İstanbul’da itiraz tartışması: Ak Parti’nin itirazına onay, CHP’ninkilere ret
Arama Kurtarma Derneği AKUT'un eski başkanı Nasuh Mahruki hakkında sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltı kararı verildi. Evine önceki gece polislerce operasyon düzenlenen Mahruki adreste olmadığı için gözaltı işlemi uygulanamadı.
Günlerdir Türkiye, Yüksek Seçim Kurulu YSK’nın Amerika’da seçimlerde kullanılan dijital oy verme sistemini incelediği, belki Türkiye’de de böyle bir sisteme geçileceği söylentilerinin sosyal medyada köpürüp gerçek gibi sunulduğu bir ortamda yaşıyor. Oysa dün YSK resmen de açıklama yaptı, böyle bir hazırlık yok.
Sosyal medyada bu muhtemel hazırlığa çok sayıda insan tepki gösterdi, onlardan biri de son seçimde CHP’den Beşiktaş Belediye Başkan aday adayı olan, aday gösterilmeyince bağımsız adaylığını koyan eski AKUT kurucusu, spor insanı Nasuh Mahruki’ydi.
Mahruki’nin sosyal medya paylaşımı, iktidar yanlısı yayın organlarında sanki bir isyan çağrısı yapmış gibi haberleştirilince çarklar dönmeye başladı, savcılık soruşturma başlattı, önceki akşam polis Mahruki’yi gözaltına almak istedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ ve ‘yargı organlarını aşağılama’ suçlamalarıyla hakkında gözaltı kararı verilen Nasuh Mahruki’nin evine önceki gece operasyon düzenlendi. Operasyon sırasında ikametinde bulunmayan Mahruki hakkında gözaltı işlemi de uygulanamadı.
Mahruki evine operasyon düzenlendiğini şu mesajla duyurmuştu:
“Bu akşam bir grup arkadaşımla bir kebapçıda yemekteyiz. Evime sivil kıyafetli 7-8 polis gelmiş ve beni almaya geldiklerini söylemişler. Ben de şimdi restorandan çıkıp evime gidiyorum. Bilginiz olsun, lütfen süreci takip edin.”
Mahruki’nin YSK’ye yönelik paylaşımındaysa şu ifadeler yer almıştı:
“Büyük Türk milleti, çok dikkatli ve uyanık olmalısın. İktidar ve YSK son bir kez daha seçimleri çalmak için tezgah kuruyor. Bilgisayar Mühendisleri Odası erken yapılacak bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde mutlaka senin adına denetim yapma yetkisine sahip olmalıdır. Denetlenmezlerse oylarımızı çalarlar, sahtesiyle değiştirirler ve seçimi yine yasa dışı kazanırlar. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin sonu olur ve bu son en kötü kabuslarınızda bile göremeyeceğiniz kadar korkunç olur.”