Kaplan soruşturmasındaki şüpheli müdürler birbirlerini yalanladı
Ayhan Bora Kaplan suç örgütünün yargılandığı davanın duruşmasında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun adı tutanaklara geçti. Tutuklanan emniyet müdürleri için ise müfettişler 'görevi kötüye kullanma var' tespiti yaptı.
Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 20’si tutuklu 61 sanığın yargılandığı davanın 12’nci celsesinde tutuklu sanık Muhammed Kaplan’ın avukatı tutuklanan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 20’si tutuklu 61 kişi hakkında Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın Sincan Cezaevi’nde 12’nci duruşması yapıldı.
Duruşmada sanıkların tahliye talepleri alındı. Tutuklu sanıklar Ayhan Bora Kaplan, Adnan Kaplan, Arif Buğra Meşe, Deniz Uğurcan, Emir Akyol, Furkan Anıl Bahar, Hasan Can Saraçoğlu, Hasan Arslantaş, Levent Erdoğan, Mahmut Gökhan Çangay, Muhammed Kaplan, Tansel Aktan, Uğur Pekşen, Umut Can Yıldırım, Yusuf İzzet Savaş tahliye talep ettiler.
Tutuklu sanık Adnan Kaplan’ın avukatı Mehmet Yaşar Bulduk ”Ben daha önce size bir başka dosyada 13 dakikalık video izletmiştim ve bunu çok detaylı izlemiştiniz. Ancak burada taleplerimiz dikkate alınmıyor. Erkan Doğan’ın beyanlarına ilişkin tek soru sormadınız. Müvekkilim suçsuzdur. Tutuklanan emniyet görevlilerinin ‘tanığı etkilediği’ belirtiliyor. O yüzden bu dosyaya sunulan HTS kayıtlarına nasıl güvenilebilir? Müvekkilimin tahliyesini istiyorum” dedi.
Öldürülen Mahfuz Tatar’ın kardeşi İlhan Tatar duruşmada hakim karşısına çıktı. Tatar, Kaplan’ın yakın olduğu iddia edilen eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında iddialarda bulundu.
Gazeteci Müyesser Yıldız’ın duruşma salonundan aktardıklarına göre Tatar ile Bora Kaplan arasında yaşanan tartışma ve Soylu’nun adının geçtiği kısımlar şöyle:
Kaplan: İfadesinde geçenleri nereden duymuş, bu ifadeyi neye dayanarak vermiş?
Tatar: Bu şahıs torbacı.
Kaplan: Torbacı sensin. Düzgün konuş, saygısız.
Tatar: İşin içinde yokuz, ne istiyorsa verelim, kapatalım dedi. İşin içinde olmayan bunu söyler mi?
Kaplan: Sorum bu değildi. (Tatar sözlerini tekrarlayınca) La bi sussana.
Başkan: Azarlar gibi konuşma.
Kaplan: Sorularıma cevap vermiyor.
Tatar: Sen kimsin, cevap vereyim?
Kaplan: Sen kimsin lan? Ümit Günay ne zaman gitmiş bunun yanına? Ümit Günay cezaevinde, çağırıp soralım.
Tatar: Sana göre zaten her şey yalan. Sütten çıkmış ak kaşıksın.
Kaplan: Amcan Arslan Tatar’la bir problemin var mı?
Tatar: Bu konu onu ilgilendirmez, görüşeceğiz seninle… Kendi adaletimizi kendimiz…
Kaplan: Daha önce niye benden şikayetçi olmamış. Abin uyuşturucu işi yapıyor mu?
Tatar: Asıl baron ve uyuşturucu işi yapan sensin, Süleyman Soylu’yla…
Kaplan: Edepsizlik yapma. Devlet büyükleri hakkında doğru düzgün konuş. Küfür edersen karşılığını alırsın.
Tutuklu sanık Muhammed Kaplan’ın avukatı Volkan Şener Mahkeme Başkanına “Emniyette yaşanan şiddet, baskı ve tehdit olaylarını anlattıktan sonra pek çok emniyet görevlisi hakkında işlem yapıldı. Ancak siz hiçbir işlem yapmadınız. Bu kişiler tanıklar üstünde baskı kurarak zorla beyanlarda bulundurdu. Bunlar adliyeye karşı işlenen suçlardır ve yargılamaya etki etmek içindir. O yüzden sizin bu kişiler hakkında şikayette bulunmanız gerekirdi, oysa yapmadınız. Kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunmanızı talep ediyoruz. Bu yüzden sizden resen işlem başlatmanızı talep ediyorum. Müvekkilimin de tahliyesini istiyorum” dedi.
Avukat Gülay Koçyiğit de tutuklu sanık Mutlu Ayaş’ın tahliyesini talep etti. Avukat İbrahim Kaman da Tansel Aktan’ın tahliyesini talep ederek “Operasyonu gerçekleştiren emniyet görevlilerinin durumlarını takip ediyoruz. Onlar gözaltına alınmış ve tutuklanmışlardır. Bu yüzden bu dosyanın alt yapısını oluşturan gizli tanıkların ifadeleri, sunulan kayıtlar bu dosyada geçersiz hale gelmiştir” dedi.
Necdet Atilla Çiftçi’nin avukatı ise adli kontrol şartlarının kaldırılması talebinde bulundu ve “Üçüncü sınıf emniyet müdürünün sadece müştekiyi teşhis etti diye yargılanması doğru değildir” ifadelerini kullandı.
Müşteki Ayhan Bora Kaplan ve adamları tarafından dişleri sökülerek kendisine iki gün boyunca işkence edildiğini öne süren müşteki Erkan Doğan’ın avukatı ise tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devam etmesini talep etti.
Öte yandan Kaplan dosyasındaki bir soruşturmaya dair de gelişme yaşandı.
Tutuklanan emniyet mensuplarıyla ilgili İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporu tamamlanarak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
Raporda, Serdar Sertçelik’le irtibatın koptuğu günden 9 gün sonra 5 Aralık 2023’te Sertçelik için 80 il emniyet müdürlüğüne ve Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Daire Başkanlığına, şüphelinin yurt dışına çıkma ihtimali ve yakalanmasına yönelik yazı gönderildiği belirtildi. Ayrıca, Sertçelik’in yurt dışına kaçışı ve ardından yakalanmasına ilişkin gerekli çalışmanın yapılmadığı ve gerekli özenin gösterilmediği değerlendirilmesi yapıldı. Tutuklanan Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcı ve serbest bırakılan Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü hakkında ‘görev ihmali’ ve ‘görevi kötüye kullanma’ tespiti yapıldı.
Öte yandan, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun, cumhuriyet savcılarının görev ve yetkilerine ilişkin maddesindeki, ‘Cumhuriyet savcılarının sözlü veya yazılı istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kolluk amir ve memurları hakkında cumhuriyet savcılarınca doğrudan doğruya soruşturma yapılır’ hükmü uyarınca gereğinin takdir ve ifasının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ait olduğuna kanaat getirildiği aktarıldı.