz raporuna ilişkin veriler hukuka aykırılıklar içermektedir. Tahliyesini talep ediyoruz. Tahliye olmazsa da adli kontrol şartların uygulanmasını istiyoruz.”

Duruşmaya verilen aradan sonra sanık avukatlarının talepleri dinlenecek.

Kaplan duruşmasında üçüncü gün: Soylu'nun ismi tutanaklardaKaplan duruşmasında üçüncü gün: Soylu’nun ismi tutanaklarda

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.