17 yaşındaki kızın dramı: Babası hapiste, annesi hasta, kendisi depremde enkazdan çıktı, patronunun istismarına uğradı…
Adana’da okulda çalışan bir kadını taciz ettiği öne sürülen okul müdürüne mahkemeden 'teşvik' gibi ceza: 112 gün hapis cezası aldı, bu da her gün için 20 lira para cezasına çevrildi.
Türkiye’de kadınlar her gün bin bir türlü tacize uğramaya devam ediyor. Okulda, işte, sokakta, yolda, her yerde. Yıllardır tanıdıkları, birlikte iş yaptıkları ya da hiç tanımadıkları erkeklerin tacizine maruz kalan birçok kadın failinden şikayetçi olsa da yargı ya hiç ceza vermiyor ya da faillere ‘teşvik’ gibi cezalar veriyor. Böyle kararlardan biri de Adana’dan çıktı.
Üç çocuk annesi K.E. Adana Kozan’da çalıştığı okulun müdürü İrfan S.’nin mesaj yoluyla tacizine uğradığı iddiasıyla 25 Ekim 2023’te şikayetçi oldu. İrfan S. hakkında soruşturma açılsa da okul müdürü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Müdür hakkında “mesaj yoluyla taciz” suçlamasıyla 2. Asliye Ceza Mahkemesinde karar duruşması vardı.
Mahkemede okul müdürü İrfan S.’nin K.E.’ye “Yalnızlığını belli etme, ben de yalnızım çıkar gelirim” şeklinde mesajlar attığı ve K.E.’nin sosyal medyada paylaştığı fotoğrafın altına “Seni eşinle görmeye dayanamıyorum” ifadelerini kullandığı belirtildi.
Mahkeme tacizin haberleşme aracı kullanarak yapılmasından dolayı İrfan S.’yi önce 135 gün adli para cezasına, daha sonra da sabıkasız olmasından dolayı cezanın 112 güne düşürülmesine ve sanığın her gün için 20 lira, toplamda 2 bin 240 lira para cezasını dört taksitle ödemesine hükmetti.
Az ceza verilmesine tepki gösteren K.E. “Yargılama süreci benim için zorluydu. 112 gün para cezası aldı. Ben taksitli olmasına çok şaşırdım. Hapis cezası olabilirdi. Taksitli bir ceza olmadan hapis cezası olmalıydı. Ben haklı olduğuma inandığım için hukuksal olarak mücadele başlattım. Daha ağır ceza almasını isterdim. Bir yıl boyunca ailem ve ben yıprandık. Daha ağır ceza alması için birilerinin canı daha fazla mı yanmalıydı. Eşim ailem destekti ama sürekli bir yıl boyunca konuşuldu ve psikolojik olarak çok yorucu üzücü bir dönem oldu. Bir eğitimcinin bunu yapmaması gerekir. Bütün, insanlar bu eğitimciye çocuklarına emanet ediyor. Daha önce de bir sürü davası olmuş, ama bir şekilde aklanmayı başarmış” dedi.