Murathan Mungan: ’42 şiirimi çöpe attım’

Yazar ve şair Murathan Mungan "'Çağ Geçitleri'ni çıkarmadan önce ben 42 şiiri çöpe attım. Bu da olgunlukla, yaşla gelen bir şey" dedi.

Kültür Sanat 14 Aralık 2025

Yazar ve şair Murathan Mungan “‘Çağ Geçitleri’ni çıkarmadan önce ben 42 şiiri çöpe attım. Bu da olgunlukla, yaşla gelen bir şey” dedi.

Mungan, Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle düzenlenen ’42’nci Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda okurlarıyla bir araya geldi.

Faruk Şüyun’un yönettiği ‘Murathan Mungan’ın Her Hali’ başlıklı söyleşide konuşan şair “2026’da biraz ayaklarımı uzattığım zaman ‘Yani, hoştu ya’ diyeceğim ama şu anda türbülanstayım” dedi.

50 yıldır yazarlık hayatında hiç durmadan çalıştığını belirten Murathan Mungan şunları söyledi:

“50 yıldır hiç cepten yemedim. Hep yeniden çalıştım. Bu süreçte güzel olgunlaşıyorum. Gençlik yıllarımda narsisizm ve aynayla olan ilişkime baktığım zaman bu geçen süreyi bu kadar hazımla kabul edebileceğimi hiç akıl edemezdim.

Saçlarım erken yaşta dökülmeye başladı. Yani 24-25 yaşlarındayken ‘Eyvah saç gidiyor’ dedim. O ayna karşısında o yaşlarda başımıza sürmediğimiz bir şey kalmadı. Ama sonradan fark ettim, o (saçımın dökülmesi) beni insan yapmış, beni imge olmaktan çıkarmış.

Yaşam karşısında sana bir kabullenmeyi öğretmiş. Hayat sana öğretir zaten ama sen iyi bir öğrenciysen öğretir.

Şiirleri yırtıp atmak, aslında yazarlıkta olgunlaşmak demek

‘Çağ Geçitleri’ni çıkarmadan önce ben 42 şiiri çöpe attım. Bu da olgunlukla, yaşla gelen bir şey. Onlar kötü oldukları için değil, ona benzer zaten şiirler yazmışım, bazen zaten daha iyisini yazmışım ya da tekrar etmişim. İşte o şiirleri yırtıp atmak, aslında yazarlıkta olgunlaşmak demek.“

Elinde yayınlamaya hazır birçok eseri olduğunu, fakat son dönemde iki büyük roman üzerine çalıştığını söyleyen Murathan Mungan sözlerini şöyle tamamladı:

” Bir tanesi beni çok fazla heyecanlandıran bir roman. O kadar uzun zaman ona emek harcadım ki, bir o kadar daha emek gerektiriyor. Çok kıymet verdiğim bir iş ve adı şimdilik ‘Bir İstanbul Romanı’.

* Konusu 1841’de İstanbul’da başlıyor, 1979’da İstanbul’da bitiyor. Bir tuhaf panoramik bir kitap ve içeriği zengin. Ama ameleliği çok. Çok araştırmam, çok taş taşımamı gerektiriyor.

* İkinci de ‘Şairin Romanı’ çıktığı günlerde çok sevildi. Kitap, özellikle Anadolu’da hiç beklemediğim şekilde gün günden daha büyüyerek ilgiyle karşılandı ve birçok okurumun en gözde kitabı.

* Ben de epey bir zaman önce başladığım, ‘Şairin Romanı’ndaki Moottah’ın zamanında gene başka bir gezegende geçen distopik bir ütopya yazıyorum.”

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.