Okumanın yeri ve yaşı yok: 68 yaşında köyden üniversite derslerine katılıyor
Isparta’da Orman Bölge Müdürlüğü’nde çalışan üç çocuk annesi Gülsüm Taşdemir’in çocukken okumasına izin verilmedi. Çalışırken ortaokulu ve liseyi bitiren Taşdemir ardından iki yıllık üniversite bitirdi. Bu yıl da ikinci üniversitesine başlıyor.
Türkiye’de kız çocuklarının eğitime erişimi geçmişten bugüne tartışma konusu. Zorunlu eğitim ile ilgili kurallar katılaştıkça özellikle son yıllarda kız çocukları da erkek çocuklarıyla hemen hemen aynı okullaşma oranına sahip oldu. Yine de okullaşma okul öncesinde, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretimde hem erkek hem kız çocuklarının tamamını kapsamıyor. Bu yaştaki çocukların yaklaşık yüzde 9’u okula gitmiyor.
Çok değil 20 yıl öncesine kadar kız çocuklarının yüzde 88,4’ü okul öncesi eğitime, yüzde 12,66’sı ilköğretime 54,84’ü ortaöğretime gitmiyordu. Bir dönem “Kız çocuğunun okulda ne işi var” diyenlerin azımsanmayacak kadar çok olduğu bu verilerden anlaşılabiliyor. Gülsüm Taşdemir’in babası da böyle düşünlerdendi. İlköğretime 1980 yılında başladı Gülsüm, ancak dört yıl sonra babası “Kızlar okumaz, okulda ne işi var” diyerek ortaöğretime gitmesine izin vermedi. Babasının kararıyla okuldan uzak kalan Taşdemir tam 40 yıl sonra azmiyle ikinci üniversitesini kazandı.
Babasının okula göndermediği 51 yaşındaki Gülsüm Taşdemir üçüncü oğlunun doğumundan sonra, yaklaşık 12 yıl önce Isparta Orman Bölge Müdürlüğü’nde taşeron işçi kadrosundan temizlik personeli olarak çalışmaya başladı. Çalışırken önce açık öğretimden ortaokulu, ardından liseyi bitiren Taşdemir üniversite sınavına da hazırlandı.
O dönem çalıştığı kurumun misafirhanesinde görevli olduğu için Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Isparta Meslek Yüksekokulu Otel Lokanta ve İkram Hizmetleri Bölümü Turizm ve Otel İşletmeciliği Programı’nı tercih edip kazanan Gülsüm Taşdemir geçen yıl okulu bitirdi. Mezun olduktan sonra okuma aşkından vazgeçmeyen Taşdemir bu yıl tekrar girdiği üniversite sınavında dört yıllık ISUBÜ Orman Endüstrisi Mühendisliği Bölümü’nü kazandı.
Okumayı çok sevdiğini söyleyen Gülsüm Taşdemir “Eskiden ‘Kızlar okumaz’ diye bir şey vardı. Babamız bizi ‘Kızlar okumaz, okulda ne işi var’ deyip göndermedi. Tabii cahillik belki bilmiyoruz. Sonra zaman geçti, evlendik. İki oğlum oldu. Eşim nedeniyle tayinimiz çıktı, bazı yerlere gittik. Sonra bir oğlum daha oldu. Oğlum olduktan sonra Orman Bölge Müdürlüğü’nde taşeron işçi olarak çalışmaya başladım.
Çalıştığım yerde bir arkadaşım vardı. Hülya Hanım, okuyordu dışarıdan, şehit yakını olarak işe girmişti. O dedi ki ‘Beraber okuyalım o zaman, niye okumuyoruz?’ Dışarıdan ortaokulu, liseyi bitirdim. Ondan sonra da üniversite sınavlarına girip kazandım. Çalıştığım yere fayda sağlamak için turizm ve otel işletmeciliğini yazdım. Orayı da bitirdim. Tekrar okuma aşkıyla devam ederek bir daha üniversite sınavına girdim. Bu sefer ormanda çalıştığım için Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Orman Endüstri Mühendisliği’ni kazandım” dedi.
Bu mücadelesinin herkese örnek olmasını isteyen Gülsüm Taşdemir “Okumanın yaşı yok. Herkes okuyabilir. Gençlerimize örnek olsun. Bütün kızlar okusun. Tabii ki biraz zorlu geçecek ama azimden bir şey kurtulmaz. Herkes azimle bunu yapabilir. Geceyi gündüze katarak okumaya çalışacağız. İnşallah da başarırız. Çok iyi tepkiler alıyorum zaten oğlum öğretmen. O yardımcı oldu, sürekli bana ‘Anne yapabilirsin’ dedi. Derslerimde hep yardımcı oldu. Hepsi teşvik etti. Üç oğlum, eşim, gelinim var. Çevremden hep destek aldım. Süreç böyle devam etti” diye konuştu.
Orman Bölge Müdürlüğü’ndeki görevine halen temizlik işçisi olarak devam ettiğini söyleyen Taşdemir “Hiçbir dershaneye, başka kurslara gitmedim. Gelecek sene sınava girecek oğlum var. Onunla beraber çalıştım. Ev işlerinde eşim çok yardımcı oldu. Böyle başardım. 35 yaş üstü devlet kontenjanı olduğu için başvurdum. Devletimiz sağ olsun, bu konuda bize yardımcı oldu. Öyle olunca da üniversitede mühendisliğe yerleştim” ifadelerini kullandı.
Gülsüm Taşdemir’in gelini Hasibe Taşdemir de “Annemle çok gurur duyuyorum. Ailemiz adına bizi böyle temsil ettiği için çok mutluyuz. Başarılarından, azminden gurur duyuyorum. Onun gelini olmaktan da çok mutluyum. Gerçekten okumanın yaşı yok. Annem bunun en güzel örneği. Kendisinin birçok genç kıza ve yaşı fark etmeksizin birçok kadına örnek olmasını diliyorum. Hepimize hiç durmaksızın okumayı tavsiye ediyorum” dedi.