Ayşe Barım bilmecesi: Hastaneye kaldırılmadı

Türkiye’nin devasa dizi ve sinema sektörünün en önemli oyuncu ve senarist menajeri, ID İletişim’in sahibi Ayşe Barım neredeyse üç aydır tutuklu olarak Silivri Cezaevinde  ve hakkındaki iddianamenin yazılıp yargılanmayı bekliyor.

Bundan 12 yıl önce yaşanan Gezi olaylarının “tertipçilerinden biri” olmakla suçlanan Barım’la ilgili dün büyük bir telaş yaşandı. Bazı gazeteciler, Barım’ın tutulduğu hücresinde fenalaştığını ve bunun üzerine hastaneye kaldırıldığını haber verdi. Bu haberlere Ayşe Barım’ın beyin damarlarında daha önceden teşhisi konmuş ve takibi yapılmakta olan bir anevrizması olduğu, ayrıca kalp damar hastalıkları sorunları yaşadığı bilgisi eklenince telaş büyüdü. Avukatı, Barım için önceden yapılmış bir açık kalp ameliyatı planlaması olduğunu mahkemeye bildirmiş ama mahkeme buna rağmen Barım’ın tutukluluğunun devamına karar vermişti. Beyin anevrizması çok tehlikeli bir rahatsızlık, bu rahatsızlık her an beyin kanaması geçirme riski altında yaşamak anlamına geliyor. Eğer anevrizma, yani damarda balonlaşma gelişen bölge ameliyat edilemez bir bölgeyse risk daha da büyüyor.

Barım’ın Silivri’deki hücresinde fenalaşıp hastaneye kaldırıldığı haberleri sosyal medyada yaygın bir tepkiye neden oldu. Pek çok ünlü, mesajlar yazarak Barım’ın serbest bırakılmasını talep etti.

Ünlü oyuncu Ezgi Mola, Ayşe Barım’ın hastaneye kaldırılmasını “Öldürmek mi istiyorsunuz?” diye paylaşım yaptı. Mola, “Çok ciddi sağlık sorunları yaşayan birine bunu neden yapıyorsunuz” diye tepki gösterdi.

Serenay Sarıkaya: Derhal Ayşe Barım serbest bırakılsın

Bir başka ünlü oyuncu Serenay Sarıkaya’da sosyal medya hesabından Ayşe Barım tepkisini gösterdi. Sarıkaya, Korktuğumuz oldu ve Ayşe hastaneye kaldırıldı. İnanmak istemiyorum. Lütfen derhal Ayşe Barım serbest bırakılsın. Çok ciddi sağlık sorunları olan bu kadına yapılan bu zulüm artık son bulsun” dedi.

Birce Akalay: İnsan hayatı kimsenin oyuncağı değildir

Birce Akalay, Ayşe Barım’ın cezaevinde olmasına tepki gösterdi. Akalay paylaşımında “Acımasız, vicdansız ve hatta insan değilsiniz. Sustuk, bekledik aylar geçti… İnsan hayatı kimsenin oyuncağı değildir” dedi.

Pınar Deniz ise “Hayatı riski var. Sağlığından endişeliyiz” paylaşımını yaptı.

Adalet Bakanlığı: Hastaneye kaldırılmadı

Bütün bu gelişmeler sonrası akşam saatlerinde Adalet Bakanlığı ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü sosyal medya üzerinden bir açıklama yaparak Barım’ın sağlık sorunları yaşadığını doğruladı ama hastaneye kaldırılmasını yalanladı.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklama şu şekilde:

“Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunan Emine Ayşe Barım’ın sağlık durumu hakkında basında ve sosyal medya platformlarında yer alan iddialarla ilgili kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Adı geçen, 19.04.2025 tarihinde akşam saatlerinde yaptığı görüşmenin ardından kendisini iyi hissetmediğini ve odasında dinlenmek istediğini belirtmiş; yapılan kontrollerde ve ölçülen tansiyon değerlerinde herhangi bir olumsuzluk tespit edilmemesine rağmen tedbiren hastaneye sevk edilmek istenmiş, ancak kendisinin yazılı beyanla bu teklifi kabul etmemesi üzerine sevk işlemi gerçekleştirilememiştir.

Sonrasında yapılan kontrollerde ve aralıklarla ölçülen tansiyon değerlerinde de sağlık durumunda olumsuz bir gelişme gözlemlenmemiştir.

Tutuklunun sağlık durumu, ilk kabul muayenesinden itibaren hem kurum revirinde hem de hastanelerin ilgili polikliniklerinde düzenli olarak takip edilmekte ve gerekli tedaviler eksiksiz şekilde sağlanmaktadır. Kurum hekimi değerlendirmeleri doğrultusunda yapılan hastane sevkleri planlı bir şekilde gerçekleştirilmiştir.

Kamuoyunda yer alan, tutuklu Emine Ayşe Barım’ın “hastaneye kaldırıldığı” ve “tedavisinin yapılmadığı” yönündeki asılsız ve art niyetli gerçeği yansıtmamaktadır. Tutuklunun sağlık durumu ilgili tüm birimler tarafından yakından izlenmekte, gerekli müdahaleler ivedilikle yapılmaktadır.”

Ne olmuştu?

Ayşe Barım, tamamen ilgisiz başka bir soruşturma sebebiyle 24 Ocakta gözaltına alındı. O sırada savcılık Barım’ın “Menajerlik sektöründe tekel oluşturduğuna” ve oyuncu Serenay Sarıkaya ile şarkıcı Mert Demir’e para karşılığı “reklam aşkı yaşattığına” dair iddiaları soruşturuyordu. Ancak savcılık kısa süre içinde yön değiştirdi, bundan 12 yıl önce yaşanan Gezi olaylarını soruşturmasına dahil etti, Barım’ı bu olayların “tertipçilerinden biri” olmakla ve “hükümete darbe girişiminde bulunmak”la suçladı, Barım bu iddialarla tutuklanıp cezaevine kondu.

Barım’ın avukatları sulh ceza hakimliğine başvurarak tutukluluğa itiraz ettiğinde de ilginç bir gelişme yaşandı. Talebi değerlendiren hakimlik, itirazı reddederek Barım’ın tutukluluğunun devamını kararlaştırdı. Bunun üzerine Barım’ın avukatı, müvekkilinin tutukluluğuna yeniden itiraz ederek İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesine başvurdu.

İtirazı değerlendiren mahkeme hakimi Fatih Kapan “şüpheliye yüklenen suçun vasıf ve mahiyeti, lehine olan tanık beyanları, aleyhine olan telefon konuşma kayıtları ve tüm deliller kapsamında suçun değişme ihtimali bulunduğu ve bu durumda ise tutukluluk kararının ölçülü olmayacağı” gerekçesiyle tahliye kararı verdi.

Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Barım’ın tahliyesi gerçekleşmeden karara itirazda bulundu. Başsavcılığın talebini yerinde bulan Ağır Ceza  Mahkemesi Barım hakkında yeniden tutuklama kararı verdi. Bu arada Hakimler Savcılar Kurulu da, Barım için tahliye kararı veren hakim Fatih Kaplan’ı görevden alıp tenzili rütbe ile tüketici mahkemesine atadı.