Uyuşturucu baronları serbest bırakılmıştı: Beş gün sonra yeniden tutuklama kararı
Şahinler ve Sarallar grupları arasında 20 yıl süren silahlı çatışmaların, eylemlerin konu edildiği davada savcılık esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.
Gün gelecek, iki organize suç örgütü Şahinler ve Sarallar arasında 20 yıllık silahlı çatışma ve eylemlerin konu edildiği, Barış Saral’ın tutuklu yargılandığı dava yargı sisteminin geldiği ve bulunduğu yeri tanımlamak açısından ibret verici örneklerle hatırlanacak.
Yargı mensuplarının birlikte anılmaları düşünülemeyecek her tür suç isnadıyla şaibe altında kaldığı, bir sanığın mahkeme başkanına “hepiniz rüşvetçisiniz, bana dava açın da bunu ispatlayayım” diye meydan okuduğu, mahkeme başkanının ise “bana rüşvetçi diyen en adi şerefsiz olsun” tepkisiyle hatırlandığı bir davadan söz ediyoruz.
İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bu davada dün savcı mütalaasını sundu ve Şahinler çetesi lideri Sedat Şahin’e suikast girişimini de gerekçe göstererek Barış Saral hakkında örgüt kurma ve yönetme suçundan hapis cezası talep etti. Sedat Şahin de hem müşteki hem sanık bu dosyada; ancak tutuklu değil; evinde lav silahları bulunmasına rağmen tahliye edildi, şimdi dışarıda. Tahliyesinden üç gün sonra MHP Genel Bahçeli’nin makamında birlikte çekilmiş fotoğrafları var.
Sarallar ve Şahinler arasındaki kanlı çatışmalar yıllarca devam etti. Birçok silahlı eylem için iddianameler düzenlendi. Barış Saral Mayıs 2016’dan beri Sarallar ile 20 yıldır kanlı çatışma içinde olan “Şahinler”in lideri Sedat Şahin’e başarısız suikast girişiminden dolayı aranıyordu. Şahin’e suikast girişiminin ardından 2017 yılında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 119 sayfalık bir iddianame hazırlandı. İddianamede Saralların lideri İlyas Saral ve Sedat Şahin de dahil 74 şüpheli yer alıyordu. İddianamede Şahinler ve Sarallar grupları arasındaki silahlı eylemlerden bahsediliyordu.
Açılan davada hakkında yakalama kararı bulunan Barış Saral 27 Aralık 2021’de düzenlenen “Tırpan” adlı operasyonda Büyükçekmece’de bir villada yakalandı. Şimdi tutuklu. Evinde lav silahı dahil patlayıcı maddeler bulunan Sedat Şahin ise 20 Temmuz 2023’te tahliye edildi.
Barış Saral “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak,” “örgütün faaliyetleri kapsamında yağma,” “kasten öldürme,” “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma,” “tefecilik” ile “tehdit” suçlarından aranıyordu. Saral’ın Mayıs 2016’dan beri aranmasının sebebi Sedat Şahin’e düzenlenen başarısız suikast girişimiydi. Şahinlerin çekirdek kadrosuna M.A.Ş. adlı ismi sızdıran Barış Saral’ın Sedat Şahin’e suikast girişimini yöneten isim olduğu tespit edildi. Olaydan beş yıl sonra yakalanan Saral’ın evinde çok sayıda silah ve şarjör ele geçirildi.
Barış Saral’ın da yargılandığı, Şahinler ve Sarallar grupları arasındaki çatışmalara ilişkin altı yıl önce açılan ve İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, yukarıda da belirtildiği gibi Sedat Şahin 21 Temmuz 2023’te tahliye edildi. Sekiz yılın ardından İzmir Buca Cezaevi’nden serbest bırakılan Sedat Şahin tahliye olduktan üç gün sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi makamında ziyaret etti. Sedat Şahin’in tahliyesinden bir gün sonra da Saralların lideri Alaattin İlyas Saral, Saral’ın Türkiye’ye dönüp tutuklanmasından 1,5 ay sonra serbest bırakıldı.
Evinde lav silahı dahil patlayıcı maddelerin bulunan Sedat Şahin’in tahliye edildiği dosyada Kırıkkale Cezaevi’nde üç yıldır tutuklu Barış Saral yargılanmaya devam etti. İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 Temmuz 2024’te, yani dünkü duruşmaya tutuklu sanıklar Serhat Sarıoğlu, Nevzat Çelikel, Sedat Şahin ve Barış Saral’ın avukatları da katıldı.
Duruşma savcısı Sarallar-Şahinler dosyasında esas hakkında mütalaasını açıkladı. Savcılık makamı Abdülkadir Paketçi hakkında beraat, Saralların lideri olarak bahsettiği Barış Saral hakkında Şahinlerin çekirdek kadrosuna M.A.Ş. adlı ismi sızdırdığı, Sedat Şahin’e başarısız suikast girişiminde bulunduğu gerekçesiyle hapis cezası talep etti. Saral’ın örgüt kurma ve yönetme suçu işlediği iddia edildi.
Dosyada yer alan diğer sanıklar Serhat Sarıoğlu, Mesut Pehlivan, Kenan Şahin ve Mehmet Çiçek’in de cezalandırılması talep edildi. Savcılık Barış Saral hariç diğer sanıkların kazanılmış haklarının korunmasını istedi.
Esas hakkında mütalaadan sonra söz alan Barış Saral’ın avukatı Yılmaz Aboşoğlu müvekkilinin duruşmada hazır edilmemesine tepki gösterdi. Barış Saral’ın avukatı Aboşoğlu ve Ensar Aydın, esas hakkındaki mütalaaya katılmadıklarını, mütalaanın gerekçeli karardan alınarak hazırlandığını söyledi. Avukat Ensar Aydın savcının Barış Saral hakkında örgüt lideri olamaz demesine rağmen mütalaada müvekkili için örgüt liderliğinden ceza istemesine tepki gösterdi.
Barış Saral 29 Kasım 2023’teki duruşmada “heyeti ve savcı beyi tenzih ediyorum, siz rüşvetçisiniz, bana dava açın ki bunların hepsini ispatlayayım” demişti. Saral İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz’ın da aralarında olduğu yargı mensuplarını rüşvetle suçlamıştı.
Saral mahkeme başkanına “rüşvetçisiniz” derken mahkeme başkanı da “rüşvetçi olan şerefsiz olsun tamam mı, en adi şerefsiz olsun” yanıtı vermişti. Saral hakkında “rüşvetçi” ifadeleri nedeniyle soruşturma başlatılmıştı.
Şahin’in tahliyesi sırasında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yaşananlar ise dikkat çekmişti.
“Tehlikeli Maddeleri İzinsiz Olarak Bulundurma veya El Değiştirme,” “Yol Kesmek Suretiyle Silahla Birden Fazla Kişi İle Yağma” ve “Kasten Öldürme” suçlarından tutuklu olan Sedat Şahin’in tutukluluğuna avukatları itiraz etmişti.
12 Temmuz 2023’te yapılan itiraz mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Ret kararına itiraz için ise yedi gün süre vardı. Adli tatilin başlayacağı 20 Temmuz’dan bir gün önce Şahin’in avukatları tutukluluğa devam kararına itiraz etti. Bu süreçte İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı ve üyeleri de adli tatille izne çıktı. İtiraz kararını değerlendirmek üzere İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne mahkeme başkanı olarak Hakan Türkön atandı. Dosyayla daha önce ilgisi olmayan hakim Türkön itirazı kabul etti ve evinde lav silahı dahil çok sayıda silah bulunan sahibi Şahin’i aynı gün tahliye etti.
Türkön tahliyenin ardından kısa süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Daire Başkanlığı’na, ardından Yargıtay üyeliğine atandı.