Bir çocuğun yüreğine dokunmak: Öğretmenler Günü’nde iki öğretmen hikayesi

Bugün yani 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde iki öğretmen hikâyemiz var. İki öğretmenin hikayesi farklı ama ortak yönleri, amaçları, ne olursa olsun çocuklara ulaşmak.

İlki ilkokul öğretmeni Naci Ürker. Mesleğe 1986’da Hakkari Çukurca’da, Uzundere beldesine bağlı Yaylacık mezrası ilkokulunda başlayan öğretmen Ürker 6 Şubat depremine Hatay’ın Defne ilçesinde yakalandı. Eşiyle birlikte son anda kurtuldu ama 20’ye yakın öğrencisini ve yakınlarını kaybetti. Kendi evi de ağır hasar alan Ürker eşiyle birlikte Van’a tayin istedi, doktor olan kızıyla tıp öğrencisi oğlunun yanına yerleşti.

Naci Ürker şimdi Van’daki öğrencileriyle depremin yaralarını sarıyor.

Depremden önde Defne’deki Cengiz Topel İlkokulunda müdür yardımcısı olan öğretmen Ürker şimdi Tuşba ilçesindeki Göllü İlkokulu’nda 1 ve 2’nci sınıflara eğitim veriyor, okulun müdürlüğünü de yapıyor. Öğrencilerine deprem bilgisi de veren öğretmen onlara sarsıntı anında ne yapması gerektiğini anlatıyor. Ürker “Öğrencilere ders vererek depremin acısını unutmaya çalışıyorum. Tüm öğretmenlerin de gününü kutluyor, şehit olan öğretmen meslektaşlarıma da Allah’tan rahmet diliyorum” diyor.

Öğretmen Gürkan Kaya her gün öğrencisi Adem’e gün içinde işlenen dersleri anlatıyor.

Öğrencilerini hayatının merkezine koyan diğer bir öğretmen ise 39 yaşındaki Gürkan Kaya. İzmir’deki Küner Köyü Şehit Binbaşı Ercan İlkokulu sınıf öğretmeni Gürkan Kaya evli, bir çocuğu var. Örgün eğitimden sonra eve dönen öğretmen Kaya burada internet üzerinden Adem Küççülü adlı öğrencisine ders anlatıyor. Nedeni lösemi ve lenf teşhisi konan Adem’in artık okula gidemiyor olması. Hastalığını iki yıl önce öğrenmiş Adem ama aldırmıyor; hiçbir şey olmamış gibi sıkı sıkı derslerine çalışıyor. İleride ziraat mühendisi olmak isteyen Adem “Öğretmenimi çok seviyorum. Sayesinde derslerimde arkadaşlarımdan geride kalmadım. Sayesinde derslerimde başarılıyım” diyor.

Kanser hastası öğrencisinin mikrop ve virüslere karşı izole edildiği için okula gelememesinin yanı sıra kendisinin de onun evine gidemediğini, bu zorluğu internet üzerinden online ders yaparak aştıklarını belirten Gürkan Kaya “Adem’den önce de evde eğitim verdiğim öğrencim olmuştu. Ancak Adem’in durumu biraz daha farklı. Hem lösemi hem de lenf kanseri. Bu nedenle online eğitim denedik. Biraz bizim biraz Adem’in ve ailesinin azim ve fedakarlığıyla başarılı olduk. Adem arkadaşlarından hiç geri kalmadı. Azimli ve zeki bir çocuk” diyerek anlatıyor öğrencisiyle olan ilişkisini.

Öğretmenliğin sevgi ve özveri mesleği olduğunu söyleyen öğretmen Kaya diğer birçok meslektaşı gibi elinden geleni yaptığını, bunu yapanlar için başarının kaçınılmaz olduğunu vurguluyor: “Bir çocuğun gözündeki o ışığı, mutluluğu gördüğümüzde, bir öğrencinin yüreğine dokunduğumuzda biz öğretmenler için bundan öte mutluluk olamaz.”

Öğrencisini ötekileştiren öğretmene çifte ceza