Minik Narin sanki yer yarıldı, içine girdi
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine kayyım yönetimindeki dönemde bağış yağmış. Vatandaşlar arsalarının imar durumunun değiştirmesi şartıyla banka üzerinden para yollamış. Yollayanlardan biri, 'Eğer imar değişmezse paramı geri isterim' bile demiş.
Türkiye’de belediye denince bazı vatandaşların aklına çöplerin toplanması, suların akması, diğer hizmetlerin yerine getirilmesi, kısaca hayatın güzelleşmesi geliyor. Bazı vatandaşlar için ise belediyenin bu fonksiyonları ikinci planda. Varsa yoksa imar izni demek belediye.
Kimi arsasının statüsünü değiştirmek, örneğin tarladan imara açık yere çevirmek istiyor, kimi mevcut imar planındaki hakkını arttırmak, kimi de belediye tarafından ‘yeşil alan’ diye sınıflanan arsasına inşaat yapabilmek.
Türkiye’nin geri kalanı gibi Diyarbakır da bu konuda istisna değil. Belediyenin imar komisyonu gözlerin en çok dikildiği yer.
Diyarbakır 2019 yerel seçiminde Selçuk Mızraklı’yı belediye başkanı seçti. Ancak aynı yılın Ağustos ayında Mızraklı görevden alındı ve 22 Ekim’de tutuklandı. Diyarbakır’ın yüzde 62,93 oranında oy alan yönetiminin yerine dönemin Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu getirildi.
Kayyım dönemi belediyesi, Diyarbakır’da imara bakışı da değiştirdi. Şimdi ortaya çıkan belgelerden anlaşılıyor ki, bu dönemde vatandaş belediyeye ‘bağış’ta bulunarak kendi arsasının veya binasının imar durumunu değiştirmek için ciddi bir çabaya girmiş.
Duvar’dan Bahadır Özgür’ün haberine göre bağışlar hep ‘şartlı’ verilmiş. Yatırılan paralara konan ‘şart’ da belli: Benim arsama/binama imar vermeniz karşılığı bu parayı yatırıyorum.
‘Şartlı bağış’ Türk hukukunda yer alan bir kavram. Örneğin bir arsanız var, bunu valiliğe veya belediyeye ‘Üzerine okul yapılması şartıyla’ bağışlayabiliyorsunuz. Veya paranız var, yine belediyeye veya valiliğe veya herhangi bir yardım kuruluşuna bu parayı belli bir alanda kullanılması için bağışlayabiliyorsunuz. Yani, ‘şartlı bağış’ aslında hep yardımseverlikle ilgili bir şey.
Ama Türkiye’de bazı belediyelerin bu ‘şartlı bağış’ kavramını hayli genişlettiği, normalde zaten yapması gereken işler için de, bazen de yapması gereken işleri hızlandırmak için de ‘bağış’ almaya başladıkları anlaşılıyor.
İşte Diyarbakır’ın kayyum yönetimindeki Büyükşehir Belediyesi bunu yapmış. Vatandaş, banka üzerinden parasını belediyeye gönderirken dekonta sadece ‘şartlı bağış’ demiş ama daha sonra belediyeye ilettiği dilekçelerinde bu ‘şart’ın mahiyetini de yazmış. Bu dilekçelerin bir bölümü not defterinden koparılmış sayfalara el yazısıyla yazılmış minik not gibi şeyler.
Bazı kağıtlarda “Yeşil ve spor alanı iken konut alanına (ticari) dönüştürülmesi şartı ile bağış” yazılı sadece. Bazılarında da “Sonunda sesimizi duyan bir belediye ile muhatap olmamızın verdiği memnuniyet karşılığında şahsıma ait arsanın bulunduğu bölgede yapılacak plan çalışması, herhangi bir yargı kararı veya belediye tarafından iptal edilmesi durumunda faizsiz ana paranın iadesi şartı ile (3.000.000) Türk Lirası bağışta bulunmak hususunu arz ederim” deniyor.
Bağış yapanların notlarında anlaşılan bağış karşılığı imar planlarının lehlerine işlemesi. Belediye meclisinde bu isteklerin bir kısmı onaylanmış hatta iddiaya göre belediyenin imar komisyonu 31 Mart seçiminden sonra bile, yeni belediye başkanı mazbatasını alana kadar da çalışmaya devam etmiş.
Diyarbakır bu konuda yegane örnek değil. Daha önce Yozgat’ın Sorgun Belediyesinde de benzer belgeler ortaya çıktı, orada da belediyenin imar karşılığı şartlı bağış kabul ettiği anlaşıldı. Bu yüzden belediye yetkilileri soruşturuldu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bu soruşturmanın yapılması için gereken izni verdi.